بَاب
فِيمَنْ
قَالَ
لَيْلَةَ
إِحْدَى وَعِشْرِينَ
3. Kadir Gecesinin
Ramazanın 21. Gecesi Olduğunu Söyleyenlerin Delilleri)
حَدَّثَنَا
الْقَعْنَبِيُّ
عَنْ مَالِكٍ عَنْ
يَزِيدَ بْنِ
عَبْدِ
اللَّهِ بْنِ
الْهَادِ
عَنْ مُحَمَّدِ
بْنِ
إِبْرَاهِيمَ
بْنِ
الْحَارِثِ
التَّيْمِيِّ
عَنْ أَبِي
سَلَمَةَ
بْنِ عَبْدِ
الرَّحْمَنِ
عَنْ أَبِي
سَعِيدٍ الْخُدْرِيِّ
قَالَ كَانَ
رَسُولُ
اللَّهِ صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
يَعْتَكِفُ
الْعَشْرَ الْأَوْسَطَ
مِنْ
رَمَضَانَ
فَاعْتَكَفَ عَامًا
حَتَّى إِذَا
كَانَتْ
لَيْلَةُ إِحْدَى
وَعِشْرِينَ
وَهِيَ
اللَّيْلَةُ
الَّتِي
يَخْرُجُ
فِيهَا مِنْ
اعْتِكَافِهِ
قَالَ مَنْ
كَانَ
اعْتَكَفَ
مَعِي
فَلْيَعْتَكِفْ
الْعَشْرَ
الْأَوَاخِرَ
وَقَدْ رَأَيْتُ
هَذِهِ اللَّيْلَةَ
ثُمَّ
أُنْسِيتُهَا
وَقْدَ
رَأَيْتُنِي
أَسْجُدُ
مِنْ
صَبِيحَتِهَا
فِي مَاءٍ
وَطِينٍ
فَالْتَمِسُوهَا
فِي كُلِّ وِتْرٍ
قَالَ أَبُو
سَعِيدٍ
فَمَطَرَتْ
السَّمَاءُ
مِنْ تِلْكَ
اللَّيْلَةِ
وَكَانَ الْمَسْجِدُ
عَلَى
عَرِيشٍ
فَوَكَفَ
الْمَسْجِدُ
فَقَالَ أَبُو
سَعِيدٍ
فَأَبْصَرَتْ
عَيْنَايَ
رَسُولَ
اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
وَعَلَى
جَبْهَتِهِ
وَأَنْفِهِ
أَثَرُ
الْمَاءِ
وَالطِّينِ
مِنْ
صَبِيحَةِ
إِحْدَى
وَعِشْرِينَ
Ebû Sâid el-Hudrî
(r.a.)'den; demiştir ki: Resûlullah (s.a.v.) Ramazanın ortasındaki on günde
i'tikafa girerdi. Yine bir sene itikaftan çıktığı gece olan yirmi birinci
geceye kadar itikâfta kaldı. (İtikaftan çıkınca): “Benimle beraber i'tikafa
girmiş olanlar son (on gece)de de i'tikâfa devam etsinler. Ben bu geceyi (Kadir
gecesini) gördüm, (fakat) sonra bu bana unutturuldu, kendimi (rüyamda) o
gecenin sabahında su ile çamur içinde secde ederken gördüm. Onu (ramazanda) son
on gece içerisinde ve tek sayılı olanlarda arayınız" buyurdu. Ebû Said
(devamla) dedi ki: (Gerçekten) o gece yağmur yağdı, mescid de çardak şeklinde
olduğundan akmaya başladı. (Bu) gözlerim, yirmi birinci (gece)nin sabahında
Resûlullah (s.a.v.)'in burnu ve alnı üzerinde su ve çamur izlerini gördü.
İzah:
Buhârî, i'tikâf;
Ieyletu'l-kadr; Müslim, sıyâm; Nesaî, sehv; Muvatta, i'tikâf
Ramazanın ortasındaki
on günden maksat, onbirinci günden yirmi
birinci güne kadar olan müddettir.Resûl-i Ekrem (s.a.v.)'in i'tikâf için bu
günleri seçmekten maksadı, Kadir gecesine erişmekti. Bu hâdise Müslim'in rivayetinde
daha ayrıntılı bir şekilde şu mânâya gelen sözlerle anlatılmaktadır:
"Resûlullah (s.a.v.) ramazanın ilk on günü zarfında i'tikâfa girdi. Sonra
ortasındaki on günde tentesi üzerinde hasır bulunan bir Türkî çadırda i'tikâf
yaptı. Resûlullah (s.a.v.) bu hasın eliyle tutarak çadırın bir tarafına çekti.
Sonra başını (çadırdan) çıkararak cemaatle konuştu. Cemaat kendisine
yaklaştılar. Resûlullah (s.a.v.):
"Ben ramazanın ilk
on gününde i'tikâf yapar bu geceyi ararım. Sonradan ayın ortasındaki on günde
i'tikâf yapmaya başladım. Bilâhere bana gelerek bu gecenin son on günde
olduğunu söyleyen oldu. Binaenaleyh sizden kim i'tikafa girmek isterse
girsin" buyurdu.
Bunun üzerine cemaat da
onunla birlikte i'tikafa girdiler.[Müslim, sıyâm] Buhârî'nin Sahîh'inde ise, şu
manaya gelen lâfızlarla yer almaktadır: "Resûlullah (s.a.v.) ramazanın ilk
on gününde i'tikafa girmişti. Kendisiyle birlikte biz de i'tikâfa girdik.
Derken (bir gün) Cebrail gelerek kendisine: "Senin aradığın
ileridedir" dedi. Bunun üzerine Ramazanın ortasındaki on günde de itikafa
devam etti, onunla birlikte biz de devam ettijc. Cebrail yine gelip kendisine
"Senin aradığın ileridedir" dedi.[Buhârî, ezan]
Görülüyor ki Resûl-i
Ekrem (s.a.v.)'in i'tikâf için önce ramazandan ilk on geceyi, sonra ortasındaki
on geceyi seçmesi, kadir geesinin o gecelerde olabileceğine kuvvetli bir
şekilde ihtimal vermesinden ileri gelmiştir. Ama daha sonra, hem Cebrail
tarafından kendisine Kadir gecesinin ramazanın son on günü içerisinde ve tek
gecelerde olduğu bildirilmiş, hem de rüyasında Kadir gecesinin sabahında çamur
ve su içerisinde mescidde namaz kılıp secdeye varacağım görmüştü. Hadisi
rivayet eden Ebû Saîd el-Hudri (r.a.) Hazretleri, "bu gözlerim 21. gecenin
sabahında ResûluHah'ın burnu ve alnı üzerinde su ve çamur izlerini gördü"
sözleriyle ramazanın 21. gecesinin sabahında yağan yağmurlar sebebiyle mescidin
çatısı aktığı için mescidin içi çamur içinde kaldığını ve Resûl-i Ekrem sabah
namazını kıldırırken alnı ve burunun secde esnasında çamurlandığını gözleriyle
gördüğünü ifâde ederek Resûl-i Ekrem'in bu sadık rü'yasının gerçekleştiğine
nasıl şahid olduğunu ve o gece Kadir gecesinin ramazanın son on gecesinin tek
sayılı günlerinden biri olan yirmi birinci geceye isabet ettiğini ifâde etmek
istemiştir.
Metinde; "Resûl-i
Ekrem'in ramazanın ortasına isabet eden on günde i'tikâfa girdiği zaman yirmi
birinci gecenin sabahında i'tikaftan çıktığı" ifâde edildiği gibi, Buhârî
ve Müslim'in rivayetinde de; "Resûlullah (s.a.v.) Ramazan ayının
ortasındaki on günde i'tikaf yapardı. Yirminci gece geçip de yirmi birinciyi
karşıladığı zaman evine dönerdi. Onunla birlikte i'tikaf yapanlarda dönerdi.
Sonra bir ramazan ayında evine dönmeyi i'tiyat edindiği gece mescidde kalarak
cemaate hutbe okudu ve onlara Allah'ın dilediklerini emretti. Sonra şöyle
buyurdu:
"Ben bu on günde
i'tikâf yapıyordum. Bilâhere şu son on günde i'tikaf yapma hatırıma geldi.
Benimle beraber kim i'tikaf yapmışsa, i'tikaf yerinde gecelesin"
denilmektedir.[Müslim, sıyâm] Ancak Ziyâd'ın Mâlik'ten rivayet ettiği hadis-i
şerifte Resûl-i Ekrem (s.a.v.)'in; "Ramazanın ortasına isabet eden on gün
zarfında i'tikâfa girdiği zaman i'tikaftan yirmibirinci gecenin sabahında
çıktığı" ifade edilmektedir.[Zürkânî, Şerhu'I-Muvatta, II, 485.] Yahya b.
Yahya, Yahya b. Bekr ve Şafiî'nin Mâlik'ten rivayet ettikleri hadis-i şerifte
de Ziyâd'ın rivayetine uygun olarak Resûl-i Ekrem'in yine ramazanın 21.
gecesinin sabahında i'tikaftan çıktığı ifâde edilmektedir.
Fakat İbnu'l-Kasım, İbn
Vehb, Ma'n, el-Ka'nebî ve bir topluluk Mâlik'ten rivayet ettikleri hadiste
Ziyâd'ın bu rivayetine muhalefet edip Buhârî ve Müslim gibi musannif Ebû
Davud'un rivayetine uymuşlar ve Resûl-i Ekrem'in ramazanın 21. gecesinde
i'tikaftan çıktığını yani sabahı beklemediğini ifade etmişlerdir ki, doğrusu
da budur. Çünkü İbn Vehb ile İbn Abdilhakem'in Mâlik'ten rivayet ettikleri
hadis-i şerifte: "Kim ayın başında yahut ortasında i'tikâfa girecek olursa
i'tikafımn son gününde güneş batınca i'tikaftan çıkar. Ayın sonunda i'tikâfa
giren kimse ise Bayramı görünceye kadar evine dönemez," buyuruluyor.
Buhârî'nin rivayet ettiği, "Nebi (s.a.v.) ile beraber ramazanın ortasına
isabet eden on gün zarfında i'tikâfa girmiştik. Resûlullah (s.a.v.) yirminci
(günün) sabahı (i'tikaf yerinden) çıktı"[Buhârî, fadlu'l-leyleti'l-kadr]
anlamındaki hadis-i şerifte söz konusu olan i'tikâf bir başka seneye aittir.
Mevzumuzu teşkil eden Ebû Dâvûd hadisinde bahsedilen i'tikafla ilgisi yoktur.