DEVAM: 2. Kadir
Gecesinde
حَدَّثَنَا
أَحْمَدُ
بْنُ يُونُسَ
حَدَّثَنَا
زُهَيْرٌ
أَخْبَرَنَا
مُحَمَّدُ
بْنُ
إِسْحَقَ
حَدَّثَنَا
مُحَمَّدُ
بْنُ إِبْرَاهِيمَ
عَنْ ابْنِ
عَبْدِ اللَّهِ
بْنِ
أُنَيْسٍ
الْجُهَنِيِّ
عَنْ أَبِيهِ
قَالَ قُلْتُ
يَا رَسُولَ
اللَّهِ إِنَّ
لِي
بَادِيَةً
أَكُونُ
فِيهَا
وَأَنَا
أُصَلِّي
فِيهَا
بِحَمْدِ
اللَّهِ
فَمُرْنِي
بِلَيْلَةٍ
أَنْزِلُهَا
إِلَى هَذَا الْمَسْجِدِ
فَقَالَ
انْزِلْ
لَيْلَةَ ثَلَاثٍ
وَعِشْرِينَ
فَقُلْتُ
لِابْنِهِ
كَيْفَ كَانَ
أَبُوكَ
يَصْنَعُ
قَالَ كَانَ
يَدْخُلُ
الْمَسْجِدَ
إِذَا صَلَّى
الْعَصْرَ
فَلَا
يَخْرُجُ
مِنْهُ
لِحَاجَةٍ
حَتَّى
يُصَلِّيَ
الصُّبْحَ
فَإِذَا
صَلَّى
الصُّبْحَ
وَجَدَ دَابَّتَهُ
عَلَى بَابِ
الْمَسْجِدِ
فَجَلَسَ
عَلَيْهَا
فَلَحِقَ
بِبَادِيَتِهِ
Abdullah b. Üneys
el-Cühenî (r.a.) dedi ki (Hz. Peygambere): Ey Allah'ın Resulü, benim çöl(de bir
evim) var. Orada bulunuyorum ve Allah'a şükür namazı da orada kılıyorum. Bana
bir gece söyle de o gece (Medine'deki) şu mescide ineyim; dedim.
“23.
gece in!" buyurdu.
(Bu hadisin ravisi
Muhammed b. İbrahim dedi ki:) Ben (Abdullah b. Üneys'in oğlu Damure'ye);
"Baban o gece nasıl hareket ediyordu?" diye sordum.
"Babam (o gece)
ikindi namazını kılınca mescide girerdi, sabah namazını kılmcaya kadar herhangi
bir ihtiyaç için dışarı çıkmazdı. Sabah namazını kılınca mescidin kapısında
duran hayvanını bulurdu ve ona binip çöl(deki ev)ine varırdı, cevabını verdi.
İzah:
Abdullah b. Üneys'in
Mescid-i Nebevî'de bir geceyi ihya etmek isteyerek bu gecenin tayinini Hz.
Nebi'e bırakmaktan maksadı, Kadir gecesine erişmek arzusudur. Çünkü Hz. Peygamberin
kendisi için en hayırlı olan geceyi tayin edeceğinden şüphesi yoktu.Muhakkak ki
bu gece de Kadir gecesi olacaktı. Metinden de anlaşıldığı gibi Resûl-i Ekrem
(s.a.v.)'de ona ramazanın 23. gecesini mescidde geçirmesini tavsiye etti.
Muhammed b. Nasr'ın rivayetinde ise, Resûl-i Ekrem Efendimizin Abdullah b.
Üneys'e; "istersen bu ayın sonuna kadar kal, istersen sadece bu gece
kal" dediği de ilave edilmektedir.
Bu hadis-i şerifi
Damure'den nakleden Muhammed b. İbrahim, Damure'ye "Baban o geceyi
mescidde nasıl geçirirdi?" diye sormuş ve "Sabah namazını kılıncaya
kadar hiç dışan çıkmadan mescidde kalır ve sabah namazını kılınca mescidin
kapısında duran hayvanına binip yine çöle dönerdi" cevabını almıştır.
Metinde geçen "çöl" sözüyle hal-mahal alâkasıyla mecazen çölde
bulunan "ev" kast edilmektedir. Yine metinde geçen "ikindi
namazını kılınca" cümlesindeki ikindi namazından maksat, ramazanın 22.
gününün ikindi namazıdır. Çünkü İslâm terminolojisinde 23. gece denilince yirmi
ikinci günü yirmi üçüncü güne bağlayan gece anlaşılır.
Bu hadis-i şerif Kadir
gecesinin ramazanın 23. gecesine rastladığına delâlet etmektedir. Nitekim
sahâbi ve tabiinden bir cemaat de bu görüştedir. Abdullah b. Üneys (r.a.) bu
görüşte olan sahâbilerden biridir. Muhammed b. Nasr'in
"Kıyâmü'1-leyl" isimli eserinde Muâz b. Abdillah yoluyla rivayet
ettiği bir hadiste Abdullah b. Üneys (r.a.)'ın; "Biz Resûl-i Ekrem'e Kadir
gecesinin hangi gece olduğunu sorduk da bize onu 23. gecede aramamızı tavsiye
etti. Bunun üzerine orada bulunan bir kimse "yani son sekiz günün birinci
gecesi mi?" deyince Resûl-i Ekrem'in de; "Hayır, son yedi günün
birincisi, çünkü bu ay tam çekmiyor" buyurduğu ifâde edilmektedir. 1378.
hadisin şerhinde de açıkladığımız gibi içlerinde İmam Ebû Hanife'nin de bulunduğu
bazı ilim adamlarına göre hadis-i şeriflerde Kadir gecesiyle ilgili olarak
geçen bu gibi sayılar, kıyamete kadar bütün seneler için geçerli değildir. Sadece
Resûl-i Ekrem'in bu sayıları söylediği yılların Ramazan aylan için geçerlidir.