SÜNEN EBU DAVUD

Bablar    Konular    Numaralar  

SALATU’T-TATAVVU BAHSİ

<< 1306 >>

بَاب قِيَامِ اللَّيْلِ

18. Gece (Namaza) Kalkmak

 

حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ مَسْلَمَةَ عَنْ مَالِكٍ عَنْ أَبِي الزِّنَادِ عَنْ الْأَعْرَجِ عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَالَ يَعْقِدُ الشَّيْطَانُ عَلَى قَافِيَةِ رَأْسِ أَحَدِكُمْ إِذَا هُوَ نَامَ ثَلَاثَ عُقَدٍ يَضْرِبُ مَكَانَ كُلِّ عُقْدَةٍ عَلَيْكَ لَيْلٌ طَوِيلٌ فَارْقُدْ فَإِنْ اسْتَيْقَظَ فَذَكَرَ اللَّهَ انْحَلَّتْ عُقْدَةٌ فَإِنْ تَوَضَّأَ انْحَلَّتْ عُقْدَةٌ فَإِنْ صَلَّى انْحَلَّتْ عُقْدَةٌ فَأَصْبَحَ نَشِيطًا طَيِّبَ النَّفْسِ وَإِلَّا أَصْبَحَ خَبِيثَ النَّفْسِ كَسْلَانَ

 

Ebû Hureyre (r.a.)'den; Resûlullah (s.a.v.)'ın şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir: "Sizden biriniz uyuduğu vakit şeytan, onun ense köküne üç düğüm vurur; her düğümün bulunduğu yere; "Haydi uyu, gecen uzun ola!" (diyerek) vurur. Eğer o kimse uykudan uyandığı vakit Allah'ı zikrederse bir düğüm çözülür. Abdest alırsa bir düğüm daha çözülür. Namaz kılacak olursa bir düğüm daha çözülür ve gönlü rahat olarak sabahlar. Yoksa pis ve tenbel olarak sabahlar."

 

 

İzah:

Buhârî, teheccüd; bedu'l-Halk; Müslim, müsâfirîn; îbn Mâce ikâme; Muvatta’ sefer ; Beyhakî, es-sünenü'l-kübrâ, I, 501.

 

“Şeytan'ın düğüm vurması"yfa ne kast edildiği meselesi ulemâ arasında ihtilaflıdır.Bazılarına göre bu söz hakikî manâsında kullanılmıştır. "Sizden biriniz uyuduğu zaman şeytan onun ense kö­küne gerçek manada iple düğüm atar" demektir. Nitekim İbn Mâce'nin rivayetinde bu hadîs: "şeytan geceleyin birinizin ense köküne, üzerinde üç düğüm bulunan iple düğüm vurur" şeklinde gelmiştir ki oradaki "iple"'ke­limesi bu düğümün hakikî manada kullanıldığını gösteren bir karîne-i muayyinedir. Ahmed b. Hanbel'in ve İbn Hibbân'ın rivayetlerinde de bu düğüm vurmak kelimesi iple birlikte kullanılmıştır. Bilindiği gibi kadınlar genellikle ipleriyle düğüm vurmak ve üzerine birşeyler okumak suretiyle sihir yapar­lar. İşte şeytan da uyuyan kimseye kendine mahsus iplerle düğüm atmak su­retiyle onu büyüler ve te'sir altına alır.

 

Bazılarına göre ise şeytanın düğüm vurması mecazdır. Bunlar şeytanın uyuyan kimseyi zikirden ve namazdan alıkoymak gibi işlerini, bir sihirba­zın, büyülediği kimseye karşı yaptığı işlere benzetmişler ve "düğüm vurmak" kelimesinin bu manada kullanıldığını söylemişlerdir.

 

Bir takımları ise "düğüm"den murad, kalbin karar verip niyet etmesi­dir. Böyle olan kimse sanki şeytan kendisine vesvese vererek üzerinde uzun bir gece olduğuna inandırmış gibi gece namazını te'hîr etmeye kararlıdır, en-Nihâye sahibi Îbnu'l-Esîr'e göre ise bu kelimeden maksat Şeytanın insana uykuyu ağır bastırması ve uykusunu uzatmasıdır. Bu şekilde, sanki önüne bir set çekmiş ve üzerinde üç düğüm vurmuş gibi olur. Bu konuda sayın Ah­med Davudoğlu Müslim Şerhi'nde şunları naklediyor:

 

"İbn Battal diyor ki: Resûlullah (s.a.v.) düğümün mânâsını "uzun bir ge­ceyi iltizam et" demekle tefsir etmişdir. Her halde bu sözü şeytan, bir kimse uyanmak istediği zaman söyler. Ben bu hadîsi tefsir eden zevattan birinin; "üç düğümden m ura d yiyip içmek ve uyumaktır" dediğini gördüm. Görül­müyor mu ki "çok yeyip içen çok uyur." Bazıları bu kavlî ihtimalden uzak görmüşlerdir. Çünkü hadiste düğüm vurma işinin uyuduktan sonra yapıldı­ğı bildirilmektedir.

 

"Bir takımlarına göre bu söz istiaredir. İnsanların akitlerinden alınmış­tır. Bundan murad akdin kendisi değildir. Ancak insanlar yaptıkları akitlerle başkasının tasarrufunu men'ettikleri gibi, şeytanın misâli de böyledir. O da uyuyan kimseyi sevdiği zikrullahdan men eder.

 

"Şeytandan murad cins de olabilir. İblis de. Yalnız bu tefsire Aynî iti­raz etmiş ve "geceleyin uyuyanlar çoktur. İblîs onların her birine yetişemez. Meğer ilk bendegânına emrettiği için o iş ona nisbet olsun... bir de şeytanla­rın azgınları ramazanda bukağılanırlar. Bunların en büyüğü İblistir" demiş­tir."

 

"Haydi gecen uzun ola!... diye vurur" cümlesindeki vuruştan maksad, elle vurmaktır. Bu cümle onun yaptığı işi te'kîd için zikredilmiştir. Bazıları: "Buradaki vuruştan murad, uykusunu getirmektir" demişlerdir.

 

Müslim'in burada: "Allah'ı zikrederse bir düğüm çözülür, abdest alır­sa iki düğüm çözülür, namaz kılarsa bütün düğümler çözülür" şeklindeki rivayeti bu babdaki muhtelif rivayetlerin sahih olduğuna delildir. Filhakika hadisin bazı rivayetlerinde "Namaz kılarsa bütün düğümler çözülür" ibare­sinin yerine; "Namaz kılarsa bir düğüm çözülür" denilmiştir. O rivayetler­de sair düğümler hakkında dahi "bir düğüm çözülür" tâbiri kullanılmıştır.

 

"Bunların hepsi sahih ise de üçüncü düğüm hakkında cemi' sîgası ile vârid olan "Bütün düğümler çözülür" rivayeti diğerlerinden evlâdır.

 

"Namaz kılan kimsenin sevinerek sabahlaması Allah Teâlâ'nın, kendi­sini ibâdete muvaffak kıldığındandır. Gönül rahatlığı ise, Allah Teâlâ'nın, kendisine bereket ihsan eylediği ve kendisinden şeytanın düğümleri ırak ol­duğu içindir. Namaz kılmayanın, nefsi pis olarak sabahlaması ya âdet edin­diği namazı bıraktığından yahut niyet ettiği hayrı yapamadığındandır.

 

"Kirmanı (v. 786/1384) şöyle diyor: "Malumun olsun ki hadisin sonun­daki; "aksi takdirde nefsi pis ve tenbel olarak sabahlar" cümlesinin muktezası, bu üç şeyi yani zikri, abdesti ve namazı bir araya getirmeyen kimse nefsi pis ve tenbel olarak sabahlayanlar zümresine dahildir, demektir. İsterse bâ­zısını yapmış olsun!" Bu te'vîle göre cümle şöyle takdir olunur: "Eğer Al­lah'ı zikretmez, abdest almaz, namaz da kılmazsa, nefsi pis ve tenbel olarak sabahlar."

 

"Gerçi Ebû Bekr ile Ebû Hureyre (r.anhumâ)'nın vitr namazını gece­nin evvelinde kılarak, bir daha namaza kalkmadıkları rivayet olunmuştur.

 

Fakat onlar bu hadisteki tenbeller zümresinden sayılamazlar, zira hadisteki tenbelden murad, hiç gece namazı kılmadan uyuyan ve kalkmaya da niyeti olmayan kimselerdir. Gecenin evvelinde vitir namazını kıldıktan sonra âhi­rinde kılmak niyeti ile yatanlar, bunlara dahil değildir.Buna delil  “et-Tavdîh" sahibinin gösterdiği şu hadistir:

 

"Gece namazı kılmayı âdet edinen hiç bir kimse yoktur ki, uyku galebe çalarak, o namazı kılamadığı vakit kendisine namazı kılmış gibi ecir yazıl­masın. Onun uykusu da namaz sayılır." Bu hadisi İbnu't-Tîn rivayet etmiş­tir, İbn Hibban'ın "SahilT'inde dahi bir benzeri vardır.

 

Hadîs-i şerifte, şeytanın düğümlerinin üç ile sınırlandırılmış olması, yâ te'kîd içindir, yahut düğümler ancak bu üç şeyle yâni zikir, abdest ve na­mazla çözüldüğündendir.

 

"Bu hadîs: "Hiç biriniz benim nefsim habistir demesin!'1 hadisine mu­halif sayılmaz. Çünkü o hadiste insanın bu sözü kendisi için söylemesi ya­sak edilmiştir. Bu hadisde ise, başkasının sıfatı haber verilmektedir."[Davudoğlu, Ahmed, Sahih-i Müslim, Terceme ve Şerhi, IV, 318-320.]