DEVAM: 13. Gündüz
Kılınan (Nafile) Namazlar
حَدَّثَنَا
ابْنُ
الْمُثَنَّى
حَدَّثَنَا
مُعَاذُ بْنُ
مُعَاذٍ
حَدَّثَنَا
شُعْبَةُ
حَدَّثَنِي
عَبْدُ
رَبِّهِ بْنُ
سَعِيدٍ عَنْ
أَنَسِ بْنِ
أَبِي أَنَسٍ
عَنْ عَبْدِ
اللَّهِ بْنِ
نَافِعٍ عَنْ
عَبْدِ
اللَّهِ بْنِ
الْحَارِثِ
عَنْ
الْمُطَّلِبِ
عَنْ النَّبِيِّ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ قَالَ
الصَّلَاةُ
مَثْنَى
مَثْنَى أَنْ
تَشَهَّدَ
فِي كُلِّ
رَكْعَتَيْنِ
وَأَنْ تَبَاءَسَ
وَتَمَسْكَنَ
وَتُقْنِعَ
بِيَدَيْكَ
وَتَقُولَ اللَّهُمَّ
اللَّهُمَّ
فَمَنْ لَمْ
يَفْعَلْ
ذَلِكَ
فَهِيَ
خِدَاجٌ
سُئِلَ أَبُو
دَاوُد عَنْ
صَلَاةِ
اللَّيْلِ
مَثْنَى
قَالَ إِنْ
شِئْتَ
مَثْنَى
وَإِنْ
شِئْتَ
أَرْبَعًا
el-Muttalib (b.
Rabia)'dan rivayet edildiğine göre, Nebi (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
"Namaz ikişer ikişerdir. Her iki rekatta bir tehiyyat okur. ilahî
duygularla kendinden geçer, aczini ortaya koyarsın el kaldırıp dua eder ve
"ey Allah'ım, ey Allahım!" dersin. Kim (namazda) böyle yapmazsa o
(namaz) noksandır."
Ebû Davud'a gece
namazının ikişer (rekat) olmasından (maksadın ne olduğu) soruldu da;
"İstersen ikişer, istersen dörd(er) (kılarsın)" diye cevab verdi.
Diğer tahric: Tirmizî,
salât, İbn Mâce, ikâme; Ahmed b. Hanbel, I, 211; IV, 167.
AÇIKLAMA:
Bu hadis-i şerif gece
ve gündüz nafilelerinin dörder rekat olarak kılınacağını söyleyen Ebû
Hanife'nin delilidir. Çünkü adetinde geçen "ikişer ikişer" sözündeki
kapalılığın “her iki rekatta bir tehiyyât okuyup selâm vermeden üçüncü rekata
kalkarsın" manasına gelmesi kuvvetle muhtemeldir. Bununla beraber bu
cümle "her iki rekatta bir tehiyyât okuyup selâm verirsin" manasına
da gelebilir. Bu hadisi "namazda huşu" babında nakleden Tirmizî
hadisle ilgili görüşlerini şu şekilde ifâde ediyor:
"Muhammed b.
İsmail'den işittim, dedi ki: Şu'be bu hadisi Abdurrabbih b. Said'den rivayet
ediyor ve bazı yerlerde yanılıyor. Meselâ "Ebû Enes b. Uneys'den"
diyor; Oysa o, İmrân b. Enes'dir. "Abdullah b. el-Hâris'den" diyor:
Halbuki o, "Abdullah b. Nâfi b. el-Umyâ'nın Rabia b. el-Hâris'den"
rivayetidir. Keza Şu'be, "Abdullah b. el-Hâris, el-Muttalib, kanalıyla
Re-sûlullah (s.a.v.)'den" diyor; Oysa bu, "Rabia b. el-Haris b.
Abdulmuttalib, el-Fadl b. Abbâs kanalıyla Nebi (s.a.v.)'dendir." el-Leys
b. Sa'd'ın hadisi, Şu'be'nin hadisinden daha sahihdir."
Her ne kadar İbn Hacer
el-Mekkî bu hadisin sened itibariyle hasen olduğunu söylemişse de Tirmizî
sarihlerinden el-Mübârekfûrî bu hadisin râvileri arasında kimliği bilinmeyen
bir kişi olan "Abdullah b. Nâfi el-Umya" bulunduğu için bu hadisin
zayıf olduğunu söylemiştir.[Tuhfetü'l-ahvezî, II, 394.]