SÜNEN EBU DAVUD

Bablar    Konular    Numaralar  

SALATU’T-TATAVVU BAHSİ

<< 1291 >>

DEVAM: 12. Kuşluk Namazı

 

حَدَّثَنَا حَفْصُ بْنُ عُمَرَ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنْ عَمْرِو بْنِ مُرَّةَ عَنْ ابْنِ أَبِي لَيْلَى قَالَ مَا أَخْبَرَنَا أَحَدٌ أَنَّهُ رَأَى النَّبِيَّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ صَلَّى الضُّحَى غَيْرُ أُمِّ هَانِئٍ فَإِنَّهَا ذَكَرَتْ أَنَّ النَّبِيَّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ يَوْمَ فَتْحِ مَكَّةَ اغْتَسَلَ فِي بَيْتِهَا وَصَلَّى ثَمَانِيَ رَكَعَاتٍ فَلَمْ يَرَهُ أَحَدٌ صَلَّاهُنَّ بَعْدُ

 

İbn Ebî Leylâ'dan; demiştir ki; Ümmü Hanî (r.anhâ)'nın -Nebi (s.a.v.)'in Mekke'nin fethi günü kendisinin evinde gusledip sekiz rekat namaz kıldığını nakletmesinin dışında - hiç bir kimse bize Nebi (s.a.v.)'in kuşluk namazı kıldığından bahsetmedi ve o namazı bir daha kıldığını gören de çıkmadı.

 

 

İzah:

Buhârî, ferâiz, teheccüd; Müslim, hayz; müsâfirîn; Nesâî, tahâre; Tirmizî, vitr; İbn Mâce, ikâme; Ahmed b. Hanbel, III, 146, 156.

 

Bu hadis-i Şerifi îbn Ebî Şeybe, yine İbn Ebî Leylâ'dan fakat başka bir senedle; "Ben seleften pek çok kişilerle karşılaştım fakat Nebi (s.a.v.)'in kuşluk namazı kıldığım bana Ümmü Hânı (r.an-hâ)'den başka haber veren olmadı" şeklinde rivayet etmiştir. Müslim'in, Abdullah b. el-Hâris tarikiyle naklettiği rivayet ise şöyledir: "İnsanlardan, Resûlullah (s.a.v.)'in kuşluk namazını kıldığını bana haber verecek bir kimse bulabilmek için çok çalıştım ve soruşturdum. Ama bunu rivayet edecek bir kimseyi (şimdilik) bulamadım. Yalnız Ebû Tâlib'in kızı Ümmü Hânî bana şöyle haber verdi: "Resûlullah (s.a.v.) Mekke'nin Fethi gününde güneş epey­ce yükseldikten sonra (benim evime) geldi. Müteakiben bir elbise getirerek üzerine örttüler de yıkandı. Sonra kalkarak sekiz rekat namaz kıldı. Bu na­mazda kıyam mı daha uzundu yoksa rüku veya sücud mu (daha uzundu) bilmiyorum. Bunların hepsini birbirine yakın yaptı. Bu namazı bundan ön­ce ve sonra bir daha kıldığını görmedim."[Müslim, müsâfirîn] Müslim'in bu hadisini nakle­den Abdullah b. el-Hâris'in kendisi sahâbidir. îbn Mâce'nin rivayetine göre Abdullah b. el-Hâris'in Resûl-i Ekrem (s.a.v.)'in kuşluk namazını kılıp kıl­madığına dâir araştırmasının Hz. Osman devrinde olduğu beyân ediliyor.[İbn Mace, ikâme] Her ne kadar îbn Ebi Leylâ ile Abdullah b. Haris (r.a.) Ümmü Hânî'den başka hiçbir kimsenin kendilerine Hz. Nebi'in kuşluk namazı kıldı­ğından bahsetmediğini söylüyorlarsa da onların bu sözleri Resûl-i Ekrem (s.a.v.)'in bu namazı kılmadığına ve ümmetine emr etmediğine delalet etmedi­ği gibi Ümmü Hânî (r.anhâ)'dan başka bir kimsenin bu konuda bir hadis rivayet etmediğine de delâlet etmez. Çünkü Resûl-i Ekrem (s.a.v.)'in kuşluk namazı kıldığına ve ümmetine tavsiye ettiğine dâir rivayetler pek çoktur. Ni­tekim daha önce tercümesini sunduğumuz hadisler bunlardan sadece bir­kaçıdır.

 

Metinde Resûlullah'ın Ümmü Hânî'nin evinde gusledip sonra kuşluk namazı kıldığı ifâde edildiği halde, Müslim'in ve Muvatta'ın rivayetinde Üramü Hanı (r.anha)'nın Resûlullah'ı Mekke'nin en üst tarafında bulunan evinde yıkandıktan sonra kuşluk namazı kılarken gördüğü ifâde edilmektedir.[Müslim, müsâfırîn; Zurkânî, Şerhu Muvattâ]

 

Bu rivayetlerin farklı oluşu iki rivayet arasında bir çelişki bulunduğunu değil, hadisenin ayrı ayrı yerlerde iki kere meydana geldiğini gösterir. Ayrı­ca metinde Resûl-i Ekrem (s.a.v.)'in sekiz rekat kuşluk namazı kıldığından bah­sedildiği halde her iki rekatın sonunda mı, yoksa her dört rekatın sonunda mı selâm verdiği açıklanmamıştır. Ancak bir önceki hadis-i şerifte bu husus, "her iki rekatta bir selam vererek sekiz rekat kuşluk namazı kıldı.” sözleriy­le açıklanmıştır. Taberânî'nin Abdullah b. Ebî Evfâ'dan naklettiği hadiste ise, Resûl-i Ekrem (s.a.v.)'in Mekke'nin fethi günü Ümmü Hânî (r.anhâ)'nın yanında bu namazı iki rekat olarak kıldığı ifade edilmektedir.[bk. Heysemî, Mecmau'z-zevaid, II, 238.] Bu ifâde­ye bakarak Taberânî'nin bu rivayeti ile konumuzu teşkil eden Ebû Dâvûd hadisi arasında bir çelişki olduğu neticesi çıkarılamaz. Çünkü bu iki rivayet Taberânî'nin naklettiği hadisi rivayet eden İbn Ebî Leylâ'nın söz konusu na­mazın sadece iki rekatına şâhid olduğunu, mevzumuzu teşkil eden Ebû Dâ­vûd hadisinin rivayetinde ise Ümmü Hânî (r.anhâ)'nm bu namazın tümüne şahid olduğunu gösterir.

 

Metinde geçen "Ve o namazı bir daha kıldığını gören çıkmadı" sözü Abdurrahman b. Ebî Leylâ'ya aittir. Abdurrahman b. Ebî Leylâ Resûl-i Ek­rem (s.a.v.)'in kuşluk namazı kıldığını gören kimselerle karşılaşmamış olabi­lir. Ama onun bu kimselerle karşılaşmamış olması Resûl-i Zişan efendimizin Mekke'nin fethi gününden sonra bir daha kuşluk namazı kılmadığına delâ­let etmez. Çünkü Hz. Nebi’in kuşluk namazını hayatının sonuna ka­dar sürekli kıldığını gösteren hadis-i şerifler sayılamayacak kadar çoktur. Bunlardan bazılarını nakletmekte fayda görüyoruz:

 

1. Mu'âze bint Adeviyye demiştir ki: Hz. Âişe'ye "Resûlullah sallallahü aleyhi ve sellem, kuşluk namazını kaç rekat kılardı?" diye sordum. "Dört rekat kılardı. Allah Teâla ne kadar dilerse o kadar da ziyâde ederdi” diye cevab verdi.[Müslim, müsâfirîn; Ahmed b. Hanbel, VI, 145, 168, 265.]

 

2. Enes b. Mâlik (r.a.) demiştir ki: Bir seferde Resülullah (s.a.v.)'in kuş­luk namazını sekiz rekat kıldığını gördüm.[Hâkim, el-Müstedrek, I, 314.]

 

3. Ebû Hureyre (r.a.)'de "dostum bana üç şey vasiyet    etti. Ben bun­ları ölünceye kadar terk etmem:

 

a. Her aydan üç gün oruç tutmak.

 

b. Vitir namazını kılarak uyumak.

 

c. Kuşluk namazını kılmak."[Buhârî, teheccüd; savm; Müslim, müsafırîn; Dârimî, salât]

 

4. Bir kimse kuşluk namazını on iki rekat olarak kılarsa Allah O'na cen­nette altından bir köşk bina eder.[Tirmizî, vitr; İbn Mâce, ikâme]

 

Babımızın ihtiva ettiği hadislerin dışında tercümelerini sunduğumuz bu hadis-i şerifler ve benzerleri Nebi Efendimizin kuşluk namazını Mek­ke'nin fethi gününden sonra da kıldığını ve ümmetine de kılmalarını tavsiye ettiğini gösterir. Esasen usulde müsbit ile nâfi karşılaşınca müsbitin nâfiye tercih edileceği tjllinen bir kaidedir. Çünkü müsbit nâfîye kapalı olan bir bilgiyi ihtiva eder.