DEVAM: 11. Akşam
Namazından Önce (Nafile) Namaz (Kılmak)
حَدَّثَنَا
عَبْدُ
اللَّهِ بْنُ
مُحَمَّدٍ
النُّفَيْلِيُّ
حَدَّثَنَا
ابْنُ عُلَيَّةَ
عَنْ
الْجُرَيْرِيِّ
عَنْ عَبْدِ
اللَّهِ بْنِ
بُرَيْدَةَ
عَنْ عَبْدِ
اللَّهِ بْنِ
مُغَفَّلٍ
قَالَ قَالَ
رَسُولُ اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ بَيْنَ
كُلِّ
أَذَانَيْنِ
صَلَاةٌ
بَيْنَ كُلِّ
أَذَانَيْنِ
صَلَاةٌ
لِمَنْ شَاءَ
Abdullah b. Muğaffel
(r.a.) demiştir ki: Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: "Her iki ezan
arasında namaz vardır, dileyen için her iki ezan arasında namaz vardır."
İzah:
Buhârî, ezan; MüsIİnı,
müsâfirîn; Tirmizî, salât; Nesâî, ezan; İbn Mâce, ikâme; Dârimî, salât; Ahmed
b. Hanbel, IV, 86, V, 54, 56, 57.
Hattâbî'nin beyânına
göre metinde geçen iki ezandan birisi ezan diğeri de kaamettir. Arablar dile
kolay geldiği için iki ayrı ismi tağlib yoluyla tesniye sîgasiyle ifâde
ederler, su ve hurma için "es-vedeyn = iki kara" demeleri gibi.
Halbuki bunların ikisi de kara değildir. Ebû Bekr ve Ömer (r.a.) için,
"Ümerân = îki Ömer", güneş ve ay için "ka-mereyn - iki ay"
demeleri de böyledir. Tağlîb şöyle yapılır: Aralarında benzerlik bulunan iki
varlıktan birinin herhangi.bir sıfatı veya ismi alınır ve tesniye kalıbına
sokularak her ikisi için de kullanılır.
Metinde geçen
"ezâsteyn = iki ezan" kelimesinde ezan kelimesinin hakiki mânâsında
kullanılmış olması da mümkündür. Çünkü ezan kelimesi sözlükte ilân etmek
anlamına gelir. Nitekim Allah Tealâ ve tekaddes Kur'an-ı Kerim'inde şöyle
buyuruyor: "Allah ve
Resulünden insanlara bîr i’lamdır.[Tevbe 3]
Allah Teâla ve tekaddes
hazretleri bu âyet-i kerimede ezan kelimesini i'lâm mânâsında kullanmıştır.
Gerçekte ezan namaz vaktinin girdiğini ilân etmektir. Kaamet ise, namazın
bilfiil başlamakta olduğunu ilân etmektir. Do-layısıyle mânâ olarak iki kelime
arasında büyük fark yoktur. Bu sebeple "eza-neyn - iki ezan"
kelimesini "iki ilân" anlamında kullanarak ezan ve kaameti kast
etmekte bir sakınca yoktur.
Metinde geçen namaz
kelimesi nafile namaz anlamında kullanılmıştır. Çünkü farz namazı kılmak
herkesin isteğine bırakılmamıştır. Herkes kılmakla mükelleftir. Hadiste geçen
"dileyen için" kaydı, bu namazdan maksadın nafile namaz olduğunu
gösterdiği gibi, namaz kelimesinin nekre olarak gelmiş olması da ezan ile
kaamet arasında belli bir nafilenin değil, bütün nafilelerin kılınabileceğine
işaret etmektedir.
"İki ezan arasında
namaz vardır" cümlesi, emir anlamında kullanılmış ihbârî cümledir) te'kid
maksadıyla tekrar edilmiştir. "Ezanla ikâmet arasında nafile namaz
kılınız" anlamına gelmektedir.
Akşam namazından önce
iki rekat namazın kılınıp kılınamayacağı konusu ise, ulemâ arasında
ihtilaflıdır. Biz ulemânın bu babtaki görüşlerini 1281 numaralı hadisin
şerhinde nakletmiş bulunmaktayız.
Îbnu'l-Cevzî'ye göre bu
hadisten maksad, namaz için okunan ezanın o namazdan başka bir fi ile engel
olmadığını ve ezanla kaamet arasında herhangi bir nafile kılmakta bir sakınca
bulunmadığını beyândır.