DEVAM: 7. Öğlenin
Farzından Önce Ve Sonra Kılınan Dört Rekat(lık Sünnet)
حَدَّثَنَا
ابْنُ
الْمُثَنَّى
حَدَّثَنَا
مُحَمَّدُ
بْنُ
جَعْفَرٍ
حَدَّثَنَا
شُعْبَةُ
قَالَ
سَمِعْتُ
عُبَيْدَةَ
يُحَدِّثُ
عَنْ
إِبْرَاهِيمَ
عَنْ ابْنِ
مِنْجَابَ
عَنْ
قَرْثَعٍ
عَنْ أَبِي
أَيُّوبَ
عَنْ
النَّبِيِّ
صَلَّى اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
قَالَ
أَرْبَعٌ قَبْلَ
الظُّهْرِ
لَيْسَ
فِيهِنَّ
تَسْلِيمٌ
تُفْتَحُ
لَهُنَّ
أَبْوَابُ
السَّمَاءِ
قَالَ أَبُو
دَاوُد
بَلَغَنِي
عَنْ يَحْيَى
بْنِ سَعِيدٍ
الْقَطَّانِ
قَالَ لَوْ
حَدَّثْتُ
عَنْ عُبَيْدَةَ
بِشَيْءٍ
لَحَدَّثْتُ
عَنْهُ بِهَذَا
الْحَدِيثِ قَالَ
أَبُو دَاوُد
عُبَيْدَةُ
ضَعِيفٌ قَالَ
أَبُو دَاوُد
ابْنُ
مِنْجَابٍ
هُوَ سَهْمٌ
Ebu Eyyûb'dan
nakledildiğine göre, Nebi (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: "Öğle namazından
önce arasında selam verilmeden kılınan dört (rekat namaz) için gök kapıları
açılır."
Ebû Dâvûd dedi ki: Yahya
b. Sa'İd el-Kattan'ın şöyle dediği bana ulaştı: "Eğer ben Ubeyde'den bir
şey nakleder olsaydım ondan bu hadisi naklederdim. Ubeyde zayıftır." İbn
Mincab (ise) o Sehm (isimli kimse)dir.
Diğer tahric: İbn Mace,
ikame
AÇIKLAMA:
Bu hadis-i şerif
öğlenin ilk sünnetinin bir tek selâmla kılınacağını beyan etmektedir.
"Gök kapıları
açılır" beyânı "kabul edilir" sözünden kinayedir. Yanı "Bu
namazın göklere yükselip kabul makamına erişmesi için önünde herhangi bir
engel yoktur" mânâsına gelmektedir. Hakkındaki bu teşvik edici sözler,
öğlenin, ilk sünnetinin faziletine ve onun müekked bir sünnet olduğuna delâlet
eder.
“Arasında selam
verilmeden" kaydı ise, bu sünnetin "ka'de-i ahîreden sonra"
verilecek bir selâmla kılınacağını "ka'de-i ûlâdan sonra" selâm verilmeyeceğini
ortaya koymaktadır. Nitekim, Hanefî ulemâsına göre "gündüz kılınan nafile
namazları her dört rekattan sonra bir selâm vererek kılmak daha
faziletlidir." Hanefî ulemâsından bazıları öğlenin son sünnetinin dört
rekat kılınması halinde ikic .lamla kılınması icab ettiğini, tek selâmla kılındığı
takdirde bunun sadece iki rekatiııin caiz olacağını söylemişlerse de İbn
Humar;'m tahkîkine göre, öğlenin son sünneti dört rekat olarak kılındığı takd
de onu bir teya iki selamla kılmak arasında bir fark yoktur.[İbn Humâm,
Fethu'l-Kaadîr, I, 316.] Bir ön-o 'd hadisin şerhinde ifâae etçiğimiz gibi,
İmam Birgivî'ye göre öğlenin son sünneti dört rekat kılındığı takdirde iki
selâmla kılmak daha. faziletlidir. Diğer me-heb imamlarına göre de
"gürdüzün kılman müekked sünnetlerin dışındaki nafilelerin her iki
rekatta bir selâm vererek kılınması daha faziletlidir" fakat mühim olan,
nasların çizmiş olduğu sınırdır. Bir numara önce tercünesÎTii sunduğumuz Hadis,
bu konuyu açıklarken öğleden sonra kılınacak oimi namazın sadece dört rekat
olduğu meselesi üzerinde durduğuna göre önemli olan bu namazın dört rekat
olarak kılınmasıdır. îbn Humâm'ın da ifâde ettiği gibi bir veya iki selâmla
kılınması hadiste söz konusu değildir, o halde her iki halde müsavidir.
her ne kadar musannif
Ebû Dâvûd metnin sonuna ilâvettiği talik ile bu hadisin zayıf olduğuna işaret
etmek istemişse de çeşitli yollardan gelen rivayetler hadisi takviye etmekte ve
zayıf olmadığım göstermektedir.
Nitekim bu hadisi
î"on Mâce'den başka Taberânî de el-Mu'cemu'1-Kebîr ve Evsafında Ebû
Eyyûb'dan şu mânâya gelen lâfızlarla rivayet etmiştir: "Resûlullah
(s.a.v.) benim nezdimde konakladığı zaman devamlı olarak öğle namazından önce
dört rekat namaz kılardı ve bu konuda şunları söylerdi: "Güneş batıya
meylettiği anda gök kapıları açılır ve öğle namazım kılmadıkça kapanmaz. Ben
amelimin bu saatte semâya yükselmesini arzu ediyorum."[Heysemî,
Mecmâu'z-Zevâid, II, 219.] Ayrıca aynı hadisi Tahâvî, Meâni'l-Âsâr'[Tahâvî.
Ştrhu Me'ani'l-âsâr, I, 335] iaa,Tirmizîde Şemâilde rivayet etmiştir.
Tirmizî'nin Şemâil'deki rivayeti şu mealdedir: "Ebû Eyyûb el-Ensârî buyuruyor:
Resûl-i Ekrem (s.a.v.) güneş biraz batıya meyi ettikten sonra dört rekat namaz
kılmayı âdet edinmiştir. Ben;
Ya Resulallah güneş
batıya döndükten sonra bu dört rekatı devamlı kılıyorsunuz, hikmeti ne
olabilir? diye sordum. Buyurdular ki:
"Gök kapıları
güneş batıya döndükten sonra açılır. Öğle namazı kılını no uyu kadar da
kapanmaz. Kapılar kapanmadan adıma amel-i salibin göklere yükselmesini
istiyorum."
Hepsinde kıraat var mı?
diye sordum. "Hayır" dediler.[Tirmizî, Şemail-i Şerife, (trc. S.
Aydın) s. 306-307.]