DEVAM: 4. Sabah Namazının Sünnetinden Sonra Biraz Yatmak
حَدَّثَنَا
يَحْيَى بْنُ
حَكِيمٍ
حَدَّثَنَا
بِشْرُ بْنُ
عُمَرَ
حَدَّثَنَا
مَالِكُ بْنُ
أَنَسٍ عَنْ
سَالِمٍ
أَبِي النَّضْرِ
عَنْ أَبِي
سَلَمَةَ
بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ
عَنْ
عَائِشَةَ
قَالَتْ كَانَ
رَسُولُ
اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
إِذَا قَضَى
صَلَاتَهُ
مِنْ آخِرِ
اللَّيْلِ
نَظَرَ
فَإِنْ
كُنْتُ مُسْتَيْقِظَةً
حَدَّثَنِي
وَإِنْ
كُنْتُ نَائِمَةً
أَيْقَظَنِي
وَصَلَّى
الرَّكْعَتَيْنِ
ثُمَّ اضْطَجَعَ
حَتَّى
يَأْتِيَهُ
الْمُؤَذِّنُ
فَيُؤْذِنَهُ
بِصَلَاةِ
الصُّبْحِ
فَيُصَلِّي
رَكْعَتَيْنِ
خَفِيفَتَيْنِ
ثُمَّ يَخْرُجُ
إِلَى
الصَّلَاةِ
Âişe (r.anhâ)'den;
demiştir ki: Resûlullah (s.a.v.) gece namazını kıldıktan sonra, eğer ben uyanık
olursam benimle konuşurdu; uyur olursam, beni uyandırır, iki rekat namaz
kıldıktan sonra müezzin gelip sabah namazı vaktinin girdiğini kendisine haber
verinceye kadar yatardı. Bunu müteâkib iki rekatlık kısa bir namaz kıldıktan
sonra namaza çıkardı.
İzah:
Buhârî, teheccüd;
Müslim, müsâfirîn
Resûlî Ekrem
(s.a.v.)'in gece kılmış olduğu namazdan maksâd, teheccüd namazıdır. Bilindiği
gibi yatsıdan sonra daha uyumadan kılınan nafile namaza
"salatü'l-leyl" denir ki, sevabı pek çoktur. Bir miktar uyuduktan
sonra kalkılıp kılınırsa "teheccüd" adım alır. Resûl-i Ekrem
Efendimiz, teheccüd namazına devam ederlerdi. Bu gece namazı iki rekatten sekiz
rekata kadardır. Her iki rekatta bir selâm verilmesi efdaldir. Bir hadis-i
şerifte "Her kim geceleyin uyanır, refikasını da uyandırır da iki rekat
namaz kılarsa, Allah Teâlâ'yı çok zikreden erkekler ile kadınlardan
yazılırlar"[İbn Mâce, ikâme] buyurulmuştur. Metinden anlaşılıyor ki Nebi
(s.a.v.) teheccüd namazından sonra Hz. Âişe'nin uyanık olduğunu görürse kendisiyle
bir süre konuşup, sohbet edermiş, fakat uykuda olduğunu görürse, onu vitr
namazını kılması için uyandırıp, kendisi de iki rekat namaz kılarak müezzinin
sabah namazı vaktinin girdiğini haber vermek üzere gelmesine kadar yatarmış.
Hadis âlimlerinin beyânına göre Resûl-i Ekrem (s.a.v.) teheccüd namazından
sonra vitri kılardı ve ümmeti için de; "gece en son kılacağınız namaz vitr
namazı olsun" buyururdu.[bk. 1438 numaralı hadis, Buhârî, vitr] Buna göre
Nebi (s.a.v.) Hz. Âişe'yi uyandırdıktan sonra vitr namazını kılmış ouu
müteakiben de iki rekat namaz kılmıştı^. Gece kılınacak son namazın vitr olması
emrinin vücûb değil, cevaz ifâde ettiğini beyân etmek için vitirden sonra bu
iki rekat namazı kılmış olması mümkündür. Nitekim vitr namazından sonra devamlı
olarak oturarak iki rekat namaz kılmayı terk etmediği bilinmektedir.[Nesaî,
kıyamu'l-leyl; İbn Mâce, ikâme] Bu iki rekatlık nafile namazı müteakip yatıp
sabah vakti girinceye kadar istirahat etmiş ve müezzin sabahın girdiğini haber
verince sabah namazının iki rekatlık sünnetini evinde kılıp mescide gitmiştir.
Bu hadis-i şerif sabah
namazının sünnetinden sonra yatmanın sünnet veya farz olduğunu söyleyen
kimselerin aleyhine bir delildir. Çünkü bu hadis-i şerifte Resûl-i Ekrem
(s.a.v.)'in sabah namazının sünnetinden sonra değil, önce yattığı ifade
edilmektedir.
Binaenaleyh bu hadis-i
şerif bir önceki hadis-i şerifle birlikte mütelea edilince sabah namazından
önceki yatmanın bir ibâdet hükmü ve vasfı taşımadığı, sadece insanın
üzerindeki ağırlığı ve yorgunluğu gidermekle ilgili olduğu anlaşılır. Bu
hadis-i şerifi ile Resûl-i Ekrem (s.a.v.)'in sabah namazının iki rekatlık
sünnetinden sonra da yattığını ifâde eden bir önceki hadis arasında bir
çelişki olmadığı gibi bir önceki hadisle aynı mânâda olan İbn Ab-bâs hadisi
[bk. Buhârî, vitir] arasında da bir çelişki yoktur. Çünkü bu iki hadisin birini
tatbik etmek, diğerine zıt değildir. Her ikisiyle de amel etmek mümkündür.
Resûl-i Ekrem (s.a.v.) bazan sabah namazının sünnetinden evvel bazan da sonra
yatmakla her ikisiyle de amel etmenin caiz olduğuna işaret etmek istemiş de
olabilir.