بَاب
مَا يُؤْمَرُ
بِهِ مِنْ
الْقَصْدِ
فِي الصَّلَاةِ
27. Namazda
Aşırılıktan Sakınmak, Orta Yolu Tutmak
حَدَّثَنَا
قُتَيْبَةُ
بْنُ سَعِيدٍ
حَدَّثَنَا
اللَّيْثُ
عَنْ ابْنِ
عَجْلَانَ عَنْ
سَعِيدٍ
الْمَقْبُرِيِّ
عَنْ أَبِي
سَلَمَةَ
عَنْ
عَائِشَةَ
رَضِيَ
اللَّهُ
عَنْهَا
أَنَّ
رَسُولَ
اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
قَالَ
اكْلَفُوا
مِنْ الْعَمَلِ
مَا
تُطِيقُونَ
فَإِنَّ
اللَّهَ لَا
يَمَلُّ
حَتَّى
تَمَلُّوا
وَإِنَّ أَحَبَّ
الْعَمَلِ
إِلَى
اللَّهِ
أَدْوَمُهُ وَإِنْ
قَلَّ وَكَانَ
إِذَا عَمِلَ
عَمَلًا
أَثْبَتَهُ
Âişe (r.anhâ)'dan
rivayet edildiğine göre, Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: "Kendinizi
güç yetirebileceğiniz amellere veriniz. Çünkü siz usanmadıkça Allah usanmaz.
Allah katında amellerin en sevimlisi, az bile olsa, devamlı olanıdır."
Nitekim Resûlullah
sallallahu aleyhi ve sellem bir amel işledi mi ona devam ederdi.
İzah:
Müslim, musâfirîn;
sıyâm; Nesaî, kıble, kıymu'l-leyl; iman, ibn Mâce, zuhd; Muvatta,
salatu'l-leyl; Ahmed b. Hanbel, VI, 40-51, 61, 84, 122, 168, 199, 212. 231,
233, 241, 244, 250.
Hadis-i şerifte
ibâdetle ilgili olarak; "gücünüzün yettiği amelleri işleyiniz, gücünüz
yetmediği için devam edemeyeceğiniz amellere girişmeyiniz. Çünkü gücünüzün
yetmeyeceği ameller size bıkkınlık verir. Bu yüzden onu terketmek
mecburiyetinde kalırsınız. Siz bıkmadan ibâdete devam ettikçe, Allah da onun
mükâfatını vermeye devam eder. Fakat siz bıkıp da bu amelinizi bırakıverecek
olursanız, Allah sizin bu bıkkınlığınıza ve amelinizi terk edişinize karşılık
olarak bu ibâdetiniz için size vermekte olduğu mükâfatı keser. Yani siz
ibâdetinize son vermedikçe Allah da sevabına son vermez" buyruluyor.
Metinde geçen "Allah usanmaz" tâbiri melzûm - lâzım alakasıyla
mecazen "Allah terk etmez" anlamında kullanılmıştır. Yani melzûm
söylenmiş lâzım kast edilmiştir. Her ne kadar bu hadis ibâdetlerle ilgili
olarak insanın gücünün yettiği ve devamlı yapabileceği amellere sarılmayı
tavsiye ediyorsa da bu tavsiye aslında, sadece ibâdetlere ait değildir.
İbâdetler dışında olan diğer meşru işler de bu tavsiyenin kapsamına
girmektedir. Meşru olan işlerin Allah'a en hoş geleni ve mükâfata en çok lâyık
olanı az bile olsa devamlı ve düzenli olarak yapılanıdır.
Öyleyse mühim olan
çokluk değil, düzenli ve devamlı olmaktır. Bu da ifrat ve tefritten sakınarak
iki uç arasında bir derece (itidal) sağlamakla mümkündür. Hz. Âişe hadisin
sonunda, Resûlullah'ın tatbikatına ait tespitlerini "Resûlullah (s.a.v.)
bir amel işledi mi ona devam ederdi" sözleriyle ifâde ediyor. Bu söz Hz.
Âişe'ye aittir. Bilindiği gibi hadisin metnine râvi tarafından ilâve edilen bu
gibi sözlere "müdrec" denir.