DEVAM: 25. Gece
Namazında Yüksek Sesle Okumak
حَدَّثَنَا
مُوسَى بْنُ
إِسْمَعِيلَ
حَدَّثَنَا
حَمَّادٌ
عَنْ هِشَامِ
بْنِ عُرْوَةَ
عَنْ
عُرْوَةَ
عَنْ
عَائِشَةَ
رَضِيَ اللَّهُ
عَنْهَا
أَنَّ
رَجُلًا
قَامَ مِنْ
اللَّيْلِ
فَقَرَأَ
فَرَفَعَ
صَوْتَهُ
بِالْقُرْآنِ
فَلَمَّا
أَصْبَحَ
قَالَ
رَسُولُ اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ يَرْحَمُ
اللَّهُ
فُلَانًا
كَأَيٍّ مِنْ
آيَةٍ
أَذْكَرَنِيهَا
اللَّيْلَةَ
كُنْتُ قَدْ
أَسْقَطْتُهَا
قَالَ أَبُو
دَاوُد
رَوَاهُ
هَارُونُ
النَّحْوِيُّ
عَنْ
حَمَّادِ
بْنِ
سَلَمَةَ فِي سُورَةِ
آلِ
عِمْرَانَ
فِي
الْحُرُوفِ
وَكَأَيٍّ
مِنْ نَبِيٍّ
Âişe (r.anhâ)'dan
rivayet edildiğine göre; Bir kimse geceleyin sesini yükselterek Kur'ân okumuş,
sabah olunca Resûlullah (s.a.v.); "Allah falan kimseye rahmet etsin. Bana
bu gece ne kadar âyet hatırlattı. Ben onları gerçekten unutmuştum"
buyurmuş.
Ebu Davud dedi ki: Bu
hadisi Harun en-Nahvi de Hammad b. Seleme'den (şu şekilde) rivayet etti:
"(Allah falan kimseye rahmet etsin bana); Âl-i İmrân Sûresi'nde bulunan
bazı kelimeleri yani (Âl-i İmrân (3), 146) âyetini hatırlattı.
Diğer tahric: Buhârî,
şehâdât, fedâilu'l-Kur'ân; Muslim, musâfirîn; Ahmed b. Hanbel,VI, 62.
AÇIKLAMA:
Bu hadis-i şerifte gece
Kur'ân okuduğundan bahsedilen kişi AbduIlah b Yezid el-Ensârî'dir. Abdulganî b.
Said "el-Mübhemât" isimli eserinde bu zâtın "Abdullah b. Yezîd
el-Ensârî olduğunu kesin bir dille ifâde etmekte ve Amre vasıtasıyla Hz.
Âişe'den şu hadisi nakl etmektedir: "Nebi (s.a.v.) bir gece Kur'ân okuyan
bir kimsenin sesini işitti de, "Bu kimin sesidir?" diye sordu.
"Abdullah b. Yeziddir" dediler. "Allah ona rahmet etsin, bana
unutmuş olduğum bir âyeti hatırlattı" buyurdu. Bu iki olay arasındaki
benzerlik bu zâtın Abdullah b. Yezid el-Ensârî olduğuna dâir kanaati
kuvvetlendirmektedir. Buhârî'de geçen "Ey Allah'ım, Abbâd'a rahmet
et"[Buhârî, Şehâdât] hadisine bakarak bu zâtın "Abbâd b. Bişr
el-Ensârî" olduğunu söyleyenler varsa da, bu ihtimâl zayıftır. Çünkü bu
hâdise konumuzu teşkil -den Ebû Dâvûd hadisindeki hâdiseye pek benzemiyor.
Bazıları Buhârî'mn bu rivayetine bakarak hadisenin iki defa vuku' bulmuş
olabileceğim söküyorlar. Her ne kadar biz metinde geçen cümlesini, "Bana
bu gece ne kadar âyet hatırlat'.. şeıclinde tercüme ettiysek de bazılarına
göıe, bu cümlenin mânâsı şöyledir:"Bana bu gece = Göklerde ve yerde nice
âyetler vardır ki (insanlar) bunlardan yüz çevirerek üstüne basar geçerler [Yûsuf 105] âyetini
hatırlattı."
Bu hâdise Müslim'in
rivayetinde şöyle: anlatılmaktadır: "Nebi (s.a.v.) mescidde bir zâtın
Kur'ân okuyırunu dinlerdi de; "Allah ona rahmet etsin. Gerçekten bana
unutturulduğum bir âyeti hatırlattı" derdi."[Müslim, musâfırîn]
Ma'mer'in Hişâm'dan
naklettiği metinde ise bu olay "Nesîtü: ben unu'tum" peklinde anlatılmaktadır.
Uîemâ Kur'pn-ı Kerîm'İ
mutmanın hükmü hakkında ihtilâfa düşmüşlerdir. Bazıları daha önce geçen
"Bana ümmetimin günâhları gösterildi. Bunlar arasında ker.disine bir sure
vey. âyet (ezberlemesi) lütfedildiği halde bunu uni'ian adjimn günahı kadar
büyük bir günâh görmedim" anlamındaki 461 nun aralı hadisi delil
getirerek, Kur'an-ı Kerim'i unutmanın büyük günahlarda 1 olduğunu
söylemişlerdir.
fsm^îlî'nin beyânına
göre Resûl-i Ekrem Efendimizin Kur'an-ı Kerim'-dc-ı bh âyet-i kerimeyi veya bir
kelimeyi unutması iki şekilde olur:
a. Ezberinde olan bir
âyeti her insan gibi bir anda hatırlayamayıp biraz sonr ı hatırlaması şeklinde
olur.Bu beşerin tabiatında bulunan bir unutmadır, insanın nisyan ile malûl olduğu
herkesin malûmudur. Bu şekildeki unutma Hz. Nebi için de caizdir. İbn Mes'ûd
Hazretlerinin rivayet etmiş olduğu =
Pen de sizin gibi bir insanım, sizin unuttuğunuz gibi ben de unuturum"
[bk. 1020, 1022 no'Iu hadis ayrıca bk. Buharî, salât; Müslim, mesâcid; Nesâî,
sehv ; İbn Mâce, ikâme; Ahmed b. Hanbel, I, 379, 420, 424, 438, 448, 455.]
hadis-i şerifi de buna delâlet eder.
b. Allah Teâlâ'mn
neshetmeyi murad ettiği âyetleri Resul-i Ekrem'in kalbinden çekip alması
suretiyle olur. Bu kısım; "Habibim seni okutacağız da asla unutmayacaksın,
Allah'ın dilediği başka çünkü o, aşikârı da bilir, gizliyi de"[A'lâ 6-7]
âyet-i kerimesinde kast edilen unutmadır.
Birinci kısım unutma
devamlı değildir, çabuk geçer. Çünkü Allah Teâlâ en kısa zamanda unutulan' hatırlatır.
Şu âyet-i kerime de bu durumu izah etmektedir:"Kur'an'ı biz indirdik,
onun koruyucuları da
şüphesiz ki biziz"[Hicr 9]
İkinci kısım unutmanın
mümkün olduğuna da şu âyet-i kerime delâlet etmektedir: "Biz neshettiğimiz
(hükmünü diğer bir âyetle değiştirdiğimiz) veya unutturduğumuz bir âyetin
(yerine) ya ondan daha hayırlısını, yahut onun benzerini getiririz. Allah'ın
herşeye kemâliyle kaadir olduğunu bilmedin mi?"[Bakara 106]