DEVAM: 15. (Korku
Namazında) Kıbleyi Arkasına Bile Almış Olsalar (Her İki Saftakiler de) Tekbiri
Hep Beraber Alırlar, Sonra İmam Arkasındakilere Bir Rekat Kıldırınca (Düşman
Karşısında Bulunan) Arkadaşlarının Yerine Giderler. Bu Sefer Onlar (İmamın
Arkasına) Gelince Kendileri Yalnız Başına Bir Rekat Daha Kılarlar. İmam Bir
(İkinci) Rekatı De Yeni Gelenlerle Beraber Kılar. Bunlar (Kılamadıkları) Rekatı
İmam Otururken Yalnız Başına Kılarlar, Sonra İmam Hepsiyle Beraber Selam Verir
Diyenler(İn Görüşüyle İlgili Hadisler)
حَدَّثَنَا
مُحَمَّدُ
بْنُ عَمْرٍو
الرَّازِيُّ
حَدَّثَنَا
سَلَمَةُ
حَدَّثَنِي مُحَمَّدُ
بْنُ
إِسْحَقَ
عَنْ
مُحَمَّدِ بْنِ
جَعْفَرِ
بْنِ
الزُّبَيْرِ
وَمُحَمَّدِ
بْنِ
الْأَسْوَدِ
عَنْ عُرْوَةَ
بْنِ
الزُّبَيْرِ
عَنْ أَبِي
هُرَيْرَةَ
قَالَ
خَرَجْنَا
مَعَ رَسُولِ
اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ إِلَى
نَجْدٍ
حَتَّى إِذَا
كُنَّا
بِذَاتِ الرِّقَاعِ
مِنْ نَخْلٍ
لَقِيَ
جَمْعًا مِنْ غَطَفَانَ
فَذَكَرَ
مَعْنَاهُ
وَلَفْظُهُ
عَلَى غَيْرِ
لَفْظِ
حَيْوَةَ
وَقَالَ
فِيهِ حِينَ
رَكَعَ
بِمَنْ
مَعَهُ
وَسَجَدَ
قَالَ
فَلَمَّا قَامُوا
مَشَوْا
الْقَهْقَرَى
إِلَى مَصَافِّ
أَصْحَابِهِمْ
وَلَمْ
يَذْكُرْ
اسْتِدْبَارَ
الْقِبْلَةِ
Ebû Hureyre (r.a.)'den;
demiştir ki: Resulullah (s.a.v.) ile birlikte Necid'e doğru (sefere) çıktık.
Nahl'de bulunan Zâtur'rikâ' denilen yere gelince Gatafân (oğulların)dan bir
toplulukla karşılaştık. Daha sonra (Muhammed b. İshak sözlerine devamla daha
önce geçen (1240.) hadisin) mânâsını nakletti. Ancak (Muhammed b. İshak'ın rivayet
ettiği hadisin) sözleri Hayve (hadisi)nin sözlerinden başkadır. Ve bu hadiste
(Muhammed b. İshak):
"(Resûlullah),
beraberlerinde bulunan kimselerle rükû'a ve secdeye varınca (beraberindeki
kimseler) kalktılar ve geri geri giderek arkadaşlarının bulunduğu yere
vardılar" dedi. Fakat sırtlarının kıbleye karşı olduğunu zikretmedi.
İzah:
Beyhaki,
es-Sünenu'l-kübrâ, IH, 261.
Bir önceki Hayve b.
Şureyh hadisini mânâ olarak Muhammed b. İshâk da nakletmiştir. Her ne kadar bu
iki hadis
aynı mânâyı ifâde ediyorlarsa
da, metinleri arasında bazı farklar vardır. Muhammed b. İshak'ın rivayet
ettiği hadisi Tahâvî ile Beyhakî de rivayet etmişler. Bu iki hadisin lafızları
ve senedleri arasındaki farklar şu şekilde özetlenebilir:
1. Bir önceki Hayve
hadisini Urve b. ez-Zübeyr Ebû Hureyre'den Mervân b. el-Hakem vasıtasıyla
naklettiği halde Muhammed b. İshâk hadisinin senedinde Urve ile Ebû Hureyre
(r.a.) arasında Mervân bulunmamaktadır.
Yani Urve hadisi bizzat
Ebû Hureyre (r.a.)'den işitmiştir ve hadisin senedinde kopukluk yoktur.
2. Metinler arasındaki
farka gelince, bir önceki Hayve hadisinde namaza başlamadan önce düşman
karşısında bulunan zümrenin sırtlan kıbleye karşı olduğu halde iftitâh
tekbirini Resul-i Ekrem'le beraber aldığı ifâde edildiği halde, Muhammed b.
İshâk hadisinde bu durumdan bahsedilmiyor.
3. Bu hadis-i şerifte
birinci rekatı Resûl-i Ekrem'le birlikte kılan zümre daha sonra geri geri
çekilerek düşman karşısında bulunan arkadaşlarının yerine varıp onların da Resûl-i
Ekrem'le birlikte ikinci rekatı kılmalarını sağladıkları anlaşıldığı halde bir
önceki hadiste bu zümrenin düşman karşısına nasıl -gittiklerinden söz
edilmiyor.
4. Bir önceki hadiste
namaza başlamadan önce düşman karşısında bulunan zümrenin sırtı kıbleye karşı
olduğu ifâde edildiği halde Muhammed b. İshak hadisinde bundan
bahsedilmemektedir.
Muhammed b. îshak
tedlîs yapan bir kimsedir. Açık bir şekilde "haddesenî" demedikçe
rivayetinde tedlîs bulunmadığından emin olunamaz. Tahavî ve Beyhakî'nin de
rivayet ettiği bu hadisin senedinde Muhammed b, İshak vardır ve Muhammed b.
İshak "haddesenî" tabirini kullanarak hadisin metninde tedlîs
bulunmadığını kesin bir şekilde açıklamıştır.