DEVAM: 4. (Her
Rekatte) Dört Rükû' Vardır Diyenlerin Delilleri
حَدَّثَنَا
أَحْمَدُ
بْنُ
الْفُرَاتِ
بْنِ خَالِدٍ
أَبُو
مَسْعُودٍ
الرَّازِيُّ
أَخْبَرَنَا
مُحَمَّدُ
بْنُ عَبْدِ
اللَّهِ بْنِ
أَبِي
جَعْفَرٍ
الرَّازِيُّ
عَنْ أَبِيهِ
عَنْ أَبِي
جَعْفَرٍ
الرَّازِيِّ قَالَ
أَبُو دَاوُد
وَحُدِّثْتُ
عَنْ عُمَرَ
بْنِ شَقِيقٍ
حَدَّثَنَا
أَبُو
جَعْفَرٍ
الرَّازِيُّ
وَهَذَا
لَفْظُهُ
وَهُوَ أَتَمُّ
عَنْ
الرَّبِيعِ
بْنِ أَنَسٍ
عَنْ أَبِي
الْعَالِيَةِ
عَنْ أُبَيِّ
بْنِ كَعْبٍ
قَالَ
انْكَسَفَتْ
الشَّمْسُ
عَلَى عَهْدِ
رَسُولِ
اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ وَسَلَّمَ
وَإِنَّ
النَّبِيَّ
صَلَّى اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
صَلَّى
بِهِمْ فَقَرَأَ
بِسُورَةٍ
مِنْ
الطُّوَلِ
وَرَكَعَ خَمْسَ
رَكَعَاتٍ
وَسَجَدَ
سَجْدَتَيْنِ
ثُمَّ قَامَ
الثَّانِيَةَ
فَقَرَأَ
سُورَةً مِنْ
الطُّوَلِ وَرَكَعَ
خَمْسَ
رَكَعَاتٍ
وَسَجَدَ
سَجْدَتَيْنِ
ثُمَّ جَلَسَ
كَمَا هُوَ
مُسْتَقْبِلَ
الْقِبْلَةِ
يَدْعُو
حَتَّى
انْجَلَى
كُسُوفُهَا
Ubeyy b. Ka'b
(r.a.)'dan; demiştir ki: Resûlullah (S.A.V.) zamanında güneş tutuldu. Efendimiz
cemaate namaz kaldırarak uzun sûrelerden birini okudu ve beş defa rükû yaptı,
îki kere secde etti ve ikinci rekate kalkıp yine uzunlardan bir sûre okudu ve
yine beş defa rükû yaptı, iki kere secde etti, sonra güneşin tutulması
açılıncaya kadar duâ ederek olduğu halde kıbleye karşı oturdu.
İzah:
Hâkim el-Müstedrek, I,
333.
Kur'an-ı Kerim'deki
sûreler uzunluklarına göre çeşitli isimler alırlar.Buna göre Fatiha'dan sonra
gelen yedi uzun sûreye "es-Seb'u't-Tivâl" denir. Âyet sayıları yüzden
fazla veya buna yakın sûrelere "el-Mîûn"; âyetleri yüzden az
olanlara "eî-Mesânî", daha sonraki kısa sûrelere de
"el-Mufassal" adı verilir. el-Mufassal da, ettıval (uzun), el-evsat
(orta) ve el-kısâr (kısa) olmak üzere üçe ayrılır.
Hadis-i Şerifte beyân
edildiğine göre Hz. Peygamber bu küsûf namazının her bir rekatinde
es-Seb'u't-tivâldan okumuştur ki bunlar el-Bakara, Âl-i İmran.