DEVAM: 5. İkindi
Namazının Vakti
حَدَّثَنَا
الْقَعْنَبِيُّ
عَنْ مَالِكٍ عَنْ
الْعَلَاءِ
بْنِ عَبْدِ
الرَّحْمَنِ أَنَّهُ
قَالَ
دَخَلْنَا
عَلَى أَنَسِ
بْنِ مَالِكٍ
بَعْدَ
الظُّهْرِ
فَقَامَ
يُصَلِّي
الْعَصْرَ
فَلَمَّا
فَرَغَ مِنْ
صَلَاتِهِ
ذَكَرْنَا
تَعْجِيلَ
الصَّلَاةِ
أَوْ ذَكَرَهَا
فَقَالَ
سَمِعْتُ
رَسُولَ
اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
يَقُولُ
تِلْكَ
صَلَاةُ
الْمُنَافِقِينَ
تِلْكَ
صَلَاةُ
الْمُنَافِقِينَ
تِلْكَ صَلَاةُ
الْمُنَافِقِينَ
يَجْلِسُ
أَحَدُهُمْ
حَتَّى إِذَا
اصْفَرَّتْ
الشَّمْسُ
فَكَانَتْ
بَيْنَ
قَرْنَيْ
شَيْطَانٍ
أَوْ عَلَى
قَرْنَيْ
الشَّيْطَانِ
قَامَ
فَنَقَرَ
أَرْبَعًا
لَا يَذْكُرُ
اللَّهَ
فِيهَا
إِلَّا
قَلِيلًا
Ala b. Abdurrahman şöyle
demiştir: Öğle namazını kıldıktan sonra Enes bin Malik'in yanına girdik. Enes
kalktı ve ikindi namazını kıldı. Namazını bitirince namazı erken kıldığını
söyledik -yahut [şek ravilerden
birindendir] o söyledi- Bunun üzerine
Enes şu cevabı verdi: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'i Bu (güneş
sararıncaya kadar geciktirilen ikindi namazı) münafıkların namazıdır; bu
münafıkların namazıdır, bu münafıkların namazıdır. Onlardan biri güneş sararıp
şeytanın boynuzları arasına -veya boynuzları üzerine- girinceye kadar oturur.
(Sonra) kalkar ve (kuşun yem gagaladığı gibi) dört rekat namaz kılar. O namazda
Allah'ı çok az zikreder" derken işittim.
Diğer tahric: Müslim,
mesacid; Nesai, mevakit; Tirmizî, mevakit; muvatta, Kur'ân; Ahmed b. Hanbel,
III, İ49, 185.
AÇIKLAMA: Hadisin, Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in sözüne kadarki kısmının Müslim'deki rivayeti
şu şekildedir: "Ala (öğle namazından çıktıktan sonra) Basra'daki evinde
Enes b. Malik'in yanına girdi. Enes'in evi Mescid'in yakınında idi. Ala dedi
ki: Enes'in yanına girdiğimizde, "ikindiyi kıldınız mı?" diye sordu.
"Öğleden henüz çıktık" dedik. "Kalkın ve ikindiyi kılın"
dedi."
Hadiste
zikri geçen "güneşin şeytanın boynuzları arasına girmesi"nden'
maksadın ne olduğu hususunda Hattabi beş ayrı görüş nakletmiştir. Nevevi de bu
konudaki bazı görüşlere işaret etmiş ve esah olanın, terkibin hakiki manasında
kullanılmış olmasıdır, demiştir.
Şu
var ki bundan muradın, ikindiyi geciktirmenin, şeytanın süslemesi ve gayreti
ile olmasıdır. Şeytanın namazı vaktinde kılmayı engellemesi, boynuzlu hayvanın
müdafaasına benzemesi yönünden bir temsil olması daha uygun olmalıdır.
"Dört
rekatı gagalama''da tadil-i erkanına ve huşuuna riayet etmeden sür'atle yatıp
kalkmadan kinayedir. Bu şekilde namaz kılan kişinin alelade inip kalkması,
tavuğun yem yemesine benzetilmiştir. İkindi namazında sekiz tane secde olduğu
halde, "dört gagalama"ile ifade edilmesi, her iki secdenin bir rekat
itibar edilmesi sebebiyledir.
Peygamber'in
bu şekildeki namaz için "bu münafıkların namazıdır" buyurması,
özürsüz olarak ikindiyi geciktirmeyi zemmetmektedir.
İkindi
namazını eşyanın gölgesi bir misli olduğu zaman kılmayı efdal görenler,
görüşlerini bu hadisin takviye ettiğini söylemektedirler.