بَاب
تَرْكِ
الْأَذَانِ
فِي الْعِيدِ
241-244. Bayram
Namazında Ezan Okunmaz
حَدَّثَنَا
مُحَمَّدُ
بْنُ كَثِيرٍ
أَخْبَرَنَا
سُفْيَانُ
عَنْ عَبْدِ
الرَّحْمَنِ
بْنِ عَابِسٍ
قَالَ سَأَلَ
رَجُلٌ ابْنَ
عَبَّاسٍ
أَشَهِدْتَ
الْعِيدَ
مَعَ رَسُولِ
اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ وَسَلَّمَ
قَالَ نَعَمْ
وَلَوْلَا
مَنْزِلَتِي
مِنْهُ مَا
شَهِدْتُهُ
مِنْ
الصِّغَرِ فَأَتَى
رَسُولُ
اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
الْعَلَمَ
الَّذِي عِنْدَ
دَارِ
كَثِيرِ بْنِ
الصَّلْتِ
فَصَلَّى
ثُمَّ خَطَبَ
وَلَمْ
يَذْكُرْ
أَذَانًا
وَلَا
إِقَامَةً قَالَ
ثُمَّ
أَمَرَنَا
بِالصَّدَقَةِ
قَالَ
فَجَعَلَ
النِّسَاءُ
يُشِرْنَ
إِلَى آذَانِهِنَّ
وَحُلُوقِهِنَّ
قَالَ
فَأَمَرَ بِلَالًا
فَأَتَاهُنَّ
ثُمَّ رَجَعَ
إِلَى
النَّبِيِّ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ وَسَلَّمَ
Abdurrahman b. Abis dedi
ki: Bir adam, İbn Abbâs (r.a.)'a: Resûlullah (s.a.v.) ile birlikte bayram
namazında bulundun mu? diye sordu. İbn Abbâs şu karşılığı verdi: Evet, ama eğer
onun yanındaki mevkim olmasaydı, küçük olduğum için buna şahit olamazdım. Hz.
Nebi (s.a.v.) Kesîr b. es-Said'in evinin yanındaki işarete gelip namazı
kıldırdı, sonra hutbe okudu.
İbn Abbâs ezan ve kameti
anmadı. Daha sonra sadaka vermelerini emretti. Bunun üzerine kadınlar
kulaklarını ve boğazlarını işaret etmeye başladılar. Efendimiz Bilâl'e emretti,
o da kadınların yanına gidip onların verdiklerini topladı ve Nebî sallellahu
aleyhi ve sellem'in yanına döndü.
İzah:
Buhârî, iydeyn, ezan;
Ahmed b. Hanbel, I, 368.
Hadisin Buhârî'deki
rivayetinde bazı farklılıklar göze çarpmaktadır. İbn Abbâs'ın burada şeklindeki
sözü Buhârî'de ibaresi ile ifade edilmiştir. Ancak her iki ifâde aynı manaya
gelmektedir. Yine Buhârî'de buradakinden farklı olarak Hz. Nebi'in Bilâl'le
birlikte kadınların yanma gelip onları sadaka vermeye teşvik ettiği
bildirilmektedir. Bu rivayet bundan önceki babta geçen rivayetlere de uygun
düşmektedir. Ebu Davud'un rivayetinden ise, Resûlullah'ın kadınlara hutbe irad
ettiği yerden bağışta bulunmalarını emrettiği, kendisi kadınların yanına
gitmeden Bilâl'i gönderip onların verdiklerini toplattığı anlaşılmaktadır.
Buna göre hadisler arasında bir tezat olduğu ortaya çıkıyor. Bu farklı
rivayetlerin arasını birleştirme sadedinde şunlar söylenmiştir: "Bilâl'le
Resûlullah beraberce kadınların yanma kadar gelmişler. Resûlullah onlara va'z
edip bağışta bulunmalarını emretmiş, bunun üzerine kadınların bazıları
tasaddukta bulunmuştur. Efendimiz Bilâl'i diğer kadınların yanına göndermiş o
da gidip onların verdiklerini toplamış ve Hz. Nebi'in yanına dönmüştür."
Görüldüğü gibi bu
şekilde düşünüldüğü takdirde hadisler arasında var gibi görünen ihtilâf ortadan
kalkmış olur.
Hadis-i şerifte işaret
edilen soruyu İbn Abbâs'a soran şahsın ismi hiç bir rivayette belirtilmemiştir.
Hz. Nebi'in bayram
namazım kıldığı yer Kesîr b. es-Salt'ın evinin yanındadır. Bu ifâdeden, Kesîr
b. es-Salt'ın evinin Resûlullah zamanında mevcut olduğu zannedilebilir. Ama
gerçek bu değildir. Kesîr b. es-Salt tabiûnun büyüklerindendir. Asıl adı Kalîl
(az) idi. Hz. Ömer bu ismi değiştirip Kesîr (çok) adını verdi. Bu zât,
kardeşleri ile birlikte Medine'ye gelip yerleşti ve Resûlullah'ın musallasının
yanına ev yaptı. Rivayetin vârid olduğu zamanda bu ev mecut olduğu için, İbn
Abbâs namazgahı tarif ederken onun evine işaret etmiştir. Bu şahsın evinin
yanındaki Efendimizin namaz kıldığı meydanda bir işaret (alem) vardı. Onun için
îbn Abbâs, "Resûlullah, Kesîr b. es-Salt*ın evinin yanındaki işarete
geldi" demiştir.
Hadis-i şerifteki
Resûlullah'ın kadınları sadaka vermeye teşvik edip onların da küpe, yüzük gibi
zinetlerini verdiklerini konu alan bölümü ile ilgili açıklama bundan önceki
konuda geçmiştir.
Hadisin konu ile
alâkası, İbn Abbâs'ın, Resûlullah'ın namazını anlatır-Jcen ezan ve kametten
bahsetmeyişidir. Bu noktaya metinde bir parantez cümlesi ile iki tire arasında
dikkat çekilmiştir. Ulema görüşlerine bu babın son hadisinin açıklamasında yer
verilecektir.