DEVAM: 234-236. Cuma
Namazında Okunacak Sûre
حَدَّثَنَا
الْقَعْنَبِيُّ
حَدَّثَنَا سُلَيْمَانُ
يَعْنِي
ابْنَ
بِلَالٍ عَنْ
جَعْفَرٍ
عَنْ أَبِيهِ
عَنْ ابْنِ
أَبِي رَافِعٍ
قَالَ صَلَّى
بِنَا أَبُو
هُرَيْرَةَ يَوْمَ
الْجُمُعَةِ
فَقَرَأَ
بِسُورَةِ
الْجُمُعَةِ وَفِي
الرَّكْعَةِ
الْآخِرَةِ
إِذَا جَاءَكَ
الْمُنَافِقُونَ
قَالَ
فَأَدْرَكْتُ
أَبَا
هُرَيْرَةَ
حِينَ
انْصَرَفَ
فَقُلْتُ
لَهُ إِنَّكَ
قَرَأْتَ
بِسُورَتَيْنِ
كَانَ
عَلِيٌّ
رَضِيَ
اللَّهُ
عَنْهُ يَقْرَأُ
بِهِمَا
بِالْكُوفَةِ
قَالَ أَبُو
هُرَيْرَةَ
فَإِنِّي سَمِعْتُ
رَسُولَ
اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
يَقْرَأُ
بِهِمَا
يَوْمَ الْجُمُعَةِ
İbn Ebî Râfi'den;
demiştir ki: Ebû Hureyre cuma günü bize namaz kıldırıp (ilk rek'atte) Cum'a,
son rekatte de Münâfikûn sûrelerini okudu. Namazdan ayrılınca Ebû Hureyre'ye
yetişip: Gerçekten sen (namazda) iki sure okudun, Ali (r.a.) de Kufe'de aynen
bu sûreleri okurdu" dedim. Ebû Hureyre (r.a.): Çünkü ben, cuma günü
Resûlullahı bu sûreleri okurken işittim dedi.
İzah:
Tirmizî, cuma; İbn
Mâce, ikâme
İbn Mâce ve Beyhakî'nin
Ubeydullah b. Ebi Râfi'den yaptıkları rivayette, Mervân'ın Ebû Hüreyre'yi
Medine'de vekil bırakıp Mekke'ye gittiği ve yukarıda geçen konuşmanın bu
vekâlet devresinde cereyan ettiği bildirilmektedir.
İbn Ebî Râfi, Ebû
Hüreyre'nin adı geçen sûreleri okuduğunu duyunca Hz. Ali'nin de cuma namazında
aynı sûreleri okuduğunu hatırlamış ve durumu Ebû Hüreyre'ye bildirerek, bu
kıraatin Resülullah'dan menkûl olup olmadığını anlamak istemiştir. Ebû Hureyre
de bu arzuya muvafık olarak Efendimizin aynı sûreleri okuyarak cuma kıldığını
söylemiştir.
Hz. Nebi'in ilk rekâtte
Cuma, ikincisinde de Münâfikûn sûrelerini okumasının hikmeti şu olabilir: Cuma
sûresinde cuma namazının farz olduğundan, cumanın diğer hükümlerinden
bahsedildiği tevekkül ve zikir teşvik edildiği içindir. Münâfikûn sûresinde de
Münafıkları tevbe etmediklerinden dolayı tevbih ve onları tevbeye teşvik gibi
masalhatlar, âhiret hayatına dair ibret verici safhalar ve beliğ öğütler
vardır.