بَاب
كَفَّارَةِ
مَنْ
تَرَكَهَا
204-205. Cumayı Terk
Edenin Keffaretı Vermesi
حَدَّثَنَا
الْحَسَنُ
بْنُ عَلِيٍّ
حَدَّثَنَا
يَزِيدُ بْنُ
هَارُونَ
أَخْبَرَنَا هَمَّامٌ
حَدَّثَنَا
قَتَادَةُ
عَنْ قُدَامَةَ
بْنِ
وَبَرَةَ
الْعُجَيْفِيِّ
عَنْ
سَمُرَةَ
بْنِ
جُنْدُبٍ
عَنْ النَّبِيِّ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
قَالَ مَنْ
تَرَكَ
الْجُمُعَةَ
مِنْ غَيْرِ
عُذْرٍ
فَلْيَتَصَدَّقْ
بِدِينَارٍ فَإِنْ
لَمْ يَجِدْ
فَبِنِصْفِ
دِينَارٍ قَالَ
أَبُو دَاوُد
وَهَكَذَا
رَوَاهُ خَالِدُ
بْنُ قَيْسٍ وَخَالَفَهُ
فِي
الْإِسْنَادِ
وَوَافَقَهُ
فِي
الْمَتْنِ
Semure b. Cundub (r.a.),
Resûlullah (s.a.v.)'in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
"Kim özürsüz olarak
cuma'yı terk ederse, bir dinar; bulamazsa, yarım dinar sadaka versin."
Nesâî, cum'a; Ibn Mâce,
ikâme; Ahmed b. Hanbel, V, 332; IV, 8, 14; Muvatta', cum'a, ; Dârımî, salât;
Hakirn el-Müsîedrek, I, 280; Beyhakî, es-Sımenu'l-kübrâ, III, 248.
Ebu Davud dediki: Bu
hadisi aynı şekilde Halid h, Kays da rivayet etmiş, ancak metinde Hemmam'a
[ilk rivayette Hemmam, hadisi Katade vasıtasıyle Kudame'den o da Semure'den
almıştı. Bunda ise Halid, Katade'den o da el-Hasen vasıtasıyle Semure'den
nakletmiştir.] muvafakat ettiği halde senette muhalefet etmiştir.
Kudâme b. Vebere,
Semure b. Cündüb'ten bir şey duymadığı için hadisin i!k rivayeti zayıftır.
Fakat Ebû Davud'un ta’likan işaret ettiği Halid b. Kays'ın rivayeti hadisi
takviye etmektedir. Çünkü ilk senetteki zaaf bunda mevcut değildir.
Hadis-i şerifin zahiri,
özürsüz olarak cuma namazını terk eden kimsenin bulabilirse bir dinar,
bulamazsa yarım dinar sadaka vermesini öngörmektedir. Ancak bu emir vücöba
değil, nebde delâlet eder. Çünkü Cumanın bedeli vardır, o öğle namazıdır. Bu
keffâret cumayı terk etmekten dolayı irtikâb edilen günahı hafifletmek içindir.
Tamamen günahı ortadan kdJdıımaz. Çünkü cumayı terk büyük günahlardandır.
Günahın tümünün atfedilmesi ancak tevbeyle mümkündür.