SÜNEN EBU DAVUD

Bablar    Konular    Numaralar  

SALAT BAHSİ

<< 1043 >>

بَاب صَلَاةِ الرَّجُلِ التَّطَوُّعَ فِي بَيْتِهِ

198-199. Nafile Namazları Evde Kılmak

 

حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ مُحَمَّدِ بْنِ حَنْبَلٍ حَدَّثَنَا يَحْيَى عَنْ عُبَيْدِ اللَّهِ أَخْبَرَنِي نَافِعٌ عَنْ ابْنِ عُمَرَ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ اجْعَلُوا فِي بُيُوتِكُمْ مِنْ صَلَاتِكُمْ وَلَا تَتَّخِذُوهَا قُبُورًا

 

İbn Ömer (r.a.), Nebi (s.a.v.)'in şöyle buyurduğunu haber vermiştir:

 

"Namazlarınızdan bazılarını evlerinizde kılınız, oraları kabirlere çevirmeyiniz.

 

 

İzah:

Buhârî, salât, teheccüd; Müslim, müsafirîn; Tirmizî, salât; Nesâî kiyamu'l-leyl, İbn Mâce, ikâme; Dârimî, salât, Ahmed b. Hanbel, II, 6, 123, 367.

 

Hz.Nebi'in evlerde kılınmasını emrettiği namaz, nafile namazdır.Bundan sonra gelecek olan hadis ve Müslim'in "siz­den biri mescidde namazım kıldığı zaman namazından evine de nasib ayır­sın..." ve Beyhakı'deki, "Resûlullah (s.a.v.) Abduleşhel oğullan mescidine gelip orada akşam namazım kıldı. Namazlarını bitirince onların nafile kıl­dıklarım gördü ve bu evlerin namazıdır" buyurdu" şeklindeki rivayetler, ev­lerde kılınacak namazın nafile namazı olduğunu göstermektedir.

 

Hz. Nebi'in nafileleri evde kılmaya teşvik etmesindeki hikmet, riyadan uzak, ve evlere rahmet meleklerinin inmesine sebep olmasıdır.Evde kadın ve çocuklara namazı öğretmek ve çocukları namaza alıştırmak gibi baş­ka büyük faydalan da vardır.

 

Kadı İyaz, Hz. Nebi'in bu hadisteki evde kılınmasını istediği na­mazın bazı farz namazlar, bunun sebebinin de cemaate gitmeyen kadın ve çocuklara cemaatle namaz kıldırmak olduğunu söyler.

 

Ancak ulemânın çoğunluğu bu namazın nâtıle namazlar olduğu kanaa­tindedir. Nevevî, "doğrusu bu namazdan muradın, nafile olmasıdır. Çünkü bu babın tüm hadisleri bunu gerektirir" der.

 

Hz. Nebi'in "oraları kabirlere çevirmeyiniz" sözünün manasın­da değişik görüşler ileri sürülmüştür. Meselâ:

 

1. Evlerinizde namaz kılmamak suretiyle oraları kabir haline getirmeyiniz. Bu, içinde namaz kılınmayan evleri, içindekiler hiç bir ibâdete muktedir olamayan kabirlere benzetmedir. Müslim'in Ebû Musa'dan rivayet ettiği bir hadiste Resûlullah, "İçerisinde Allah zikredilen evleri diriye, içinde Allah anılmayan evler de ölüye benzetmiştir."

 

2. Evinde namaz kılmayan kimse, kendisini ölü, evini de kabir haline getirmiş olur.

 

3. Hattâbî'ye göre, "evlerinizi içinde namaz kılınmayan sadece uyku yer­leri yapmayınız. Çünkü uyku ölümün kardeşidir. Ölü de namaz kılamaz" demektir.

 

Bazı âlimler, hadis-i şerifin bu bölümünden evlere ölü defnetmenin men'edildiğini anlamışlardır. Hattâbî bu anlayışa karşı çıkmış ve "bu birşey de­ğildir. Nitekim Hz. Nebi hayatında ikâmet ettiği evine defnedilmiştir" demiştir.

 

Hafız İbn Hacer el-Askalânî, Buhârî şerhinde, hadisin zahirinin delâle­ti evlere cenaze defnedilmeyeceğidir, dedikten sonra, Hattâbî'nin sözünü nak­letmiş ve Hattâbî'ye cevab olarak Kirmânî'nin şu sözlerini kaydetmiştir:

 

"Herhalde bu, (Hz. Nebi'in evine defnedilmesi) Resûlullahın hususiyetlerindendir.Nitekim Nebilerin öldükleri yerlere defn edilmele­ri gerektiği rivayet edilmiştir. Hz. Nebi'in evine defn edilmesinin kendine has olduğu gözönüne alınınca başkalarının bundan nehyedilmesi pek uzak bir anlayış olmasa gerektir. Çünkü evlere cenaze defnedilmeye devam edil­mesi, oraları kabristan haline getirir ve kabristanda namaz kılmak da mek­ruhtur."

 

Evleri kabirlere çevirme konusunda ileri sürülen bu görüşlerden en çok rağbet göreni birinci maddede ifâde edilendir.