DEVAM: 187-188. Farz
Namazı Kıldığı Yerde Nafile Namazı Kılmak
حَدَّثَنَا
عَبْدُ
الْوَهَّابِ
بْنُ نَجْدَةَ
حَدَّثَنَا
أَشْعَثُ
بْنُ
شُعْبَةَ عَنْ
الْمِنْهَالِ
بْنِ
خَلِيفَةَ
عَنْ الْأَزْرَقِ
بْنِ قَيْسٍ
قَالَ صَلَّى
بِنَا
إِمَامٌ
لَنَا يُكْنَى
أَبَا
رِمْثَةَ
فَقَالَ
صَلَّيْتُ
هَذِهِ
الصَّلَاةَ
أَوْ مِثْلَ
هَذِهِ الصَّلَاةِ
مَعَ
النَّبِيِّ
صَلَّى
اللَّهُ عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
قَالَ
وَكَانَ
أَبُو بَكْرٍ
وَعُمَرُ
يَقُومَانِ
فِي الصَّفِّ
الْمُقَدَّمِ
عَنْ
يَمِينِهِ
وَكَانَ
رَجُلٌ قَدْ
شَهِدَ التَّكْبِيرَةَ
الْأُولَى
مِنْ
الصَّلَاةِ
فَصَلَّى
نَبِيُّ
اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
ثُمَّ
سَلَّمَ عَنْ
يَمِينِهِ
وَعَنْ
يَسَارِهِ
حَتَّى
رَأَيْنَا
بَيَاضَ
خَدَّيْهِ
ثُمَّ
انْفَتَلَ كَانْفِتَالِ
أَبِي رِمْثَةَ
يَعْنِي
نَفْسَهُ
فَقَامَ
الرَّجُلُ
الَّذِي
أَدْرَكَ
مَعَهُ
التَّكْبِيرَةَ
الْأُولَى
مِنْ
الصَّلَاةِ
يَشْفَعُ فَوَثَبَ
إِلَيْهِ
عُمَرُ
فَأَخَذَ
بِمَنْكِبِهِ
فَهَزَّهُ
ثُمَّ قَالَ
اجْلِسْ فَإِنَّهُ
لَمْ
يُهْلِكْ
أَهْلَ
الْكِتَابِ إِلَّا
أَنَّهُ لَمْ
يَكُنْ
بَيْنَ
صَلَوَاتِهِمْ
فَصْلٌ فَرَفَعَ
النَّبِيُّ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ وَسَلَّمَ
بَصَرَهُ
فَقَالَ
أَصَابَ اللَّهُ
بِكَ يَا
ابْنَ
الْخَطَّابِ
قَالَ أَبُو
دَاوُد
وَقَدْ قِيلَ
أَبُو
أُمَيَّةَ
مَكَانَ
أَبِي
رِمْثَةَ
Ezrak b. Kays dedi ki:
Künyesi Ebû Rimse olan bir imam bize namaz kıldırıp şöyle dedi:
Bu namazı -veya- [şekk
Ezrak b. Kays'tandır] bu namazın benzerini- Resûlullah (s.a.v.) ile beraber
kıldım. Ebû Bekir ve Ömer ilk safta Hz. Nebi'in sağında duruyorlardı. Bir adam
vardı o da namazın ilk tekbirine yetişmişti. Resûlullah (s.a.v.) namazı
bitirdi, bizim yanağının beyazlığını görebileceğimiz şekilde sağına ve
soluna selam verdi. Sonra Ebû Rimse'nin -kendisini kast ediyor- döndüğü gibi
(yönünü kıbleden) döndü. Bu esnada onunla birlikte namazın ilk tekbirine
yetişmiş olan adam iki rekat (nafile - sünnet) kılmak üzere kalktı. Bunu
görünce Ömer yerinden fırlayıp adamın omuzunu tuttu ve silkeledi sonra da:
Otur, çünkü ehl-i kitab
ancak namazları arasında fasıla olmadığı için helak oldu, dedi.
Hz. Nebi gözünü kaldırıp: Senin bu
davranışınla Allah, bir hakkı ortaya çıkardı, ey Hattâb'ın oğlu" buyurdu.
Ebû Dâvûd dedi ki: Ebû
Rimse yerine Ebû Ümeyye de denilmiştir.
AÇIKLAMA:
Hadis-i şerif, nafileyi
hemen farzın akabinde fasıla vermeden kılmanm mekrım olduğuna
delildir.Hanefîlere göre farz ile sünnet arasını veya diyecek kadar ayırmak müstehabtır.
Diğer mezheblere göre
ise farz ile nafilenin arasını namazdan sonra okunması mesnûn olan tekbir, I
alı mi d, teşbih ve istiğfar gibi zikirlerle ayırmak mendubtur.