DEVAM: 177-178.
Teşehhüdle İlgili Hadisler
حَدَّثَنَا
عَمْرُو بْنُ
عَوْنٍ
أَخْبَرَنَا
أَبُو
عَوَانَةَ
عَنْ
قَتَادَةَ ح و
حَدَّثَنَا
أَحْمَدُ
بْنُ
حَنْبَلٍ
حَدَّثَنَا
يَحْيَى بْنُ
سَعِيدٍ
حَدَّثَنَا
هِشَامٌ عَنْ
قَتَادَةَ
عَنْ يُونُسَ
بْنِ
جُبَيْرٍ
عَنْ
حِطَّانَ
بْنِ عَبْدِ
اللَّهِ
الرَّقَاشِيِّ
قَالَ صَلَّى
بِنَا أَبُو
مُوسَى
الْأَشْعَرِيُّ
فَلَمَّا
جَلَسَ فِي
آخِرِ
صَلَاتِهِ
قَالَ رَجُلٌ
مِنْ الْقَوْمِ
أُقِرَّتْ
الصَّلَاةُ
بِالْبِرِّ
وَالزَّكَاةِ
فَلَمَّا
انْفَتَلَ
أَبُو مُوسَى
أَقْبَلَ
عَلَى
الْقَوْمِ
فَقَالَ
أَيُّكُمْ
الْقَائِلُ
كَلِمَةَ
كَذَا
وَكَذَا
قَالَ فَأَرَمَّ
الْقَوْمُ
فَقَالَ
أَيُّكُمْ
الْقَائِلُ
كَلِمَةَ
كَذَا
وَكَذَا
فَأَرَمَّ الْقَوْمُ
قَالَ
فَلَعَلَّكَ
يَا حِطَّانُ أَنْتَ
قُلْتَهَا قَالَ
مَا
قُلْتُهَا
وَلَقَدْ
رَهِبْتُ أَنْ
تَبْكَعَنِي
بِهَا قَالَ
فَقَالَ
رَجُلٌ مِنْ
الْقَوْمِ
أَنَا
قُلْتُهَا
وَمَا أَرَدْتُ
بِهَا إِلَّا
الْخَيْرَ
فَقَالَ أَبُو
مُوسَى أَمَا
تَعْلَمُونَ
كَيْفَ تَقُولُونَ
فِي
صَلَاتِكُمْ
إِنَّ
رَسُولَ اللَّهِ
صَلَّى اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
خَطَبَنَا
فَعَلَّمَنَا
وَبَيَّنَ
لَنَا
سُنَّتَنَا
وَعَلَّمَنَا
صَلَاتَنَا
فَقَالَ
إِذَا صَلَّيْتُمْ
فَأَقِيمُوا
صُفُوفَكُمْ
ثُمَّ لِيَؤُمَّكُمْ
أَحَدُكُمْ
فَإِذَا
كَبَّرَ فَكَبِّرُوا
وَإِذَا
قَرَأَ
غَيْرِ الْمَغْضُوبِ
عَلَيْهِمْ
وَلَا
الضَّالِّينَ
فَقُولُوا
آمِينَ
يُحِبُّكُمْ
اللَّهُ
وَإِذَا
كَبَّرَ
وَرَكَعَ فَكَبِّرُوا
وَارْكَعُوا
فَإِنَّ
الْإِمَامَ
يَرْكَعُ
قَبْلَكُمْ
وَيَرْفَعُ
قَبْلَكُمْ
قَالَ
رَسُولُ
اللَّهِ
صَلَّى اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
فَتِلْكَ
بِتِلْكَ
وَإِذَا
قَالَ سَمِعَ
اللَّهُ
لِمَنْ
حَمِدَهُ
فَقُولُوا
اللَّهُمَّ
رَبَّنَا
وَلَكَ
الْحَمْدُ
يَسْمَعُ
اللَّهُ
لَكُمْ
فَإِنَّ
اللَّهَ
تَعَالَى
قَالَ عَلَى
لِسَانِ
نَبِيِّهِ
صَلَّى اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
سَمِعَ
اللَّهُ
لِمَنْ
حَمِدَهُ
وَإِذَا
كَبَّرَ
وَسَجَدَ
فَكَبِّرُوا
وَاسْجُدُوا
فَإِنَّ
الْإِمَامَ
يَسْجُدُ قَبْلَكُمْ
وَيَرْفَعُ
قَبْلَكُمْ
قَالَ رَسُولُ
اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ وَسَلَّمَ
فَتِلْكَ
بِتِلْكَ
فَإِذَا كَانَ
عِنْدَ
الْقَعْدَةِ
فَلْيَكُنْ
مِنْ أَوَّلِ
قَوْلِ
أَحَدِكُمْ
أَنْ يَقُولَ
التَّحِيَّاتُ
الطَّيِّبَاتُ
الصَّلَوَاتُ
لِلَّهِ
السَّلَامُ
عَلَيْكَ
أَيُّهَا
النَّبِيُّ
وَرَحْمَةُ اللَّهِ
وَبَرَكَاتُهُ
السَّلَامُ
عَلَيْنَا
وَعَلَى
عِبَادِ
اللَّهِ
الصَّالِحِينَ
أَشْهَدُ
أَنْ لَا
إِلَهَ
إِلَّا
اللَّهُ
وَأَشْهَدُ
أَنَّ
مُحَمَّدًا
عَبْدُهُ وَرَسُولُهُ
لَمْ يَقُلْ
أَحْمَدُ
وَبَرَكَاتُهُ
وَلَا قَالَ
وَأَشْهَدُ
قَالَ
وَأَنَّ
مُحَمَّدًا
Hıttan b. Abdillâh
er-Rekâşi'den; demiştir ki: Ebû Musa el-Eş'ari bize namaz kıldırdı. Namazın
sonunda oturunca, cemaatten birisi: "Namaz (Kur'an'da) her türlü hayır ve
zekâtla birleştirilmiştir, dedi.
Ebû Musa namazı
bitirince cemaate dönüp; Biraz önceki o sözleri hanginiz söyledi? dedi. Kimse
cevap vermedi, Ebû Musa tekrar: Deminki sözleri hanginiz söyledi? dedi.
Cemaatten yine ses çıkmadı. Bu sefer Ebû Mûsâ bana: Yâ Hıttân, herhalde bunu
sen söyledin, dedi.
Hayır ben söylemedim.
Zaten ben azarlamandan korkmuştum, dedim.
Cemaatten bir adam, Ebû
Musa'ya (dönüp)
Onu ben söyledim, ama
hayırdan başka hiçbir şey dilemedim, dedi. Bunun üzerine Ebû Mûsâ: Namazda
neler söyleyeceğinizi bilmiyor musunuz? (Bu tip konuşmalar namazı bozar).
Şüphesiz, Rasûlullah bize hitâb edip, (dindeki) yolumuzu açıkladı, namazımızı
öğretti, bu hutbesinde efendimiz şöyle buyurdu: "Namaza kalktığınız zaman
önce saflarınızı düzeltiniz. Sonra size biriniz imâm olsun. İmam tekbir
aldığında siz de tekbir alınız. = ğayril mağdubi aleyhim veleddallin) âyetini
okuyunca "amin'* deyiniz. Allah duanızı kabul eder. İmam (rükû' için)
tekbir alıp eğilince siz de tekbir alıp rükû' yapınız, şüphesiz imam, sizden
önce rük'u yapacak ve sizden evvel doğrulacaktır. Sizin rukûda imamdan sonraya
dalmanız, doğrulmada ondan sonraya kalmanıza mukabildir. İmâm = semi' allahu
limen hamideh) deyince, siz = Rabbena lekel hamd) deyiniz. Allah sizi duyar.
Çünkü Allah (azze ve celle) Nebisinin dili ile, "Allah kendisine hamd
edeni duydu" buyurdu. (Bunu, Nebisinin dili ile öğretti). İmâm, tekbir
alıp secdeye kapanınca siz de tekbir alıp secde ediniz. Şüphesiz imam sizden
önce secdeye kapanır ve sizden önce başını kaldırır. Sizin imamdan sonra secde
yapmanız, başınızı ondan sonra kaldırmanıza mukabildir. Namaz kılan kimse ka'de
yapınca (oturunca) ilk sözü: "her türlü hayır, bütün ibâdetler ve güzel
sözler Allah içindir. Ey Nebi selâm sana, Allah'ın rahmet ve bereketleri de
sana. Bize ve Allah'ın sâlih kullarına da selâm olsun. Allah'tan başka ilâh
olmadığına, Muhammed'in Allah'ın kulu ve Rasûlü olduğuna şehâdet ederim"
olsun."
Diğer tahric: Müslim,
salât; mesâcid; fedâil; Nesâî, imame; ifîitah; Dârimî, salât, Ahmed b. Hanbel,
III, 191; 252, 489.
AÇIKLAMA:
Ahmed b. Hanbel,
(rivayetlerinde) demedi, (sadece dedi) Yine Ahmed demedi, dedi.
Ebû Mûsâ el-Eş'arî
(r.a.)'den rivayet edilen bu hadis-i şerif Hz.Nebiin emri üzerine namazın nasıl
kılınacağını açıkseçik ortaya koymaktadır. Hadisin konu ile alakası, namaz
kılanın ka'de'de okuyacağı teşehhüdle ilgili olan kısmıdır. Görüldüğü gibi Ebû
Musa'nın rivayet ettiği teşehhüd de İbn Mes'ud'un naklettiği teşehhüdün
aynısıdır. Ancak hadisin, Ahmed b. Hanbel'den gelen rivayetinde, kelimesi ile,
şehâdetin ikinci kısmının başındaki fiili yer almamıştır.