DEVAM: 167-168. İmamın
Arkasındayken (Fatiha'dan Sonra)
"amin" Demek
حَدَّثَنَا
نَصْرُ بْنُ
عَلِيٍّ
أَخْبَرَنَا
صَفْوَانُ
بْنُ عِيسَى
عَنْ بِشْرِ
بْنِ رَافِعٍ
عَنْ أَبِي
عَبْدِ
اللَّهِ
ابْنِ عَمِّ
أَبِي
هُرَيْرَةَ
عَنْ أَبِي
هُرَيْرَةَ
قَالَ كَانَ
رَسُولُ
اللَّهِ
صَلَّى اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
إِذَا تَلَا
غَيْرِ
الْمَغْضُوبِ
عَلَيْهِمْ
وَلَا
الضَّالِّينَ
قَالَ آمِينَ
حَتَّى
يَسْمَعَ
مَنْ يَلِيهِ
مِنْ
الصَّفِّ
الْأَوَّلِ
Ebü Hureyre'den; demiştir
ki: Resûlullah (s.a.v.) "ğayril mağdubi aleyhim veleddaaaalliin''
(âyetin)i okudğu zaman, "âmin" derdi. Hatta (sesini) birinci safta
arkasında bulunan kimse de işitirdi.
Diğer tahric: İbn Mace,
ikâme; Dârımî, salât
AÇIKLAMA:
Hadis-i şerifte geçen
kelimesi üç harfli bir fiil kökünden geldiği kabul edilerek "yesme'u"
şeklinde okunabildiği gibi dört harfli bir fiil oları kökünden geldiği kabul
edilerek şeklinde de okunabilir, İbn Mâce'nin rivayeti ise, "âmin kelimesini
birinci safta bulunan bütün cemaat işitirdi ve bu kelimeden dolayı mescid
titrerdi" şeklindedir. îbn Mâce'nin bu rivayeti "âmin"
kelimesini Resûl-i Ekrem'in son derece yüksek bir sesle okuduğunu açık bir
şekilde ortaya koymaktadır. Ancak İbn Mâce'nin senedinde Ebû Abdullah ile Bişr
bulunmaktadır ki bunlar ağır bir dille tenkid edilmişlerdir.