SÜNEN EBU DAVUD

Bablar    Konular    Numaralar  

SALAT BAHSİ

<< 905 >>

بَاب كَرَاهِيَةِ الْوَسْوَسَةِ وَحَدِيثِ النَّفْسِ فِي الصَّلَاةِ

157-158. Vesveseli Namaz Kılmanın Ve Namaz Esnasında Bazı Şeyleri Düşünmenin Keraheti

 

حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ مُحَمَّدِ بْنِ حَنْبَلٍ حَدَّثَنَا عَبْدُ الْمَلِكِ بْنُ عَمْرٍو حَدَّثَنَا هِشَامٌ يَعْنِي ابْنَ سَعْدٍ عَنْ زَيْدِ بْنِ أَسْلَمَ عَنْ عَطَاءِ بْنِ يَسَارٍ عَنْ زَيْدِ بْنِ خَالِدٍ الْجُهَنِيِّ أَنَّ النَّبِيَّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَالَ مَنْ تَوَضَّأَ فَأَحْسَنَ وُضُوءَهُ ثُمَّ صَلَّى رَكْعَتَيْنِ لَا يَسْهُو فِيهِمَا غُفِرَ لَهُ مَا تَقَدَّمَ مِنْ ذَنْبِهِ

 

Zeyd b. Halid el-Cühenî'den rivayete edildiğine göre, Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Kim güzelce abdest alır da gaflet etmeden (namazda olmanın uyanıklığı içerisinde) iki rekat namaz kılacak olursa, geçmiş günahları affolunur.”

 

 

Diğer tahric: Ahmed b. Hanbel, IV, 117; V, 194. 

 

AÇIKLAMA:    

 

Bu hadis-i şerifte bütün şartlarını, sünnetlerini ve adabını yerine getirerek güzelce abdest aldıktan sonra gaflete düşmeden huzur-ı ilahîde bulunmanın şuur ve idraki içerisinde vesvesesiz olarak iki rekat namaz kılan bir kimsenin daha önce işlemiş olduğu günahlarının affedileceği müjdelenmektedir. Ancak bu hadis-i şerifi anlayabilmek için ha­disin başlığında bulunan "vesvese" ve “hadisü'n-nefs" kelimelerini iyi an­lamak gerekir. Kıymetli ilim adamlarımızdan Elmalılı Hamdi Efendi vesvese kelimesini şöyle açıklıyor: "Vesvese nedir? Keşşaf'jn ve Rağıb'ın de söyle­dikleri gibi esasen yavaş fısıltı yapmak, fiskos etmek gibi gizli sese, hems-i hafiye denilir. Huliyyat (zinet) hışıltısına, "vesvesü'l-haliy" denilmesi de bun^ -dandır. Kam us'un kayd ettiği vecihle avcının ve köpeklerin yavaşça sesleri­ne "vesvese" ve "vesvas" denilmesi de bundandır. Bundan nefsin veya şeytanın kalbe attığı hayırsız, faidesiz, alçak, hatıra ve dağdağaya vesvese denilmek mütearef ve me'sur olmuştur. Dilimizde maruf olan da budur."[Elmalılı, Hak Dini, IX, 6423.]

 

Hadisü'n-nefs kelimesine gelince îslamî kaynaklara göre, bir iş yapma­dan oriee insanın gönlünden geçen düşünceler, azim ve karar haline gelince­ye kadar şu safhalardan geçer:

 

1. Hacis safhası: Bir işi yapıp-yapmamak fikri iik defa kalbe doğunca buna "hacis" denir.

 

2. Bu işi yapıp - yapmamak fikrinin kalbde bir müddet durması, cere­yan ve deveran etmesi haline de "hatır" denilir.

 

3. Bundan sonra bu fikri yapıp yapmamak hususunda nefsin tereddüt etmesine "hadisü'n-nefs" denir ki, hadisin başlığında söz konusu olan me­sele işte budur. Biz bu kelimeyi "bazı şeyleri düşünmek" şeklinde tercüme ettik.

 

4. Bundan sonra bir tarafı tercih etmek ciheti geliyor ki, buna da "hemm" derler.

 

5. Bundan sonra azim safhası gelir ki insanlar ancak bu safhada mes'ul duruma-gelirler. Bunun içindir ki bazı müfessirler "Göklerde ne var, yerde ne varsa (hepsi) Allah'ındır. Eğer siz içinizdekini açıklar, yahut gizlerseniz, Allah onunla sizi hesaba çeker."[Bakara 284] ayet-i kerimesindeki "içinizdeki" keli­mesine "azm" manası vermişlerdir. "Cenab-ı Allah ümmetimi nefislerinde-ki cereyan eden şeylerden (onlar kelam veyahut fiil sahasına çıkmadıkça) affeyledi. Onlardan dolayı sorumlu tutmaz" hadis-i şerifinin şerhinde ule­manın beyanına göre hacis, hatır, hadis-i nefs safhalarında bulunan düşün­celer mutlaka bağışlanmıştır. "Hemm" safhasında iyiliği düşünüp tercih etmeden dolayı sevab varsa da kötülüğü düşünüp tercih etmeden dolayı gü­nah yoktur. Beşinci mertebeye gelince: Bu mertebedeki düşünceler için se­vab veya günah vardır. Namaz dışında insanın kalbine gelen düşüncelerin safhaları ve sorumlulukları böyle ise de namaz içerisinde gönlü işgal eden düşünceler hadis-i şerifte vadedilen mükafata engeldirler. Hadisin başlığın­daki ifadeden anlaşılıyor ki, namazda vesveseye düşmek ve namazla ilgisi olmayan bir iş üzerinde fikir yürütmek musannif Ebu Davud'a göre mek­ruhtur ve hadis-i şerifteki müjdeye erişmeye engeldir. Çünkü her ne kadar bu gibi düşüncelerin gönle gelmemesi insanın elinde değilse de, bunların gö­nülde eğleşmesine engel olmak, bu düşünceleri o anda gönülden çıkarıp at­mak insanın elindedir. Fakat namaz esnasında ahiretle ilgili işleri hatırlamanın veya düşünmenin bir sakıncası yoktur. Nitekim Ömer (r.a.) şöyle buyuru­yor: "Ben bazan orduyu nasıl hazırlayacağımı namazda düşünürüm."

 

Bazı ilim adamlarına göre hadis-i şerifte affedileceği müjdelenen geç­miş günahlardan maksat küçük günahlardır, büyük günahlar değildir. Bazılarına göre ise, kul hakkının dışında büyük-küçük bütün günahlar bu müjdenin kapsamına girmektedir.