بَاب
مِقْدَارِ
الرُّكُوعِ
وَالسُّجُودِ
149-150. Rüku' Ve
Secdede Kalmanın Müddeti
حَدَّثَنَا
مُسَدَّدٌ
حَدَّثَنَا
خَالِدُ بْنُ
عَبْدِ
اللَّهِ
حَدَّثَنَا
سَعِيدٌ الْجُرَيْرِيُّ
عَنْ
السَّعْدِيِّ
عَنْ أَبِيهِ
أَوْ عَنْ
عَمِّهِ
قَالَ رَمَقْتُ
النَّبِيَّ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ وَسَلَّمَ
فِي
صَلَاتِهِ
فَكَانَ
يَتَمَكَّنُ
فِي
رُكُوعِهِ
وَسُجُودِهِ
قَدْرَ مَا يَقُولُ
سُبْحَانَ
اللَّهِ
وَبِحَمْدِهِ
ثَلَاثًا
es-Sa'dî, babasından
yahut amcasından (rivayetle) demiştir ki: Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'i
namazında iken gözetledim rüku ve secde halinde iken üç kere "subhanellahi
ve bihamdih" diyecek kadar rüku' ve secde halinde dururdu.
Diğer tahric: Ahmed b.
Hanbel, V, 271.
AÇIKLAMA:
"Ramaktu" kelimesi
birinci babdandır, "baktım" ve "gözetledim" anlamına gelir.
"Yetemekkenu" kelimesi
ise, Ahmed b.
Hanbel'in
Miisned'inde"kalırdı", dururdu" şeklinde
geçmektedir.[Ahmed b. Hanbel, V, 271.] "Yetemekkenü" kelimesi
organların namaz esnasında gerek rüku', gerek secde ve gerekse kıyamda iyice
yerleşmesi neticesinde sükunete ve karara erişmesi, mutmain olması bu rükünleri
yaparken ağır ağır her uzvun o rükne iştirak etmesi demektir. Bilindiği gibi
buna "ta'dil-i erkan" denir ki, rükünleri doğru yapmak anlamına
gelir. Hatırlanacağı üzere ta'dil-i erkana riayet etmek İmam-ı Azam ve İmam
Muhammed'e göre vacibdir. İmam Ebu Yusuf'a göre ise, bir rükün olduğundan
farzdır.
Bu hadisin Sa'dî'nin
amcasından mı, yoksa babasından mı rivayet edildiği kesin olarak bilinmediği
gibi Sa'dî'nin amcasının veya babasının kimliği de bilinmemektedir. Ancak bu
zatlar sahabî oldukları için kimliklerinin bilinmeyişi hadisin sıhhatine zarar
vermez. Çünkü sahabiler bizzat Peygamberin diliyle tezkiye edilmişlerdir. Ancak
Sa'dî'nin kimliği de meçhuldür. İmam-ı Nevevî "Takrîb" isimli
eserinde onun kimliğinin bilinmediğini söylemektedir. Münzirî de
"Muhtasara Sünen-i Ebî Davud" isimli eserinde onun hakkında aynı
hükmü vermiştir. Ancak İbn Hibban onun isminin Abdullah olduğunu söylediği gibi
Ahmed b. Hanbel'in rivayetine göre de es-Sa'dî bu hadisi babası vasıtasıyle
amcasından rivayet etmiştir.
İbn Kayyım el-Cevzî
Zadü'l-Me'ad isimli eserinde bu hadisin zayıf olduğunu söylemekte, şayet sahih
olduğu kabul edilse bile Resul-i Ekrem (Sallallahu
aleyhi ve Sellem)'in rüku' ve secdede
iken on defa "sübhanellah" dediğini ifade eden Sahih Hadislere ters
düştüğünü ayrıca es-Sa'dîn kimliğinin bilinmediğini amcasının veya babasının
Resul-i Ekrem ile bir kere namaz kıldığını halbuki Resul-i Ekrem'in rüku'da ve
secdede on kere "sübhanelllah" dediğini rivayet eden Enes (r.a.) gibi
ravilerin ömürlerinin Hz. Nebiin yanında geçtiğini söyleyerek bu hadisin zayıf
olduğuna hükmetmektedir.
Yine İbn Kayyım Resul-i
Ekrem'in rüku ve secdede iken üç kere "sübhanallah" dediğini ifade
eden hadisleri Resul-i Ekrem'in hasta olması gibi arızî sebeblere bağlamakta, -
tabii hallerinde iken ondan aşağı "sübhanallah" demediğini
söylemektedir.