SÜNEN EBU DAVUD

Bablar    Konular    Numaralar  

SALAT BAHSİ

<< 878 >>

DEVAM: 147-148. Rükuda Ve Secdede Dua

 

حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ صَالِحٍ حَدَّثَنَا ابْنُ وَهْبٍ ح و حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ السَّرْحِ أَخْبَرَنَا ابْنُ وَهْبٍ أَخْبَرَنِي يَحْيَى بْنُ أَيُّوبَ عَنْ عُمَارَةَ بْنِ غَزِيَّةَ عَنْ سُمَيٍّ مَوْلَى أَبِي بَكْرٍ عَنْ أَبِي صَالِحٍ عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ أَنَّ النَّبِيَّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ كَانَ يَقُولُ فِي سُجُودِهِ اللَّهُمَّ اغْفِرْ لِي ذَنْبِي كُلَّهُ دِقَّهُ وَجِلَّهُ وَأَوَّلَهُ وَآخِرَهُ زَادَ ابْنُ السَّرْحِ عَلَانِيَتَهُ وَسِرَّهُ

 

Ebu Hureyre (r.a.)'den rivayet edilmiştir: Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) secde halinde iken "Allah'ım günahımın hepsini, küçüğünü büyüğünü, önünü-sonunu bağışla" derdi.

 

(Ravî) îbnu Serh, rivayetinde “açığını gizlisini" kelimelerini de ilave etti.

 

 

Diğer tahric: Müslim, salat; Ebu Davud, tetavvu'; İbn Mace, ikame

 

AÇIKLAMA:    

 

Hadis-i şerifte küçük günahların büyük günahlardan önce zikredilmesinin hikmeti, çoğu zaman büyük günahların küçük günahlarda ısrar etmekten ve onları önemsememekten neş'et etmesiyle açık­lanabilir. Her ne kadar Hattabî, kelimelerine "küçüğünü -büyüğünü" diye mana vermişse de, esasen günahı küçük görmettln de bü­yük günahlardan olduğu düşünülürse, bu kelimelere " günah I aV im in azım da çoğunu da affet" diye mana vermek daha doğru olur.

 

Bu hadisin ravilerinden Ahmed b. es-Serh, Resul-i Ekrem'in bu duası­nın sonunda "Alaniyyetehü ve sirrahü = açığını, gizlisini" dediğini rivayet etmektedir. Günahın gizli ve aşikar olması ise, kullara nisbetledir. Yoksa Al­lah'a nisbetle gizli olan hiç birşey yoktur.

 

Resul-i Ekrem Efendimizin hiçbir günahı olmadığı halde bütün günah­larının azını-çoğunu, Önünü-sonunu, açığım-gizlisini dile getirmek suretiyle bütün bunların affını dilemesi, onun kulluğundaki samimiyeti, Allahu Tealaya muhtaç olduğunu itiraf ve ümmetine bu duayı ta'lim etmek istemesiyle açıklanabilir.