SÜNEN EBU DAVUD

Bablar    Konular    Numaralar  

SALAT BAHSİ

<< 871 >>

DEVAM: 146-147. Rüku'da Ve Secdede Ne Söylenir?

 

حَدَّثَنَا حَفْصُ بْنُ عُمَرَ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ قَالَ قُلْتُ لِسُلَيْمَانَ أَدْعُو فِي الصَّلَاةِ إِذَا مَرَرْتُ بِآيَةِ تَخَوُّفٍ فَحَدَّثَنِي عَنْ سَعْدِ بْنِ عُبَيْدَةَ عَنْ مُسْتَوْرِدٍ عَنْ صِلَةَ بْنِ زُفَرَ عَنْ حُذَيْفَةَ أَنَّهُ صَلَّى مَعَ النَّبِيِّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ فَكَانَ يَقُولُ فِي رُكُوعِهِ سُبْحَانَ رَبِّيَ الْعَظِيمِ وَفِي سُجُودِهِ سُبْحَانَ رَبِّيَ الْأَعْلَى وَمَا مَرَّ بِآيَةِ رَحْمَةٍ إِلَّا وَقَفَ عِنْدَهَا فَسَأَلَ وَلَا بِآيَةِ عَذَابٍ إِلَّا وَقَفَ عِنْدَهَا فَتَعَوَّذَ

 

Huzeyfe (r.a.), Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'ie birlikte namaz kıldığını ve (Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in) rüku'da iken, "Sübhane Rabbiye'l-azim dediğini, secde halinde iken de "Sübhane Rabbiye'l-a'la"  dediğini; (Kıraati esnasında) rahmet ayetine gelince mutlaka durup (Allah'dan rahmet) istediğini azab ayetine gelince de kesinlikle durup (Allah'a) sığındığını rivayet etmiştir.

 

 

Diğer tahric: Tirmizi, mevakit; Nesai, iftitah, tatbik; İbn Mace, ikame; Darimi, salat; Ahmed b. Hanbel, V, 382, 384, VI, 24.

 

AÇIKLAMA:    

 

1. Bu hadis-i şeriften anlaşılıyor ki, Resul-i Ekrem (Sallallahu aleyhi ve Sellem) na­mazda kıraat esnasında Allah'ın rahmetini, cennetini müjde­leyen ve va'deden ayet-i kerîmelere geldikçe durur ve bu nimetlere nail olmasını Allah'dan dilermiş. Yine kıraati esnasında bir azab ayetine de rastlayınca durur ve ondan Allah'a sığınırmış. Bir tesbîh ve tekbîr ayetine rastlayınca teşbih ve tekbir okur, dua ve istiğfar ayetine gelince de dua ve istiğfar edermiş.

 

2. Resul-i Ekrem (s.a.v.) Hazretlerinin bu uygulaması namazda müjde ayet­lerine uğradıkça müjdelenen nimeti Allah'dan istemenin, azab ayetlerine uğ­radıkça da Allah'a sığınmanın caiz olduğunu ifade etmektedir. Nitekim Şafiî ulemasının görüşü böyledir. Bu hususta namazın farz olmasıyla nafile ol­ması arasında herhangi bir fark yoktur. Namaz kılan kimsenin imam veya imama uymuş bir kimse olması arasında bir fark yoktur.

 

3. Maliki ulemasına göre de nafile namazlarında bu şekilde hareket etmek caizse de farz namazlarda caiz değildir. Ancak imamın arkasında na­maz kılmakta olan kimse için kıraat esnasında Resul-i Ekrem'in ismi geçecek olursa salavat getirmek, müjde ayetlerine gelince Allah'dan istemek, azab ayetlerine gelince de Allah'a sığınmak caizdir. Hanefîlere göre ise, müjde ayetlerine gelince Allah'tan istemek, azab ayetlerine gelince Allah'a sığınmak, sadece nafile namazlarda caizdir.

 

4. Ahmed b. Hanbel, İshak ve Davud-i Zakirî'ye göre namaz kılan kimse rüku ve secdelerde mevzumuzu teşkil eden hadisteki gibi dua edebilir.

 

Bu hususta kılman namazın farz veya nafile olması arasında fark yok­tur. Hanbelîlerden İbn Kudame el-Mugnî isimli eserinde şunları söylemek­tedir: "Namaz kılan kimsenin rükuunda üç defa "sübhane Rabbiye'1-azîm" secdesinde de üç defa "Subhane Rabbiye'l-a'la" demesinde bir sakınca yoktur."[el-Muğnî, I, 502.]

 

5. İbrahim en-Nehaî, Hasan el-Basrî, Ebu Hanife, Ebu Yusuf, Muhammed ve bir rivayette İmam Ahmed Hazretlerine göre rüku'da sünnet olan üç defa "Sübhane Rabbiye'1-azîm" secdede ise, üç defa "sübhane Rabbiye'l-a'la" demektir. Sünnetin en aşağı mertebesi budur. Tahavî'nin beyanına göre rüku ve secdelerde üçer defadan aşağı kalmamak fakat daha fazla da oku­mamak gerekir. Ancak Tahavî'nin sözü farz namazlar hakkındadır. Nafile­lerde ise üçden dilediği kadar yukarıya çıkmak caizdir.

 

Marudî'ye göre kemalin en aşağı derecesi üç, yukarı derecesi onbir ve­ya dokuz, orta derecesi beş defa teşbihte bulunmaktır. "Hidaye" şerhlerin­den bazısında "namaz kılanın rüku ve sücud teşbihlerinde üçten ona kadar çıkması imam-i azama göre efdaldır imameyne göre ise, yediye kadar çık­mak efdaldır" denilmektedir.

 

6. Rüku ve secdelerdeki teşbihlerin hükmü de imamlar arasında ihtıulhdir.Ebu Hanife, Malik ve Şafiî Hazretlerine göre bunlar sunneuir. Ter­kinden dolayı birşey lazım gelmez. Yalnız kasten terk etmek mekruh olur. İmam Ahmed b. Hanbel ile İshak'a göre rüku ve secdelerde zikir vacibPr. Kasten terk edilirse namaz bozulur. Unutarak terk edilirse, namaz bozul­maz. Yalnız İmam Ahmed'e göre secde-i sehv lazım gelir. İmam Ahmed'in diğer bir kavline göre rüku ve secdelerdeki zikirler sünnettir. Zahirîlerden İbn Hazm bunların farz olduğunu söylemektedir.