SÜNEN EBU DAVUD

Bablar    Konular    Numaralar  

SALAT BAHSİ

<< 870 >>

DEVAM: 146-147. Rüku'da Ve Secdede Ne Söylenir?

 

حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ يُونُسَ حَدَّثَنَا اللَّيْثُ يَعْنِي ابْنَ سَعْدٍ عَنْ أَيُّوبَ بْنِ مُوسَى أَوْ مُوسَى بْنِ أَيُّوبَ عَنْ رَجُلٍ مِنْ قَوْمِهِ عَنْ عُقْبَةَ بْنِ عَامِرٍ بِمَعْنَاهُ زَادَ قَالَ فَكَانَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ إِذَا رَكَعَ قَالَ سُبْحَانَ رَبِّيَ الْعَظِيمِ وَبِحَمْدِهِ ثَلَاثًا وَإِذَا سَجَدَ قَالَ سُبْحَانَ رَبِّيَ الْأَعْلَى وَبِحَمْدِهِ ثَلَاثًا قَالَ أَبُو دَاوُد وَهَذِهِ الزِّيَادَةُ نَخَافُ أَنْ لَا تَكُونَ مَحْفُوظَةً قَالَ أَبُو دَاوُد انْفَرَدَ أَهْلُ مِصْرَ بِإِسْنَادِ هَذَيْنِ الْحَدِيثَيْنِ حَدِيثِ الرَّبِيعِ وَحَدِيثِ أَحْمَدَ بْنِ يُونُسَ

 

(Bir önceki (869.) hadisin) manası Ukbe b. Amir'den de rivayet edildi. (Ancak Ukbe bu rivayete bazı) ilaveler yaparak (şunları) söyledi: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) rükü'a vardığı zaman üç defa, Sübhane Rabbiye'l-azîm ve bihamdihî,  Derdi. Secdeye vardığı zaman da üç defa; "Sübhane Rabbiye'l-a'la ve bihamdihî derdi.

 

Ebu Davud dediki: Bu ilavenin (tamamının "ve bihamdih" kelimesinin mahfuz (bir rivayet) olmamasından korkuyorum. (yine) Ebu Davud (bu hadisle bundan önceki hadisi kast ederek) dedi ki: Şu iki hadisin (yani) er-Rabi' hadisiyle Ahmed b. Yunus ha­disinin senedinde sadece Mısırlılar bulunmaktadır.

 

 

Diğer tahric: İbn Mace, ikame; Darimî, salat; Ahmed b. Hanbel, IV, 155.

 

AÇIKLAMA:    

 

Bir numara önce tercümesini sunduğumuz hadis-i şerif aynı zamanda mana olarak bir de Ukbe b. Ahir vasıtasıyle nakledilmiştir. Ancak bu rivayette bazı İlaveler vardır. Ebu Davud bu ilave­nin mahfuz bir senede dayanmadığına" "Bu ilavenin mahfuz olmamasından korkuyorum" sözleriyle işaret etmektedir. Avnu'l-Ma'bud sahibi, "Mah­fuz hadis şaz hadisin zıddı olan hadistir" diye, şaz hadisi de "makbul bir ravinin kendisinden daha makbul bir raviye muhalif olarak rivayet ettiği hadistir" diye tarif etmektedir. Buna göre "makbul olan bir ravinin kendisi kadar makbul olmayan bir raviye muhalif olarak rivayet ettiği hadise "mahfuz hadis'1 denir ki, kendisine muhalif olan şaz hadise tercih edilir. Ebu Davud'a göre hadisde bulunan ilaveleri rivayet eden raviler, aksini rivayet eden ra-viler kadar makbul görünmüyorlar. Bu bakımdan tercih edilebilecek bir özellik taşımıyorlar.

 

Gerçekten bu ilavelerin bulunduğu hadislerin senetlerinde zayıflık var­dır. Darekutnî'nin rivayet ettiği hadisin senedinde bulunan Muhammed b. Ebî Leyla zayıftır. Aynı şekilde es-seriy b. İsmail kanalıyla naklettiği hadis­te de bu ilaveler bulunmaktadır. Ne varki es-serıy de zayıftır. Mevzumuzu teşkil eden hadisin senedinde de kimliği meçhul kimseler vardır.

 

Bundan bir numara önce terceme ettiğimiz hadiste de bu ilave bulun­mamaktaydı. Aynı şekilde Ahmed b. Hanbel ile İbn Mace, Darimî ve Taha-vî'nin Ukbe'den rivayet ettikleri aynı konudaki hadislerde ve yine Tahavî'nin Ali b. Ebî Talib'den yaptığı rivayette de bu ilave bulunmuyor. İşte bu gibi durumlar musannif Ebu Davud'da bu ilavenin sıhhatinde şübheler olduğu kanaatini uyandırmıştır. Ancak "ilave" sözüyle hangi kelimelerin kastedil­diği mevzuunda da ihtilaf vardır. Bazılarına göre bir evvelki hadise nisbetle Ukbe"nin rivayet ettiği ve mevzumuzu teşkil eden hadisteki cümlelerin tü­müdür. Bazılarına göre de sadece kelimesidir.