SÜNEN EBU DAVUD

Bablar    Konular    Numaralar  

SALAT BAHSİ

<< 855 >>

بَاب صَلَاةِ مَنْ لَا يُقِيمُ صُلْبَهُ فِي الرُّكُوعِ وَالسُّجُودِ

143-144. Rüku' Ve Secdede Belini Düz Tutmayan'ın Namazı

 

حَدَّثَنَا حَفْصُ بْنُ عُمَرَ النَّمَرِيُّ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنْ سُلَيْمَانَ عَنْ عُمَارَةَ بْنِ عُمَيْرٍ عَنْ أَبِي مَعْمَرٍ عَنْ أَبِي مَسْعُودٍ الْبَدْرِيِّ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ لَا تُجْزِئُ صَلَاةُ الرَّجُلِ حَتَّى يُقِيمَ ظَهْرَهُ فِي الرُّكُوعِ وَالسُّجُودِ

 

Ebu Mes'ud el-Bedrî (r.a.)'den; demiştir ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Rüku' ve secdede belini düz tutmayan kimsenin namazı sahih değildir."

 

 

Diğer tahric: Tirmizî, mevakît; Nesaî, tatbik, iftitah; İbn Mace, ikame; Darimî, satat; Ahmed b. Hanbel, 11-525; IV; 22-23, 119, 122; V, 310.

 

AÇIKLAMA:    

 

Bu hadis-i şerif rüku'da ve secdede tadil-i erkana riayet etmeyi emrediyor.Bu bakımdan İmam Ebu Yusuf ile İmam Şafiî Hazretleri namazda tadil-i erkana riayetin farz olduğunu söylemişlerdir. Bu iki imama göre tadil-i erkanı terk eden bir kimsenin namazı caiz değildir. Delilleri de bu hadis-i şerif ile birlikte bir numara sonra gelecek olan 856 nu­maralı hadistir. Çünkü adı geçen hadiste Resul-i Ekrem (s.a.v.) Hazretleri rüku' ve secdede belini düz tutmayan bir bedeviye; "sen namazım yeniden kıl" buyuruyor. Namazın yeniden kılınması ancak bir farzın terkedilmesinden do­layı icabeder. Bu da gösteriyor ki namazda tadil-i erkan bir rükündür. Terk edilmesi namazı ifsad eder. Daha önce de ifade ettiğimiz gibi tadil-i erkan lügat olarak rükünleri doğru yapmak demektir. Bir fıkıh terimi olarak da namazın kıyam, rüku, sücud gibi her rükününü hakkıyla yerine getirmek, bunları yaparken ağır ağır, her organı o rükne iştirak ettirmektir. Mesela ruku'dan kıyama kalkınca vücut dimdik bir hale gelmeli ve en az "sübhanellah" diyecek kadar ayakta kalmalı ve birinci secdeden doğrulun­ca da aynı şekilde hareket etmelidir. Rüku'a ve secdeye varınca beli kam­burlaştırmayıp düz bir hale getirmelidir. İşte bu hadis-i şerifte rüku' ve sücudla ilgili tadil-i erkan söz konusu ediliyor. İmam Ebu Yusuf ile İmam Şafiî Haz­retlerinin tadil-i erkanı farz görmelerinin ikinci delili ise, yine 856 numaralı hadiste Hz. Nebiin tadil-i erkana riayet etmeyen bedeviye; "Sen na­maz kılmadın" buyurmalarıdır. Üçüncüsü de Resul-i Ekrem Efendimizin bu bedeviye tadil-i erkana riayet etmesini emretmiş olmasıdır. Mutlak emir ise, farziyyet ifade eder.

 

Namazda tadil-i erkanı yerine getirmenin vacib olduğunu söyleyen İmam Ebu Hanife ile İmam Muhammed'in delilleri ise, "Ey iman edenler rüku' ediniz ve secde ediniz"[Hacc 77] ayeti kerimesidir. Ayeti kerime rüku ve sucudu emretmektedir. Rüku'un manası eğilmek, secdenin manası İse, alnı yere koymaktır. Bu bakımdan rüku ve sücud has isimlerdir. Açıklığa kavuşmaları için herhangi bir hadisin beyanına muhtaç değillerdir. Ancak mücmel kelimelerin beyanına ihtiyaçları vardır. Bu bakımdan mevzumuzu teşkil eden hadisin beyan yoluyla bu ayet-i kerimeye ilhakı doğru değildir. Bir de bu ayet-i kerimede bulunan emir mutlaktır. Mutlak emrin ahad yoluyla sabit olan bir hadisle tağyîr edilmesi caiz olamaz. Çünkü haber-i vahid ile Kur'an ıtlakının neshi caiz değildir. Ancak tadil-i erkanın farz ol­duğuna delalet eden bu gibi hadislerin ayete ilhakı mümkün olmayınca bun­ları büsbütün ihmal etmek de doğru olamaz. Bu sebeple hadis-i şeriflerdeki tadil-i erkanı emreden ifadeler kesinliğini kaybettiklerinden zannî bir delil du­rumuna düşmüşlerdir, Zannî delille sabit olan hükümler ise, farz değil vacib olurlar.

 

Ebu Yusuf (r.a.) hazretlerine göre ise, ayet-i kerimede geçen rüku' ve sücud kelimelerinden kast edilen mana, lüğavî mana olmayıp ıstılahî mana­dır ki, bu mana malum değildir. Beyana muhtaçtır. İşte bu hadis-i şerif ve benzerleri bu ayeti beyan etmekte ve tadil-i erkana riayetin farz olduğunu ortaya koymaktadır.