بَاب
مَنْ تَرَكَ
الْقِرَاءَةَ
فِي صَلَاتِهِ
بِفَاتِحَةِ
الْكِتَابِ
131-132. Namazında
[Fatiha'yı] Okumayı Terk Eden Kimsenin Durumu
حَدَّثَنَا
أَبُو
الْوَلِيدِ
الطَّيَالِسِيُّ
حَدَّثَنَا
هَمَّامٌ
عَنْ
قَتَادَةَ
عَنْ أَبِي
نَضْرَةَ
عَنْ أَبِي
سَعِيدٍ
قَالَ
أُمِرْنَا
أَنْ نَقْرَأَ
بِفَاتِحَةِ
الْكِتَابِ
وَمَا تَيَسَّرَ
Ebu Said (el-Hudrî)
(r.a.)'den; demiştir ki: Biz (namazda) Fatiha ile (beraber Kur'an'dan)
kolayımıza) geleni okumakla emrolunduk.
Diğer tahric: Ahmed b.
Hanbel, III, 3, 45, 97.
AÇIKLAMA: Bu hadis-i şerif namazda Fatiha ile beraber
bir miktar Kur'an okumanın farz olduğuna delalet ederse de Resul-i Zişan
Efendimiz'in, namaz kılmasını beceremeyen Hallad b. Rafi'e, namaz kılmasını
öğrettikten sonra "Kur'an'dan kolayına gelen bir yeri oku"
buyurduğunu ifade eden 856 numaralı hadisi şerif, farz olan şeyin Fatiha okumak
değil, Kuran okumak olduğunu ortaya koyar. Nitekim Hanefî uleması bu görüştedir
ki, bu görüş "Kur'an okunduğu vakit onu dinleyin ve susun"[A'raf 204]
mealindeki ayet-i kerimeye de uygun düşmektedir. Çünkü okunacak yerin tayin
edilmesi işi zorlaştırmaktır. "Kolayına gelen bir yeri oku" emrine
ters düşer. Fakat özellikle Fatiha'yı sonra da bir surenin tamamını veya bir
kısmını okumak Hanefi ulemasına göre vacibdir. Nitekim sadece Fatiha bile olsa
Kur'an-ı Kerim'den bir bölümü okumanın namazın sıhhati için yeterli olduğunu
ifade eden 819 numaralı hadisri şerif de bu görüşü te'yid etmektedir. Ancak
Şevkanî bu hadisten bahsederken, ravisi Ca'fer b. Meymun'un Nesaî, Ahmed b.
Hanbel ve İbn Adiy tarafından tenkid edildiğini söylemişse de, sonradan Müslim,
Ebu Davud ve İbn Hibban tarafından rivayet edilen; “Fatiha ile beraber bir
miktar kur'an okumayan kimsenin namazı yoktur" mealindeki 822 no'lu
hadisin bu hadisi tasdik ve takviye ettiğini sözlerine eklemiştir. Şevkanî
sözlerine devamla aynı hadisin Buharî tarafından da illetli olduğu
gerekçesiyle tenkid edilmesine rağmen, İbn Seyyidinnas'ın bu hadis hakkında,
"Senedi sahih ve ricali sağlam bir hadistir" dediğini, İbn Mace'-deki
"her rekatta Fatiha ile birlikte bir sure okumayan kimsenin namazı yoktur."[İbn Mace, ikame] mealindeki hadis-i
şerifin de aslında bu hadisin sıhhatine bir delil sayılacağım ifade ettikten
sonra sözlerini şöyle tamamlamıştır: "Gerçekten de bütün bu hadisler
namazda Fatiha ile birlikte bir miktar Kur'an okumanın vacib olduğuna delalet
eder. "Bu bakımdan Fatiha kasten terk
edilecek olursa namaz caiz olursa da sahibi günahkar olur"[Tecrîd Tercemesi, II,
595]
Çünkü; "namazda Fatihayı okumayanın namazı yoktur" mealindeki 822
no'lu hadisin anlamı Hanefîlere göre; "Fatihasız kılınan namaz kamil
değildir" demektir. İmam Ebu Hanife'ye göre farz olan kıraatin miktarı
ise, bir ayetten ibarettir. Ayetin kısa bir ayet olması ile uzun bir ayet
olması arasında fark yoktur. îmameyne göre ise, ya uzun bir ayet veya üç kısa
ayettir. Yine Hanefî ulemasına göre, farz olan kıraatin yeri, farz namazlarda
ilk iki rekat, nafile namazlarda ise her rekattir. Farz namazların üçüncü ve
dördüncü rekatında ise, Fatiha okumak sünnettir. Fatiha yerine tesbih ile
meşgul olmak veya tamamen sükut etmek de caizdir.
Şafiî
uleması ise, yukarıda geçen "namazda Fatiha'yı okumayanın namazı
yoktur" mealindeki hadis-i şerife, "namazı sahih değildir"
şeklinde mana verdikleri için "namaz kılan kimse ister yalnız, ister
imamla beraber olsun, namazı da ister sesli ister sessiz olsun her rekatta
Fatiha okuması farzdır" demişlerdir. Ahmed b. Hanbel'in görüşü ile
Malikîlerden İbn Kinane'nin görüşü de böyledir.
Ancak
Malikîlere göre dört rekatlı bir namazın üç rekatında okumak yeterlidir. Çünkü
ekseriyet, kül makamına kaimdir. Bu bakımdan üç rekatta Fatiha okuyan kimse
onlara göre dört rekatta da okumuş sayılır. Fatiha'-nın her rekatta okunacağına
dair delilleri ise, aleyhissalatü vesselam Efendimizin namaz kılmayı
beceremeyen Hallad b. Rafi'e ilk rekatta kıraati emrettikten sonra, "bunu
namazın her rekatında yap" buyurduğunu ifade eden 856 no'lu hadistir.
Hanefî ulemasına göre farz namazlarda asıl olan iki rekattır. Üçüncü ve
dördüncü rekatlar sonradan ilave edilmiştir. Hatta sefere çıkıldığı zaman bu
rekatlar kılınmaz. Bu bakımdan farz olan kıraatla, vacib olan Fatiha ve zamm-i
surenin yeri farz namazlarda ilk iki rekat; nafilelerde ise, her rekattır.
İmamın ardında cemaatle namaz kılan bir kimsenin Fatiha ve zamm-ı sure okuyup
okumayacağı hakkında ise üç ayrı görüş vardır:
1.
İmamın sessiz olarak kıldırdığı namazlarda imama uyan sessiz olarak Fatiha ve
zamm-ı sureyi okur, sesli namazlarda ise, Fatiha'yı da zamm-ı sureyi de okumaz.
Bu görüş İmam Malik'e aittir. Delili ise, "Kur'an okunduğu vakit onu
dinleyin ve susun"[A'raf 204]
ayet-i kerimesidir.
2.
Sesli ve sessiz namazlardan her ikisinde de yalnız imam okur. İmama uyan
okumaz. Bu görüş de imam Ebu Hanefe'ye aittir. Kitabdan delili (A'-raf 204)
ayet-i kerimesi; sünnetten delili ise, îbn Ebî Şeybe'nin Ebu Hürey-re'den rivayet
ettiği: imamın kıraati cemaati için de geçerlidir." [İbn Mace,
ikame; Ahmed b. Hanbel, III, 339.]
3.
Sessiz namazlarda imama uyan hem Fatihayı hem de zamm-ı sureyi okur. Sesli
namazlarda ise yalnız Fatiha'yı okur. Bu görüş ise, İmam Şafiî'ye aittir.
Delili "Fatiha okumayanın namazı yoktur" mealindeki hadis-i şeriftir.[bk. 823 numaralı
hadis]
Kimisi
de sesli namazda imamın sesini işiten ile işitmeyeni birbirinden ayırarak,
"işitmeyen okur, işiten okumaz" demiştir. Bu görüş de İmam Ahmed'in
görüşüdür.
Mevzumuzu
teşkil eden hadis-i şerifteki "Kur'an'dan kolayımıza geleni okumakla
emrolunduk" hadis-i şerifi ise, Fatiha'dan sonra bir miktar Kur'an-ı Kerim
okunması lazım geldiğine delalet etmektedir. Biraz önce bir münasebetle Hanefi
ulemasına göre Fatiha'dan sonra okunacak surenin hükmünü ve miktarını
açıklamıştık. Diğer mezheb imamlarına göre ise, Fatiha'dan sonra öğle, ikindi,
akşam, yatsı namazlarının farzlarında ilk iki rekatta Kur'an'dan bir miktar
ayet okumak sünnettir. Okunması istenen en az miktar ise, Malikî ve Şafiî
ulemasına göre, kısa bir sure olabileceği gibi bir ayet veya bir yarım
ayettir. Hanbelî ulemasına göre ise, en az, -anlamı itibariyle-kendinden önceki
ve sonraki ayetlere bağlı olmayan müstakil bir ayet olmalıdır.[Cezîri, Abdurrahman,
el-Fıkh ale'l-Mezahibi'l-Erbaa, I, 254]
Nafilelerde
ise her rekatta okumak Malikîlere göre mendub, Hanbelilere göre sünnettir.
Şafiîlere göre ise, sadece ilk iki rekatta okumak sünnettir.