SÜNEN EBU DAVUD

Bablar    Konular    Numaralar  

SALAT BAHSİ

<< 701 >>

بَاب مَا يُنْهَى عَنْهُ مِنْ الْمُرُورِ بَيْنَ يَدَيْ الْمُصَلِّي

108. Namaz Kılanın Önünden Geçmenin Yasak Oluşu

 

حَدَّثَنَا الْقَعْنَبِيُّ عَنْ مَالِكٍ عَنْ أَبِي النَّضْرِ مَوْلَى عُمَرَ بْنِ عُبَيْدِ اللَّهِ عَنْ بُسْرِ بْنِ سَعِيدٍ أَنَّ زَيْدَ بْنَ خَالِدٍ الْجُهَنِيَّ أَرْسَلَهُ إِلَى أَبِي جُهَيْمٍ يَسْأَلُهُ مَاذَا سَمِعَ مِنْ رَسُولِ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ فِي الْمَارِّ بَيْنَ يَدَيْ الْمُصَلِّي فَقَالَ أَبُو جُهَيْمٍ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ لَوْ يَعْلَمُ الْمَارُّ بَيْنَ يَدَيْ الْمُصَلِّي مَاذَا عَلَيْهِ لَكَانَ أَنْ يَقِفَ أَرْبَعِينَ خَيْرٌ لَهُ مِنْ أَنْ يَمُرَّ بَيْنَ يَدَيْهِ قَالَ أَبُو النَّضْرِ لَا أَدْرِي قَالَ أَرْبَعِينَ يَوْمًا أَوْ شَهْرًا أَوْ سَنَةً

 

Ebu Cüheym (r.a.), Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in şöyle buyurduğunu bildirmiştir: "Namaz kılanın önünden geçen kimse, ne kadar günah işlediğini bilseydi kırk beklemeyi önünden geçmekten daha hayırlı bulurdu."

 

Ebu'n-Nadr; "Ravînin kırk gün mü, ay mı, sene mi? dediğini bilemiyorum" dedi.

 

 

Diğer tahric: Buharî, salat; Müslim, salat; Tirmizî, mevakît; Nesaî, kıble; Darimî, salat; Muvatta, sefer; Ahmed b. Hanbel, IV, 169.

 

AÇIKLAMA:     Zeyd b. Halid el-Cühenî, namaz kılmakta olan bir kimsenin önünden geçmenin günahını öğrenmek üzere Büsr b. Saîd'i Ebu Cüheym'e göndermiş, Ebü Cüheym (r.a.)'de bu hadis-i şerifi nakletmiştir. Buna göre namaz kılmakta olan kimsenin önünden geçen kimse bu ha­reketinin vebalini bilmiş olsa uzun müddet beklemeyi tercih edecek yine de namaz kılanın önünden geçmeyecektir.

 

Ebu Davud'un bu rivayetinde "kırk beklemesi onun için daha hayırlı olurdu" şeklindeki cümle, bazı hadis kitaplarında kırk yil, kırk ay, kırk sa­bah, kırk saat, gibi farklı ifadelerle nakledilmiştir. Bütün bunlardan şu an­laşılıyor ki, bu cümlelerde geçen "kırk" kelimesiyle bizce bilinen kırk sayısı değil de takdiri bizce mümkün olmayacak kadar uzun bir zaman kast edil­mektedir. İbn Mace'nin Hz. Ebu Hüreyre'den tahric ettiği rivayette ise, Pey­gamber (s.a.v.) "biriniz namaz kılarken din kardeşinin önünden geçmekte ne derece büyük günah olduğunu bilse, yüz sene yerinde durması onun önün­den bir adım atmaktan kendisine daha hayırlı gelirdi" buyurdu denil­miştir.[ibn Mace, ikame; el-Muttekî, Kenzu'I-Ummal, VII, 355]

 

Taberanî'nin rivayetinde; "Namaz kılanın önünden geçen kimse ne de­rece günah işlediğini bilmiş olsaydı, uyluğunun kırılmasına razı olur da onun önünden geçmezdi"[el-Muttekî, Kenzu'I-Ummal, VII, 355.] denilmiştir. Ka'bü'l-Ahbar; "namaz kılanın önün­den geçen kimsenin yere batması onun önünden geçmesinden daha hayırlıdır" demiştir.

 

Bütün bunlar namaz kılanın önünden kasten geçmenin pek çirkin ve veballi bir hareket olduğunu göstermektedir. Sütrenin ardından geçmekte ise, herhangi bir sakınca yoktur.