بَاب
الصُّفُوفِ
بَيْنَ
السَّوَارِي
94. Direkler Arasında
Saf Tutmak
حَدَّثَنَا
مُحَمَّدُ
بْنُ
بَشَّارٍ
حَدَّثَنَا
عَبْدُ
الرَّحْمَنِ
حَدَّثَنَا
سُفْيَانُ
عَنْ يَحْيَى
بْنِ هَانِئٍ
عَنْ عَبْدِ
الْحَمِيدِ
بْنِ
مَحْمُودٍ
قَالَ
صَلَّيْتُ مَعَ
أَنَسِ بْنِ
مَالِكٍ
يَوْمَ
الْجُمُعَةِ
فَدُفِعْنَا
إِلَى
السَّوَارِي
فَتَقَدَّمْنَا
وَتَأَخَّرْنَا
فَقَالَ
أَنَسٌ كُنَّا
نَتَّقِي
هَذَا عَلَى
عَهْدِ رَسُولِ
اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
Abdulhamîd b. Mahmud
demiştir ki: Bir cum'a günü Enes b. Malik'le namaz kılmıştım. (Kalabalıktan)
direklerin arasına itildik. (Kimimiz) öne geçtik (kimimiz de) geride kaldık.
(Namazı kılınca) Enes; "Biz Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) zamanında
bundan sakınırdık" dedi.
Diğer tahric: Tirmızî,
mevakît; Nesaî, imame; Ahmed b. Hanbel III, 131.
AÇIKLAMA: Hadis-i şerifte geçen "bir kısmımız öne
geçtik, bir kısmımız da geride kaldık.” sözünün anlamı, ''Kalabalık bizi ister
istemez iki direk arasına itince her ne kadar içimizden bazıları direkler
arasında saf olup namaz kılmaya başlamışlarsa da bir kısmımız da direkler
arasında bulunmaktan sakınarak geriye çekildi" demektir.
Nesaî'nin
rivayetinde geride kalan kimsenin Enes olduğu ifade ediliyor.
İbn
Arabî ve Aynî'nin ifadesine göre, Hz. Enes'in beyan ettiği direkler arasında
namaz kılmaktaki sakıncanın sebebi, direklerin cemaat arasına girerek onlar
arasındaki irtibatı kesmesidir. Yahutta oraların müslüman cin-nîlerin namaz
kıldıkları yerler olmasıdır. Direkler arasındaki hattın saflara paralel
(müvazi) olmaması "halinde safların düzenini bozacağı için de buralarda
namaz kılmayı sakıncalı görmüşlerdir diye düşünülebilir.[bk. Bezlu'l-mechud,
IV, 339]
Direkler
arası, ayakkabı koymaya mahsus yerler olduğu için buralarda namaz kılmak
sakıncalıdır diyenler olmuşsa da İbn Seyyidi'n-Nas; "Direkler arasında
bulunan yerlere ayakabı koymak sonradan adet olmuştur. Hz. Nebi zamanında böyle
bir adet yoktu, bu bakımdan Hz. Enes'in; "Biz Nebi (s.a.v.) zamanında
bundan sakınırdık." sözü buna bağlanamaz" diyerek bu görüşe itiraz
etmiştir.[bk.
el-Menhel, V, 62]
Ancak
zaruret halinde direkler arasına saf teşkil ederek cemaatle namaz kılmakta bir
sakınca olmadığına dair ulema arasında görüş birliği vardır. Bu mevzuda
mezheblerin görüşü şöyledir:
1.
Mal ikilere göre, gerek cemaatle ve gerekse tek başına direkler arasında
mescitlerde namaz kılmak mekruhdur.
2.
Hanbelîlere göre ise, eğer direkler cemaatin arasına girerek saffı kesiyorlarsa,
o zaman direkler arasında cemaatle namaz kılmak mekruh olur.
Yoksa
herhangi bir sakınca yoktur, yalnız başına namaz kılan için zaten kerahet söz
konusu değildir.
3.
Şafiîlere göre ise, cemaat için buralarda namaz kılmak mekruhsa da yalnız
kılanlar için kerahet yoktur.
4.
Küfe uleması ve Hanefîlerce direkler arasında namaz kılmak kayıtsız, şartsız
caizdir.
Direkler
arasında namaz kılmayı, bazı şartlarla veya kayıtsız şartsız caiz gören
alimler, Resul-i Ekrem'in buralarda namaz kılmayı yasakladığına dair rivayet
edilen hadis-i şerifleri te'vil etmektedirler.[Geniş bilgi için bk. el-Menhel, V,
62-63]