DEVAM: 77. İçinde
Namaz Kılınan Elbiselerin Sayısı İle İlgili Hadisler
حَدَّثَنَا
مُسَدَّدٌ
حَدَّثَنَا
سُفْيَانُ
عَنْ أَبِي
الزِّنَادِ
عَنْ
الْأَعْرَجِ
عَنْ أَبِي
هُرَيْرَةَ
قَالَ قَالَ رَسُولُ
اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ وَسَلَّمَ
لَا يُصَلِّ
أَحَدُكُمْ
فِي الثَّوْبِ
الْوَاحِدِ
لَيْسَ عَلَى
مَنْكِبَيْهِ
مِنْهُ
شَيْءٌ
Ebü Hureyre (r.a.)'den;
demiştir ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
"Sizden biriniz bir tek elbise içinde omuzlarında o elbisenin bir kısmı
bulunmadan namaz kılmasın.”
Diğer tahric: Buharî,
salat; Müslim, salat; Nesaî, kıble; Ahmed b. Hanbel.II, 243.
AÇIKLAMA: Hadis-i şerifte "sevb" elbise
demektir. Kelimenin asıl manası dokunmuş bez, keten, ipek ve yün gibi
kumaşlardır.O zamanın tam takım elbisesi biri izar» diğeri rida olmak üzere iki
ayrı kumaştan meydana gelirdi, izar, futa gibi bele bağlanır, rida da ihram
gibiomuza atılır, ikisi bir elbise teşkil ederdi. Buradaki "bir tek
elbise" sözünden kast edilen omuza atılan ridadır ki, bir ucu sol omuzun
üzerinden diğer ucu da sağ omuzun altından geçirilerek ya göğüs tarafından, ya
da arkadan bağlamak suretiyle bürünülen elbisedir. Böyle çapraz bir şekilde
bürünmeye teveşşuh, iltihaf veya istimal denir, kumaşın iki ucunu bağlamaktaki
hikmet rüku esnasında örtünün düşmemesini ve namaz kılan kimsenin kendi avret
yerlerini görmemesini sağlamaktır. Ancak bu örtünün bütün avret yerlerini
örtecek kadar geniş ve uzun olması şarttır. Yoksa beline bağlar.
Netice
olarak, önemli olan, elbisenin sayısı ve cinsi değil, avret yerlerinin
örtülmesidir. Yalnız İbn Cerîr, Tavus, İbrahim, Nehai, AbduIIah b. Vehb ve bir
rivayette Ahmed b. Hanbel bu görüşe katılmayarak bir tek elbise içinde namaz
kılmanın mekruh olduğunu söylemişlerdir. Bunlara göre bir tek elbiseden başka
giyecek bulamayan kimsenin o elbiseye sarılarak namaz kılması yine mekruhtur.
Sünnet üzere kılmış olmak için onu giymiş olması ica-beder. Delilleri
Tahavî'nin rivayet ettiği İbn Ömer hadisidir. Mezkur hadiste Resulullah (s.a.v.):
"Biriniz namaz kıldığı vakit, iki elbisesini de giysin, zira huzuruna
ziynetti çıkmaya en layık zat Allah'dır. İki elbisesi olmayan kimse namaz
kılarken elbisesini giysin. Yahudiler gibi ona sarınmasın'1 buyurmuşlardır.
Ashab-ı Kiram ile tabiîn uleması bir elbise içinde namaz kılmanın caiz olduğu
kanaatindedirler.
İmam
Malik, İmam Şafiî, İmam Ebu Yusuf, Muhammed, Ebu Hanife ve bir rivayette Ahmed
b. Hanbel de tek elbise içinde namazın caiz olduğunu kabul edenler arasındadır.
Hatta Hanefî imamlarından Tahavi: "Başka elbise bulunduğu halde bir tek
elbiseye sarılarak namaz kılmanın caiz olduğunu bildiren hadisler tevatür
derecesine ulaşmıştır" demiştir.
Mevzumuzu
teşkil eden hadis-i şerifte bir ucu omuzda olmayan tek elbise ile namaz
kılmanın yasaklanmasının hükmü, ulemanın büyük çoğunluğuna göre tenzihen
mekruhtur. Tahavî mevzumuzu teşkil eden bu hadis ile diğer hadislerin arasını
şu şekilde uzlaştırmaktadır: Asıl olan elbiseyi omuzdan aşağıya doğru
sarkıtarak örtünmektir. Fakat bu şekilde örtülen elbise avret mahallini
kapamaya yetmiyorsa o zaman bele bağlayarak örtünmek lazımdır.[es-Seharenfurî,
Bezlu'l-mechud, IV, 285.] Tek elbise içinde namaz kılmayı caiz gören ulema iki
elbise giymeyi emreden İbn Ömer hadisini efdaliyyetle tefsir etmişlerdir.
Bu
hususun erkekler için olduğu malumdur. Çünkü erkeklerin avreti göbek ile diz
kapağı arası olmasına mukabil, kadınların el ve yüzün dışındaki topuklara kadar
bütün vücutları avrettir.