SÜNEN EBU DAVUD

Bablar    Konular    Numaralar  

SALAT BAHSİ

<< 626 >>

DEVAM: 77. İçinde Namaz Kılınan Elbiselerin Sayısı İle İlgili Hadisler

 

حَدَّثَنَا مُسَدَّدٌ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ عَنْ أَبِي الزِّنَادِ عَنْ الْأَعْرَجِ عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ لَا يُصَلِّ أَحَدُكُمْ فِي الثَّوْبِ الْوَاحِدِ لَيْسَ عَلَى مَنْكِبَيْهِ مِنْهُ شَيْءٌ

 

Ebü Hureyre (r.a.)'den; demiştir ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Sizden biriniz bir tek elbise içinde omuzlarında o elbisenin bir kısmı bulunmadan namaz kıl­masın.”

 

 

Diğer tahric: Buharî, salat; Müslim, salat; Nesaî, kıble; Ahmed b. Hanbel.II, 243.

 

AÇIKLAMA:     Hadis-i şerifte "sevb" elbise demektir. Kelimenin asıl manası dokunmuş bez, keten, ipek ve yün gibi kumaşlardır.O zamanın tam takım elbisesi biri izar» diğeri rida olmak üzere iki ayrı ku­maştan meydana gelirdi, izar, futa gibi bele bağlanır, rida da ihram gibiomuza atılır, ikisi bir elbise teşkil ederdi. Buradaki "bir tek elbise" sözünden kast edilen omuza atılan ridadır ki, bir ucu sol omuzun üzerinden diğer ucu da sağ omuzun altından geçirilerek ya göğüs tarafından, ya da arkadan bağla­mak suretiyle bürünülen elbisedir. Böyle çapraz bir şekilde bürünmeye teveşşuh, iltihaf veya istimal denir, kumaşın iki ucunu bağlamaktaki hikmet rüku esnasında örtünün düşmemesini ve namaz kılan kimsenin kendi avret yerlerini görmemesini sağlamaktır. Ancak bu örtünün bütün avret yerlerini örtecek kadar geniş ve uzun olması şarttır. Yoksa beline bağlar.

 

Netice olarak, önemli olan, elbisenin sayısı ve cinsi değil, avret yerleri­nin örtülmesidir. Yalnız İbn Cerîr, Tavus, İbrahim, Nehai, AbduIIah b. Vehb ve bir rivayette Ahmed b. Hanbel bu görüşe katılmayarak bir tek elbise için­de namaz kılmanın mekruh olduğunu söylemişlerdir. Bunlara göre bir tek elbiseden başka giyecek bulamayan kimsenin o elbiseye sarılarak namaz kıl­ması yine mekruhtur. Sünnet üzere kılmış olmak için onu giymiş olması ica-beder. Delilleri Tahavî'nin rivayet ettiği İbn Ömer hadisidir. Mezkur hadiste Resulullah (s.a.v.): "Biriniz namaz kıldığı vakit, iki elbisesini de giysin, zira huzuruna ziynetti çıkmaya en layık zat Allah'dır. İki elbisesi olmayan kimse namaz kılarken elbisesini giysin. Yahudiler gibi ona sarınmasın'1 buyurmuş­lardır. Ashab-ı Kiram ile tabiîn uleması bir elbise içinde namaz kılmanın caiz olduğu kanaatindedirler.

 

İmam Malik, İmam Şafiî, İmam Ebu Yusuf, Muhammed, Ebu Hanife ve bir rivayette Ahmed b. Hanbel de tek elbise içinde namazın caiz olduğu­nu kabul edenler arasındadır. Hatta Hanefî imamlarından Tahavi: "Başka elbise bulunduğu halde bir tek elbiseye sarılarak namaz kılmanın caiz oldu­ğunu bildiren hadisler tevatür derecesine ulaşmıştır" demiştir.

 

Mevzumuzu teşkil eden hadis-i şerifte bir ucu omuzda olmayan tek el­bise ile namaz kılmanın yasaklanmasının hükmü, ulemanın büyük çoğunlu­ğuna göre tenzihen mekruhtur. Tahavî mevzumuzu teşkil eden bu hadis ile diğer hadislerin arasını şu şekilde uzlaştırmaktadır: Asıl olan elbiseyi omuzdan aşağıya doğru sarkıtarak örtünmektir. Fakat bu şekilde örtülen elbise avret mahallini kapamaya yetmiyorsa o zaman bele bağlayarak örtünmek lazımdır.[es-Seharenfurî, Bezlu'l-mechud, IV, 285.] Tek elbise içinde namaz kılmayı caiz gören ulema iki elbise giy­meyi emreden İbn Ömer hadisini efdaliyyetle tefsir etmişlerdir.

 

Bu hususun erkekler için olduğu malumdur. Çünkü erkeklerin avreti gö­bek ile diz kapağı arası olmasına mukabil, kadınların el ve yüzün dışındaki topuklara kadar bütün vücutları avrettir.