SÜNEN EBU DAVUD

Bablar    Konular    Numaralar  

SALAT BAHSİ

<< 561 >>

بَاب مَا جَاءَ فِي الْمَشْيِ إِلَى الصَّلَاةِ فِي الظَّلَامِ

49. Karanlıkta Namaza Gitmenin Fazileti

 

حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ مَعِينٍ حَدَّثَنَا أَبُو عُبَيْدَةَ الْحَدَّادُ حَدَّثَنَا إِسْمَعِيلُ أَبُو سُلَيْمَانَ الْكَحَّالُ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ أَوْسٍ عَنْ بُرَيْدَةَ عَنْ النَّبِيِّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَالَ بَشِّرْ الْمَشَّائِينَ فِي الظُّلَمِ إِلَى الْمَسَاجِدِ بِالنُّورِ التَّامِّ يَوْمَ الْقِيَامَةِ

 

Büreyde'den rivayet edildiğine göre, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Karanlıklarda mescidlere çokça yürüyenleri, kıyamet gününde tam (bir) nur ile müjdele"

 

 

Diğer tahric: Tirmizî, salat; İbn Mace, mesacid; ibn Huzeyme, sahih

 

AÇIKLAMA:     Hadis-i şerifte geçen karanlık, gece karanlığına şamil olduğu gibi havanın bulanık veya sisli olmasına da şamildir. Böyle durumlarda namaza gitmeyi ihmal etmeyip cemaate devam edenleri Resu-lullah kıyamet gününde nurla müjdelemiştir.

 

Metinde geçen بَشِّرْ kelimesi, sevindirici haber manasına gelen ِِالبَشِّارْةِ kökünden müjdele manasına gelen emirdir. Bu emir, Resülullah'tan belirli olmayan ve müjdeleme vasfı bulunan bir müslümana, özellikle alim­lere tevcih edilmiş bir emirdir.  الْمَشَّائِينَ kelimesi yürümek manasına gelen الْمَشّي kökünden mübalağalı ism-i failin çoğuludur. Bu şekildeki ifade­ler, belirli bir işi birden fazla yapanlar için kullanılır. Buradaki manası ise, "çokça gidenler" demektir. Bundan da anlaşılıyor ki tesadüfen gidenlerle seyrek gidenlere bu müjde varid değildir.

 

النُّورِ التَّامِّ "eksik olmayan tam nur" demektir ki, mü'minler için Cennete girinceye kadar devam edecek nurdur. Münafıklar içinse dilleri ile de olsa kelime-i tevhid ve kelime-i şehadeti telaffuz ettikleri için başlangıçta bir an görülecek sonra sönecektir. Karanlıkta kalan bu münafıklar mü'minlere, "ne olur bize bakın da nurunuzdan faydalanalım" diyeceklerdir. Onlara alaylı bir ifade ile "arkanıza dönün nuru orada arayınız" denecek, döndüklerinde de onlarla mü'minler arasına bir sur çekilecek mü'minler tarafından olan iç bölümü rahmet, münafıklar tarafında kalan dış bölümde ise, azab olacaktır. (Hadid suresi14. ayet’e bak!).

 

Gece karanlıkları tepeleyerek camiye gidenleri nurla müjdeleyen hadis-i şerifler pek çoktur. Nitekim Taberani'nin Ebu Hureyre'den rivayet ettiği hadis-i şerifte Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurur: "Karanlıklar arasında mescitlere gidenleri muhakkak ki Allah Teala kıyamet günü parlak bir nurla aydınlatacaktır."

 

Yine Taberanî Ebu Derda'dan, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in şöyle buyurduğunu ri­vayet etmektedir: "Gecenin karanlığında mescide giden kıyamet günü nur içinde Allah'ın huzuruna varacaktır."

 

Taberanî, Ebu Umame'den de Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in şöyle buyurduğu rivayet etmiştir: "Karanlıklar içerisinde geceleyin camiye gidenleri kıyamet gününde nur­dan minberlerle müjdele ki insanların korktuğu o günde onlar korkmaya­caklardır."

 

Ayrıca îbn Hibban'ın Sahîh'înde rivayet etmiş olduğu: "Gece karanlığında camiye gidenlere Allah (c.c.) kıyamet günü nur verecektir."

 

İbn Mace, Hakim, İbn Hüzeyme'de nakledilen Sehl b. Sa'd hadisinde Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem),  "Karanlıklarda camiye gidenler kıyamet günü tam nur ile müjdelensinler" buyurmaktadır. (İbn Huzeyme, Sahih, II, 377).

 

Hatta karanlıklarda devamlı gidip gelmeye gonul verenlerin dünyada da bu nurdan nasiblendiklerine dair rivayetler vardır. Nitekim Buharı Enes b. Malik (r.a.)’ın şöyle dediğini rivayet   etmiştir: "Nebi (s.a.v.)'in ashabından iki zat [Ahbal b. Bişr el-Eşhelî ile Useyd b. Hudayr el-Eşhelî (Uveym b. Saide e'-Eşhelî) [bk. Tecrid Tere. II, 410.] karanlık bir günde Nebi (s.a.v.)'nin nezdinden önlerinde parlayan çıraya benzer iki şey olduğu halde çıktılar. Bir­birlerinden ayrıldıktan sonra o çıralar da onlarla beraber ayrıldılar, her biri­nin evine varıncaya kadar (yollarını aydınlattılar)”

 

 

SONRAKİ