بَاب
الْأَذَانِ
لِلْأَعْمَى
41. A'manın Ezan
Okuması
حَدَّثَنَا
مُحَمَّدُ
بْنُ
سَلَمَةَ
حَدَّثَنَا
ابْنُ وَهْبٍ
عَنْ يَحْيَى
بْنِ عَبْدِ
اللَّهِ بْنِ
سَالِمِ بْنِ
عَبْدِ اللَّهِ
بْنِ عُمَرَ
وَسَعِيدُ
بْنُ عَبْدِ
الرَّحْمَنِ
عَنْ هِشَامِ
بْنِ
عُرْوَةَ
عَنْ أَبِيهِ
عَنْ عَائِشَةَ
أَنَّ ابْنَ
أُمِّ
مَكْتُومٍ
كَانَ مُؤَذِّنًا
لِرَسُولِ
اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
وَهُوَ
أَعْمَى
Aişe (r.anha)'dan
rivayet edildiğine göre; "İbn Umm-i Mektum a'ma olduğu halde Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e müezzinlik yapardı.”
Diğer tahric: Müslim,
salat
AÇIKLAMA: Bu hadis "A'ma’nın ezanı caizdir"
diyenler için bir de İmam Nevevî'nin beyanına göre Şafiî alimleri, beraberinde
gözü gören bir müezzin bulunduğu vakit, amanın müezzinliğini caiz görürler.
Bunu, yanında Hz. Bilal varken İbn Ümm-i Mektum'un müezzinlik yapmasına benzetirler.
Fakat amanın yalnız başına müezzinlik yapmasını mekruh görürler.
Beraberinde
gözü gören bir müezzin bulunduğu zaman amanın ezan okumasının caiz olduğunda
imamlar arasında görüş birliği varsa da, bazı Hanefî imamları da amanın yalnız
başına müezzinlik yapmasının mekruh olduğu görüşündedirler. Bu alimlerce
kerahet a'mamn namaz vakitlerini bilemeyişinden ileri gelir. Çünkü müezzinlik
yapabilmek namaz vakitlerini bilmeye bağlıdır. Yanında gözü gören birisi
bulununca bu kerahet ortadan kalkar. Hatta cemaat içerisinde imamlığa a'madan
daha layıkı bulunmadığı vakit a'manın imamlık yapması tercih bile edilir. Çünkü
Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Tebuk gazasına gittiği vakit Medine'de kendi
yerine a'ma birisi olan İbn Ümm-i Mektum'u bırakmıştı. [bk. 595 no'lu hadis.]