DEVAM: 36. Müezzini
Duyan Kişinin Söyleyecekleri
حَدَّثَنَا
إِبْرَاهِيمُ
بْنُ
مَهْدِيٍّ حَدَّثَنَا
عَلِيُّ بْنُ
مُسْهِرٍ
عَنْ هِشَامِ
بْنِ
عُرْوَةَ
عَنْ أَبِيهِ
عَنْ عَائِشَةَ
أَنَّ
رَسُولَ
اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
كَانَ إِذَا
سَمِعَ
الْمُؤَذِّنَ
يَتَشَهَّدُ
قَالَ
وَأَنَا
وَأَنَا
Aişe (r.anha)'dan
rivayet edildiğine göre, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem); Müezzini
(eşhedü en la ilahe illallah, eşhedü erine Muhammeden resulullah diyerek)
şehadet getirirken duyunca, "Ben de, ben de" derdi.
Sadece Ebu Davud
rivayet etmiştir.
AÇIKLAMA: Bu hadis-i şeriften anlaşıldığına göre Fahr-i
Kainat Efendimiz müezzinin şehadet kelimelerini okuduğunu duyunca "ben de
seninki gibi, Allah'dan başka ilah olmadığına ve Benim Allah'ın elçisi olduğuma
şahidlik ediyorum" anlamında "ben de, ben de" dermiş. Ancak
burada Resulullah'ın şehadet kelimelerini duyması sözüyle ezan cümlelerinin
tümünü dinlemiş olması kasd edilmiş olabilir. Nitekim Hakim'in, Hz. Aişe'den
rivayet ettiği şu hadis-i şerif de bu ihtimali kuvvetlendirmektedir:
"Resulullah (s.a.v.) müezzini işittiği zaman", müezzine, "ben
de,ben de" diye karşılık verirdi." Yani Efendimiz müezzinin okuduğu
bütün cümleleri ayrı ayrı tekrar etmezdi. Sadece ezan bitince "ben de ben
de senin dediklerine aynen katılıyorum" anlamında "Ben de. ben
de" derdi. Ezanın bütün cümlelerini tekrar etmeksizin sadece bu
kelimelerle cevab vermesinin sebebi iki şekilde açıklanabilir: Birincisi:Ya
ezanın bütün cümlelerini aynen tekrarlamak farz olmadığı için sadece "ben
de ben de" kelimeleriyle yetinmiş olabilir.
İkincisi:Yahut
bu uygulama "müezzinin sesini duyunca siz de onun dediğini aynen
tekrarlayınız"[522.hadis] emri gelmeden önceki
dönemlerde olmuştur.
"Ben
de" kelimesinin iki kere tekrarlanmasının sebebi de yine iki şekilde
açıklanabilir: Birinci "ben de" kelimesiyle ‘eşhedü en la ilahe
illallah’ kelimesine, ikinci "ben de" kelimesiyle de ‘eşhedü enne
Muhammeden Resulullah’ cümlesine cevab vermiş olması mümkündür.
Ayrıca
bu kelimeleri her şehadet kelimesiyle toplam dört kere söylemiş olması da
mümkündür.
İlim
adamları Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in ezana icabetinin bizim
gibi ‘eşhedü enne Muhammeden Resulullah’ şeklinde mi, yoksa ‘eşhedü enni
Resulullah’ şeklinde mi olduğu mevzu’u üzerinde çeşitli fikirler ileri
sürmüşlerse de, bu hadis-i şerif’in zahirine bakılırsa, O'nun da bizim gibi
‘eşhedü enne Muhammeden Resulullah’ şeklinde ezana karşılık verdiği ve ezana
bizim gibi karşılık vermekle mükellef olduğu anlaşılmaktadır.