DEVAM: 28. Ezanın
Nasıl Okunacağı
حَدَّثَنَا
الْحَسَنُ
بْنُ عَلِيٍّ
حَدَّثَنَا
أَبُو
عَاصِمٍ
وَعَبْدُ
الرَّزَّاقِ
عَنْ ابْنِ
جُرَيْجٍ
قَالَ
أَخْبَرَنِي
عُثْمَانُ
بْنُ
السَّائِبِ
أَخْبَرَنِي
أَبِي
وَأُمُّ
عَبْدِ
الْمَلِكِ
بْنِ أَبِي
مَحْذُورَةَ
عَنْ أَبِي
مَحْذُورَةَ
عَنْ النَّبِيِّ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
نَحْوَ هَذَا
الْخَبَرِ
وَفِيهِ
الصَّلَاةُ
خَيْرٌ مِنْ
النَّوْمِ
الصَّلَاةُ
خَيْرٌ مِنْ
النَّوْمِ
فِي
الْأُولَى
مِنْ الصُّبْحِ
قَالَ أَبُو
دَاوُد
وَحَدِيثُ
مُسَدَّدٍ
أَبْيَنُ قَالَ
فِيهِ قَالَ
وَعَلَّمَنِي
الْإِقَامَةَ
مَرَّتَيْنِ
مَرَّتَيْنِ
اللَّهُ أَكْبَرُ
اللَّهُ
أَكْبَرُ
أَشْهَدُ
أَنْ لَا
إِلَهَ
إِلَّا
اللَّهُ
أَشْهَدُ
أَنْ لَا إِلَهَ
إِلَّا
اللَّهُ
أَشْهَدُ
أَنَّ مُحَمَّدًا
رَسُولُ اللَّهِ
أَشْهَدُ
أَنَّ
مُحَمَّدًا
رَسُولُ
اللَّهِ
حَيَّ عَلَى
الصَّلَاةِ
حَيَّ عَلَى
الصَّلَاةِ
حَيَّ عَلَى
الْفَلَاحِ حَيَّ
عَلَى
الْفَلَاحِ
اللَّهُ
أَكْبَرُ اللَّهُ
أَكْبَرُ لَا
إِلَهَ
إِلَّا
اللَّهُ و
قَالَ عَبْدُ
الرَّزَّاقِ
وَإِذَا أَقَمْتَ
فَقُلْهَا مَرَّتَيْنِ
قَدْ قَامَتْ
الصَّلَاةُ
قَدْ قَامَتْ
الصَّلَاةُ
أَسَمِعْتَ
قَالَ فَكَانَ
أَبُو
مَحْذُورَةَ
لَا يَجُزُّ
نَاصِيَتَهُ
وَلَا
يَفْرُقُهَا
لِأَنَّ
النَّبِيَّ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ مَسَحَ
عَلَيْهَا
Said ile Abdulmelik b.
Ebî Mahzure'nin annesi, Ebu Mahzure vasıtasıyla bir önceki (500.) hadisin
benzerini Nebi —'den rivayet
etmişlerdir. Ancak bu rivayette (sabahın) ilk (ezanın)da iki defa ES-SALATU
HAYRUN MİNE'N-NEVM = "Namaz uykudan hayırlıdır" (cümlesi)
bulunmaktadır.
Ebu Davud dedi ki; (bir
önceki) Müsedded hadisi daha tafsilatlıdır. (Hasen b. Ali, İbn Cureyc'den
rivayet ettiği) hadisinde (şöyle) der: "Ebu Mahzure, "Resul-i Ekrem
bana ikamet lafızlarını, Allahu ekber, Allahu ekber; eşhedu en la ilahe
illallah, eşhedu en la ilahe illallah, eşhedu enne Muhammeden Resulullah,
eşhedu enne Muhammeden Resulullah, Hayye ale 's-salah, hayye ale's-Salah: Hayye
ale'l-Felah hayye ale'l-felah; Allahu ekber, Allahu ekber; La ilahe illallah
(şeklinde) ikişer kere (tekrarlamayı) öğretti" dedi.
Ebu Davud Abdurrezzak'ın
şöyle dediğini ilave etti: Resulüllah (S.A.V.) Abdullah b.Ebî Mahzure'ye ikamet
ettiğin zaman (kaamet lafızlarını) kad kaameti's-Salatü - kad kaametu’s-salah
(şeklinde) ikişer kere söyle, duydun mu? dedi. (Ravi Saib) der ki: Ebu Mahzure
başının ön tarafını tıraş etmezdi ve ayırmazdı. Çünkü orayı Nebi (s. a.)
okşamıştı.
Diğer tahric: Nesai,
ezan
AÇIKLAMA: Hasen îbn Ali'nin
gerek Ebu Asim ve İbn Cureyc vasıtasiyla gerekse Abdurrezzak ve İbn Cureyc
aracılığıyla Ebu Mahzure'den rivayet ettiği bu hadis ma’na olarak bir evvelki
500 nolu Müsedded hadisine benzemektedir. Fakat bir evvelki hadis ezanı bütün
ayrıntılarıyla ifade etmesi bakımından daha tam ve doyurucudur. Fakat bu
hadisin Ebu Asim kanalıyla gelen rivayetinde, Müsedded hadisinden fazla olarak:
"Allah en büyüktür. Allah en büyüktür. Allah'dan başka ilah olmadığına
şahidlik ederim. Allah'dan başka ilah
olmadığına şahidlik ederim.Muhammed'in Allah'ın elçisi olduğuna şahidlik
ederim. Muhammed'in Allah'ın elçisi olduğuna şahidlik ederim. Haydin namaza,
Haydin namaza, Haydin kurtuluşa. Haydin kurtuluşa. Allah en büyüktür. Allah en
büyüktür. Allah'dan başka ilah yoktur" şeklinde kaametin, son cümlenin
dışındaki bütün cümlelerinin ikişer kere okunacağı ifadesi vardır.
Abdurrezzak
kanalından gelen rivayetinde ise, "Kaamet ettiğinde namaz başladı, namaz
başladı, (şeklinde sadece) kamet cümlelerini ikişer defa tekrarla"
sözleriyle ifade edilmektedir. Nitekim müellif Ebu Davud,hadisin sonunda
ravilerinden gelen rivayet farkına bu şekilde işaret etmiştir.
Hadis-i
şerifte geçen; "Eğer sabahın ilk ezanıysa iki kere "Namaz uykudan
hayırlıdır" dersin" sözlerine bakarak Subulu's-selam sahibi Sancanî
ve Tahavî bu cümlelerin ancak sabah vakti girmeden okunan ilk ezanda
okunabileceğine hükmetmişlerdir. Bunlara göre ilk ezan halkı uyandırmak için
okunur. Bu tesvîb'in (yani demenin) yeri de birinci ezandır.Ebu Davud şarihi
İbn Reslan da bu görüşü tercih etmiş ve İbn Hüzeyme hadisinin de bu görüşü
desteklediğini sözlerine eklemiştir.
Fakat
Hanefi uleması ve bunların görüşünde olanlara göre, Hz. Bilal'-in fecirden önce
okuduğu ezanın, halkı namaza uyandırmakla bir ilgisi yoktur. O teheccüd
namazıyla ilgilidir. Sahabe-i kiramın bir kısmı gecenin ilk yarısında, diğer
bir kısmı da ikinci yarısında teheccüd namazını kılarlardı. Hz. Bilal'ın
ezamyla birinciler uykuya yatarlar, ikinciler ise, teheccüd namazına
kalkarlardı. Bu bakımdan hadis-i şerifte geçen tesvîb'in yeri sabah vakti
girince okunan ezandır,demişler ve hadis-i şerifte geçen (sabahın ilk ezanında)
cümlesini böyle anlamışlardır. Çünkü aslında bu cümle bundan önce geçen 500
numaralı hadiste bulunmamaktadır. Ayrıca İbn Ömer'den rivayet edilen,
"Bilal fecrden önce ezan okudu. Nebi (s.a.v.) ona bir daha dönüp; ey nas,
haberiniz olsun köle yanılmıştır" diye nida etmesini emretti"
manasmdaki hadisde bunların görüşünü kuvvetlendirmektedir.