DEVAM: 23. Su İle
İstinca
حَدَّثَنَا
مُحَمَّدُ
بْنُ
الْعَلَاءِ
أَخْبَرَنَا
مُعَاوِيَةُ
بْنُ هِشَامٍ
عَنْ يُونُسَ
بْنِ
الْحَارِثِ
عَنْ
إِبْرَاهِيمَ
بْنِ أَبِي
مَيْمُونَةَ
عَنْ أَبِي
صَالِحٍ عَنْ
أَبِي
هُرَيْرَةَ
عَنْ
النَّبِيِّ
صَلَّى اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
قَالَ
نَزَلَتْ هَذِهِ
الْآيَةُ فِي
أَهْلِ
قُبَاءٍ
فِيهِ رِجَالٌ
يُحِبُّونَ
أَنْ
يَتَطَهَّرُوا
قَالَ
كَانُوا
يَسْتَنْجُونَ
بِالْمَاءِ فَنَزَلَتْ
فِيهِمْ
هَذِهِ
الْآيَةُ
Ebu Hureyre r.a., Nebi
(Sallallahu Aleyhi ve Sellem)den naklen O'nun şöyle buyurduğunu haber verdi:
"Orada temiz olmayı arzu eden ve seven kişiler vardır" (Tevbe (9),
108) ayeti, Kuba'daki muslümanlar hakkında nazil olmuştur".
Ebu Hureyre "su ile
taharetlenmelerinden dolayı bu ayet onlar hakkında nazil oldu" dedi.
Diğer tahric: Tirmizî,
Tefsiru'l-Kur’an, et-Tevbe; İbn Mace, tahare
AÇIKLAMA: Kuba Mescidi,
islamiyette inşa edilen ilk mesciddir. Başta Ebu Seleme İbn Abdulesed olmak
üzere Medine'ye ilk hicret edenler, Kuba'ya indikleri zaman, orada içinde namaz
kılacakları bir mescid yapmışlardı.Kuba'ya geldiğinde Hz. Nebi de bu mescidde
namaz kılmıştı.
Nebiimiz
gelinceye kadar, Ebu Huzeyfe'nin azadlısı Salim, içlerinde Hz. Ömer de
bulunduğu halde bu mescid de bütün muhacirlere imam olup namazlarını
kıldırmıştı.
Bir
başka rivayete göre ise, Nebiimiz Kuba'ya kuşluk vakti gelince, Ammar bin
Yasir: "Resulullah (s.a.v.) için istediği zaman, gölgesinde yatıp
dinleneceği, gölgeleneceği ve içinde namaz kılacağı bir yer yapsak olmaz
mı?" demiş ve taş toplayarak Kuba'da Nebiimiz için ilk mescidi yapmıştır.
Nebi
(s.a.v.)'in Kuba'da yalnız pazartesi, salı, çarşamba ve perşembe günleri
kaldığı rivayet edildiği gibi 23 gece kalarak Kuba mescidini yaptırıp içinde
namaz kıldığı da rivayet edilmiştir. [M.Asım Köksal, İslâm Tarihi (Medine
Devri) 1, 8-9.]
Kuba
mescidinin fazileti hakkında birçok hadis-i şerif vardır. Bunlardan bazılarının
mealleri şöyledir.
1.
“Kim (evinden) çıkar da Kuba mescidine gelerek orada namaz kılarsa, onun için
umre sevabı hasıl olur” (Nesai, Mesacid 8, 9.)
2.
"Resulullah (s.a.v.) her cumartesi günü binitli ya da yaya olarak Kuba
mescidini ziyaret ederdi." (Buhari Mescid Mekke 2; Müslim, hac 515; Ahmed
b. Hanbel U/5.)
Ayette
geçen "temizlenmeyi çok seven..." sözü "abdest bozduktan sonra
taharetlenmede aşırılığı severler" anlamındadır ki, büyük abdestten sonra
pislik, dübürün dışına taşmadığı zaman bile taşla silinmekle yetinmeyip suyla
taharetlenirler, demektir.
Rivayete
göre metinde geçen Tevbe Suresi'nin 108'inci ayet-i kerimesi inince Nebi
(s.a.v.) Ensar'ı çağırıp "Ey Ensar topluluğu! Şüphesiz ki temizlik
hakkında Allah sizi övdü* Sizin bu övgüye layık olan temizliğiniz nedir?"
diye sormuş da Ensar: "Biz namaz
için abdest alırız. cünüblükten dolayı ğuslederiz ve (abdest bozunca da) su ile
taharetleniriz" diye cevap vermişlerdir. Bunun üzerine Nebi (s.a.v.) de;
“İşte budur temizliğiniz. O halde bu temizliğe devam ediniz!” buyurmuştur. [İbn
Mace tahare]
Bu
ayet-i kerimenin nüzul sebebi hakkında başka rivayetler de vardır. Bunlardan
bazıları şöyledir:
1.
Kuba halkının büyük abdest bozduktan sonra suyla taharetlenmeleridir. Nitekim
mevzumuzu teşkil eden hadis de bunu ifade etmektedir.
2.
Tevbe Suresinin 108. ayeti inince, Nebi (s.a.v.) Kuba mescidine gidip Kuba halkına,
"Gerçekten temizliğinizden dolayı Allah sizi övdü. Bu sizin yaptığınız
temizlik nedir?" dedi. Onlar da: "Ey Allanın Resulü, bizim yahudi
komşularımız vardı. Onlar suyla taharetleniyorlardı. Biz de öyle yapıyoruz.
İşte bizim yaptığımız budur" dediler. [Müsned tahare]
Bu
hadisi İbn Huzeyme Sahih’inde rivayet etmiştir. Bir rivayete göre de bu ayet-i
Kerime istincada hem taş hem de su kullanan Kuba halkı hakkında inmiştir.
Her
ne kadar bu hadislerin ifadesinden de anlaşılacağı gibi takva, üzere kurulan
mescidin Kuba mescidi olduğunda şüphe yoksa da, Hz. Nebiin Medine'deki mescidi
"Takva üzere kurulan mescid" denmeye Kuba mescidinden daha da layık
olduğundan, "takva üzere kurulan mescid" deyince ilk akla gelen
mescidin Hz. Nebiin Medine'deki mescidi olmalıdır. Nitekim şu hadis-i şerif de
bu gerçeğe işaret etmektedir:
Resulullah
(s.a.v.) zamanında iki kişi takva üzere kurulan mescid konusunda ihtilaf
ettiler. Birisi: “O Allah Resulu'nun
mescididir”derken, diğeri de: “O Kuba mescididir” demiştir. Hz. Nebi (s.a.v.)'e
gelip sorduklarında, Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem): “ O benim mescidimdir”
buyurdu”[Nesaî, mesacid, Tirmizî, salat;
Ahmed b. Hanbel]
Binaenaleyh
bu haberler arasında bir çelişki söz konusu değildir. Âyet-i kerimenin her iki
mescide de şumûlü vardır. Şurasını da unutmamak gerekir ki, aslında takva,
manevî temizliği ifade ettiğinden, Kubâ halkının maddî temizliğini ifade eden
hadis-i şerifleri, onların temizliğinin sadece manevî temizliğe münhasır
kalmayıp maddî temizliğe de son derece önem verdiklerini açıklayan hadisler
olarak anlamak gerekir. Binaenaleyh mevzumuzu teşkil eden hadis-i şerifte,
hadesten ve necasetten tahâretleme birlikte kalbi temizliğe sevk etmeğe,
ayrıca maddî temizliğin önemli bir kısmını teşkil eden istin-caya gerekli önemi
vermeye teşvik vardır. Ayrıca, Hadis-i Şerif, su ile taharetlenmenin sabit
olduğuna ve bunu yapanların temizliğinin tam olması dolayısıyla Övgüye lâyık
olduklarına da delâlet etmektedir.
Bu
haberler arasında bir çelişki söz konusu değildir. ayet-i kerime her iki
mescidi de kapsar.
En
doğrusunu muhakkak ki en iyi bilen Allah-u Azimu’ş-şan’dır.