DEVAM: 109.
(İstihazalı Kadın) Hayzı Gelince Namazı Terk Eder
247
حَدَّثَنَا
مُحَمَّدُ
بْنُ
الْمُثَنَّى
حَدَّثَنَا
مُحَمَّدُ
بْنُ أَبِي
عَدِيٍّ عَنْ
مُحَمَّدٍ
يَعْنِي
ابْنَ
عَمْرٍو قَالَ
حَدَّثَنِي
ابْنُ
شِهَابٍ عَنْ
عُرْوَةَ
بْنِ الزُّبَيْرِ
عَنْ
فَاطِمَةَ
بِنْتِ أَبِي
حُبَيْشٍ
أَنَّهَا
كَانَتْ
تُسْتَحَاضُ
فَقَالَ
لَهَا
النَّبِيُّ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
إِذَا كَانَ
دَمُ
الْحَيْضَةِ
فَإِنَّهُ
أَسْوَدُ
يُعْرَفُ
فَإِذَا كَانَ
ذَلِكَ فَأَمْسِكِي
عَنْ
الصَّلَاةِ
فَإِذَا
كَانَ الْآخَرُ
فَتَوَضَّئِي
وَصَلِّي
فَإِنَّمَا هُوَ
عِرْقٌ
286....Urve b. Zübeyr,
Fatima bint Ebi Hubeyş'ten şunu rivayet etmiştir: Fatima müstehaza idi.
Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kendisine: "(Gelen kan) hayız
kanı olduğunda -ki o, (kadınlar tarafından) bilinen bir kandır- namazı terk et.
Başkası (siyahın dışındaki bir renkte) olunca (guslet, her namaz için) abdest
al ve namaz kıl. Çünkü o sadece bir damar (kanı)dır" buyurdu.
قَالَ
أَبُو دَاوُد
و قَالَ ابْنُ
الْمُثَنَّى
حَدَّثَنَا
بِهِ ابْنُ
أَبِي
عَدِيٍّ مِنْ
كِتَابِهِ
هَكَذَا
ثُمَّ حَدَّثَنَا
بِهِ بَعْدُ
حِفْظًا
قَالَ حَدَّثَنَا
مُحَمَّدُ
بْنُ عَمْرٍو
عَنْ الزُّهْرِيِّ
عَنْ
عُرْوَةَ
عَنْ
عَائِشَةَ
أَنَّ
فَاطِمَةَ
كَانَتْ
تُسْتَحَاضُ
فَذَكَرَ
مَعْنَاهُ
قَالَ أَبُو
دَاوُد
وَقَدْ رَوَى
أَنَسُ بْنُ
سِيرِينَ
عَنْ ابْنِ
عَبَّاسٍ فِي
الْمُسْتَحَاضَةِ
قَالَ إِذَا
رَأَتْ
الدَّمَ
الْبَحْرَانِيَّ
فَلَا
تُصَلِّي
وَإِذَا
رَأَتْ
الطُّهْرَ
وَلَوْ
سَاعَةً
فَلْتَغْتَسِلْ
وَتُصَلِّي و
قَالَ
مَكْحُولٌ
إِنَّ النِّسَاءَ
لَا تَخْفَى
عَلَيْهِنَّ
الْحَيْضَةُ
إِنَّ دَمَهَا
أَسْوَدُ
غَلِيظٌ
فَإِذَا
ذَهَبَ ذَلِكَ
وَصَارَتْ
صُفْرَةً
رَقِيقَةً
فَإِنَّهَا
مُسْتَحَاضَةٌ
فَلْتَغْتَسِلْ
وَلْتُصَلِّ
قَالَ أَبُو
دَاوُد
وَرَوَى
حَمَّادُ
بْنُ زَيْدٍ
عَنْ يَحْيَى
بْنِ سَعِيدٍ
عَنْ
الْقَعْقَاعِ
بْنِ حَكِيمٍ
عَنْ سَعِيدِ
بْنِ
الْمُسَيِّبِ
فِي
الْمُسْتَحَاضَةِ
إِذَا
أَقْبَلَتْ
الْحَيْضَةُ
تَرَكَتْ
الصَّلَاةَ
وَإِذَا
أَدْبَرَتْ
اغْتَسَلَتْ
وَصَلَّتْ
وَرَوَى
سُمَيٌّ
وَغَيْرُهُ
عَنْ سَعِيدِ
بْنِ
الْمُسَيِّبِ
تَجْلِسُ
أَيَّامَ
أَقْرَائِهَا
وَكَذَلِكَ
رَوَاهُ
حَمَّادُ
بْنُ
سَلَمَةَ
عَنْ يَحْيَى
بْنِ سَعِيدٍ
عَنْ سَعِيدِ
بْنِ
الْمُسَيِّبِ
قَالَ أَبُو
دَاوُد
وَرَوَى
يُونُسُ عَنْ
الْحَسَنِ
الْحَائِضُ
إِذَا مَدَّ
بِهَا
الدَّمُ
تُمْسِكُ
بَعْدَ
حَيْضَتِهَا
يَوْمًا أَوْ
يَوْمَيْنِ
فَهِيَ
مُسْتَحَاضَةٌ
و قَالَ التَّيْمِيُّ
عَنْ
قَتَادَةَ
إِذَا زَادَ
عَلَى
أَيَّامِ
حَيْضِهَا
خَمْسَةُ
أَيَّامٍ
فَلْتُصَلِّ
و قَالَ
التَّيْمِيُّ
فَجَعَلْتُ
أَنْقُصُ
حَتَّى
بَلَغَتْ
يَوْمَيْنِ
فَقَالَ
إِذَا كَانَ
يَوْمَيْنِ
فَهُوَ مِنْ
حَيْضِهَا و
سُئِلَ ابْنُ
سِيرِينَ عَنْهُ
فَقَالَ النِّسَاءُ
أَعْلَمُ
بِذَلِكَ
Ebu Davud (hadis-i
şerifin farklı rivayetlerini sıralamak maksadıyla) dedi ki; İbn Müsenna şöyle
demiştir: ibn Ebi Adiy bu hadisi bize kitabından böylece (yukarıda geçtiği
gibi) haber verdi. Daha sonra ezberinde; Bize Muhammed b. Amr, Zühri'den o da
Urve'den, Urve de Aişe'den haber verdi ki, Fatima müstehaza idi... şeklinde
rivayet etti.
Enes b. Sirin, İbn Abbas
(r.a.)'dan müstehaza hakkında şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Müstehaza
koyu renkte çok kan gördüğü zaman namazı terk eder (bu bol ve koyu renkteki
kan'ın kesilmesi ile) kısa bir müddet de olsa temizlik görürse yıkanıp namaz
kılar."
Mekhul şöyle demiştir:
"Kadınlara hayz gizli değildir. Çünkü onun kanı koyu ve siyahtır. Bu (hal)
gidip de, sarı ve rakik olarak devam edince o (kadın) müstehazadır, yıkansın ve
namazını kılsın."
Hammad b. Zeyd, Yahya b.
Said'den, o da Ka'ka' b. Hakim'den, o da Said b. el-Müseyyeb'den müstehaza
hakkında şöyle rivayet etmiştir; "Hayz (önceki mutad olan hayz günleri)
gelince namazı terk eder, gidince yıkanır ve namazını kılar.”
Sümeyy ve başkaları da
Said b. el-Müseyyeb'ten "Hayz günlerinde oturur"şeklinde rivayet
etmişlerdir. Hammad b. Seleme, Yahya b. Said'den o da Said b. el-Museyyeb'den
aynı şekilde rivayet etmiştir.
Yunus, Hasan (el-Basri)den
şöyle rivayet etmiştir: "Hayızlı kadının adeti bittikten sonra kan devam
ederse, bir veya iki gün namazı terk eder. (Bundan sonra) o müstehazadtr.
"
Teymi Katade'den
rivayetle: "Mutadı olan kadın hayz günlerinden fazla kan gelirse beş gün
(bekler) sonra (yıkanır) namazını kılar." demiştir. Teymi devamla:
"Ben (günleri) iki güne ininceye kadar azaltmaya devam ettim" der.
(Katade); "(Zaid olan) iki gün olunca o hayzdandır" demiştir. Bu ibn
Sirin'den soruldu o da: "Bunu kadınlar daha iyi bilir" cevabını
verdi.
Diğer tahric: Nesai,
tahare; hayz,
AÇIKLAMA: Ebu Davud bu hadisi
zayıf bulurken İbn Hibban, Hakim ve ibn Hazm sahih olduğunu söylemişlerdir.
İbnü's-Salah da bu hadis ile ihticac olunur (bu hadis delil sayılır) demiştir.
Hadis-i
şerifte, istihazalı olan kadının hayz kanını ayırmak için kanın rengine bakması
emredilmektedir. imam Şafii ve Malik bu görüşü benimsemişlerdir.
Sübülü's-Selam'da
şöyle denilmektedir: "Bu hadisin daha önce geçen "Bu ancak bir damar
(kam)dir. Hayzın geldi mi namazı terket, gitti mi kendinden kanı yıka ve
namazını kıl"[[64] Söz konusu Hadis: 282-283] mealindeki hadise zıt
değildir. Çünkü "hayız kanı siyahtır, bilinir" demek hayzın başlayış
ve bitiş zamanını beyandır. İstihazalı kadın, ya kanın sıfatından, ya da adet
günlerinde kanın gelmesinden, gelen kanın hayz kanı olduğunu bilir. İhtimal ki
Fatima bint Ebi Hubeyş adeti malum olan bir kadındı. Bu takdirde "hayzın
geldi mi" sözü "adet günlerin geldiği zaman" demek olur. Şayet
adet günleri belli değil idiyse, o zaman da kanın sıfatına bakarak,
"hayzın geldiyse" demek olur. Bir kadın hakkında hem adet günleri,
hem de kanın sıfatı bir araya gelebilir."
Hanefilerle,
Ahmed b. Hanbel'in meşhur olan görüşüne göre bu meselede kanın rengine değil,
adete itibar edileceğini daha evvel ifade etmiştik.