DEVAM: 105. Hayızlı
Kadına Yaklaşmanın Hükmü
حَدَّثَنَا
عَبْدُ
السَّلَامِ
بْنُ مُطَهَّرٍ
حَدَّثَنَا
جَعْفَرٌ
يَعْنِي
ابْنَ سُلَيْمَانَ
عَنْ عَلِيِّ
بْنِ
الْحَكَمِ الْبُنَانِيِّ
عَنْ أَبِي
الْحَسَنِ
الْجَزَرِيِّ
عَنْ
مِقْسَمٍ
عَنْ ابْنِ عَبَّاسٍ
قَالَ إِذَا
أَصَابَهَا
فِي أَوَّلِ
الدَّمِ
فَدِينَارٌ
وَإِذَا
أَصَابَهَا
فِي
انْقِطَاعِ
الدَّمِ
فَنِصْفُ
دِينَارٍ
قَالَ أَبُو
دَاوُد
وَكَذَلِكَ
قَالَ ابْنُ
جُرَيْجٍ
عَنْ عَبْدِ
الْكَرِيمِ
عَنْ
مِقْسَمٍ
İbn Abbas (r.a.)
demiştir ki; "(Bir kimse), kan'ın başlangıcında karısına yaklaşırsa bir
dinar, kanın kesilmesi sırasında (yaklaştığında) cima ederse yarım dinar sadaka
versin.”
Ebu Davud, "ibn
Cüreyc Abdülkerim 'den, o da Miksem 'den aynısını rivayet etmiştir" dedi.
AÇIKLAMA: Bu hadis bundan
evvelki hadisi tefsir eder. İbn Abbas (r.a.) hayız halinin ilk günlerinde,
(kanın çokça geldiği zamanlarda) cima'da bulunmanın keffaretinin bir dinar,
hayzın sonunda cimada bulunmanın keffaretinin ise, yarım dinar olduğunu
söylemektedir. Hayız halinin sonundan maksat, kanın kesilmesinin yaklaşmasıdır.
Kan kesilip de gusül etmeden evvelki hal olduğunu söyleyenler de vardır. Hanefi
mezhebine göre kan kesildikten sonra gusül etmediği halde, üzerinden bir namaz
vakti geçerse temasta bulunmakta mahzur yoktur.
Hayzın
başlangıcı ile sonu arasındaki farklılığın hikmeti şudur: İlk günler cinsi
münasebette bulunmanın mubah olduğu temizlik günlerine daha yakın, sonu ise,
daha uzaktır. Dolayısıyla hayzın ilk günlerinde temasta bulunmak hiç bir
şekilde mazur görülemez. Sonunda ise, bir dereceye kadar mazur görülmüş ve
cezası hafifletilmiştir.
imam
Gazali, hayz müddeti bitip kan kesildiği halde gusletmeden temasta bulunmanın
erkekte veya doğacak çocukta cüzzam hastalığına sebep olabileceğini
söylemiştir.
Burada
mevzuu bahs edilen keffaretin cumhura göre vacip olmayıp mendup olduğunu,
bundan evvelki hadisin izahında belirtmiştik.