DEVAM: 91. Cünüp
Olanın Musafaha Etmesinin (el sıkışmasının) Cevazı
حَدَّثَنَا
مُسَدَّدٌ
حَدَّثَنَا
يَحْيَى
وَبِشْرٌ
عَنْ
حُمَيْدٍ
عَنْ بَكْرٍ
عَنْ أَبِي
رَافِعٍ عَنْ
أَبِي
هُرَيْرَةَ
قَالَ لَقِيَنِي
رَسُولُ
اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
فِي طَرِيقٍ
مِنْ طُرُقِ
الْمَدِينَةِ
وَأَنَا
جُنُبٌ
فَاخْتَنَسْتُ
فَذَهَبْتُ
فَاغْتَسَلْتُ
ثُمَّ جِئْتُ فَقَالَ
أَيْنَ
كُنْتَ يَا
أَبَا
هُرَيْرَةَ
قَالَ قُلْتُ
إِنِّي
كُنْتُ
جُنُبًا فَكَرِهْتُ
أَنْ أُجَالِسَكَ
عَلَى غَيْرِ
طَهَارَةٍ
فَقَالَ سُبْحَانَ
اللَّهِ
إِنَّ
الْمُسْلِمَ
لَا يَنْجُسُ
و قَالَ فِي
حَدِيثِ
بِشْرٍ حَدَّثَنَا
حُمَيْدٌ
حَدَّثَنِي
بَكْرٌ
Ebu Hureyre (r.a.),
şöyle demiştir; "Medine yollarından birinde, ben cünup iken Resulullah
(sallallahu aleyhi ve sellem) bana rastladı. (Ondan) gizlendim, gidip yıkandım
ve (geri) geldim.
Resulullah (sallallahu
aleyhi ve sellem): Nerede kaldın? Va Eba Hureyre? dedi. Ben; Cünup idim,
temizlenmeden seninle beraber oturmayı doğru bulmadım, dedim.
Sübbanellah. Müslüman
necis olmaz, buyurdu."
(Ebû Dâvûd dedi ki:)
Bişr kendi rivayetinde hadîsi haddesena Humeyd ve Bekr haddeseni şeklinde
tahdisen aldığını ifade etti.
Diğer tahric: Buharî,
ğusl; Tirmizî, tahare; Ahmed b. Hanbel
AÇIKLAMA: Hadisteki; "gizlendim" kelimesi Buhari'nin bir
rivayetinde; aynı manada bir başka
rivayetinde "Sıvıştım" Müslim
“Sıvıştı" Tirmizide
"Koştum" şekillerindedir. Ayrıca; " kendimi necis saydım.”
''kendimi noksan buldum"
"Kendimi Resulullah aleyhisselamla beraber oturmaktan men
ettim" şekillerinde rivayet edenler de olmuştur.
Ebu
Hureyre'nin Efendimizden geri kalmasının sebebi şudur: Resulullah aleyhisselam,
Ashabından birisi ile karşılaşırsa, musafaha ve dua ederdi. Ebu Hureyre
cunupluk sebebiyle kendisini pis zannetmiş ve O halde Resulullah'ın kendisiyle
musafaha etmesinden korkmuştur. Bundan dolayı koşarak yıkanmaya
gitmiştir.Resulullah aleyhisselam, Ebu Hureyre'nin bu hareketine hayret etmiş
ve; "Sübhanellah. Müslüman pis olmaz" demiştir.
"Sübhanellah"
kelimesi, tenzih ve teacüp (hayret) manasına kullanılır.
Burada
teaccup için gelmiştir. Bu kelime, mahzuf bir fiilin mefu'lüdür. "Seni
tenzih için tesbih ettim, ya Rabbi" takdirindedir. Bazıları da bu
kelimenin "Taat hususunda Allah'a koşarım" manasına geldiğini söylemişlerdir.