DEVAM: 82. Mezi'nin
Hükmü
حَدَّثَنَا
مُسَدَّدٌ
حَدَّثَنَا
إِسْمَعِيلُ
يَعْنِي
ابْنَ
إِبْرَاهِيمَ
أَخْبَرَنَا
مُحَمَّدُ
بْنُ
إِسْحَقَ
حَدَّثَنِي
سَعِيدُ بْنُ
عُبَيْدِ
بْنِ
السَّبَّاقِ عَنْ
أَبِيهِ عَنْ
سَهْلِ بْنِ
حُنَيْفٍ
قَالَ كُنْتُ
أَلْقَى مِنْ
الْمَذْيِ
شِدَّةً
وَكُنْتُ أُكْثِرُ
مِنْ
الِاغْتِسَالِ
فَسَأَلْتُ
رَسُولَ
اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ وَسَلَّمَ
عَنْ ذَلِكَ
فَقَالَ
إِنَّمَا يُجْزِيكَ
مِنْ ذَلِكَ
الْوُضُوءُ
قُلْتُ يَا رَسُولَ
اللَّهِ
فَكَيْفَ
بِمَا
يُصِيبُ
ثَوْبِي
مِنْهُ قَالَ
يَكْفِيكَ
بِأَنْ
تَأْخُذَ
كَفًّا مِنْ
مَاءٍ
فَتَنْضَحَ
بِهَا مِنْ
ثَوْبِكَ حَيْثُ
تَرَى
أَنَّهُ
أَصَابَهُ
Sehl b. Huneyf
(r.a)'den, şöyle demiştir: Mezi'den dolayı zorluk çekmekte ve sık sık
yıkanmaktaydım. Dururumu Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'e arzettim.
"Meziden dolayı sadece abdest alman kafidir" buyurdu. Bunun üzerine:
"Ya Resulullah, elbiseme bulaşan mezi ne olacak?" dedim. "Bir
avuç su alıp, bu suyu elbisenden mczi'nin bulaştığını gördüğün yere serpmen
(yıkaman) kafidir" buyurdu.
Diğer tahric: Tirmizî,
tahare; İbn Mace, tahare
AÇIKLAMA: Her ne kadar bu
Hadiste yalnız mezi'den bahsedilmiş ise de bu konu ile yakından ilgili olan,
aşağıdaki hususları beyan etmeyi uygun bulduk.
Erkeklerden
çıkan maddeler dörde ayrılır, 1- İdrar, 2-Vedi,
3- Mezi, 4- Meni.
İdrar'ın,
ittifakla hükmü necistir. Affedilen mikdarı aştığı takdirde yıkanması şarttır.
Vedi;
İdrar akabinde çıkan yapışkan bir maddedir. Bu da idrar gibi necistir.
Abdest'ten başka bir şey gerektirmez.
Meni;
Şehvet'ten dolayı akan sıvıdır. Her halükarda guslü gerektirir. Ancak, meni'nin
necis olup olmadığında fukaha ihtilaf etmiştir. Şafii ve Hanbelilere göre
temiz, Hanefi ve Malikilere göre necistir.
Tirmizi,
elbiseye bulaşan mezi hakkında ulema'nın ihtilaf ettiklerini söyledikten sonra
bu ihtilaftan şöylece sıralar;
1.
Şafii ve ishak mezi'nin ancak yıkanmakla temizlenebileceği görüşündedir.
2.
Bazıları mezi bulaşan yere su serpmekle temizleneceğini söylerler.
3.
Ahmed: "Su serpmekle temizleneceğini umarım" demektedir.
İmam
Nevevi: "Hadis deki ("serpmek" diye terceme ettiğimiz) kelimeyi
hem "yıkamak" hem de "su serpmek" manasına geldiği için
burada muradın yıkamak olduğunu söyler. Bu da cumhurun görüşüdür. Başka bir hadis,
mezi'den dolayı "avret yerini yıka" şeklinde varid olduğuna göre,
burada da yıkamak manasında olacağı açığa çıkmış olur" demektedir.
Şevkani
ise, "Esrem'in rivayetinde
"Onun üzerine dök" şeklinde sabittir. Ayrıca din kolaylığı
emrettiğine göre burada bu kelimenin serpmek manasında olduğu açıktır"
dedikten sonra, mezinin bulaştığı yere su serpmenin yeterli olacağını
söylemektedir.
idrarı
yıkamak hususunda ne kadar titiz davranıldığı bilinmektedir. İdrara mülhak olan
şeylerin de onun hükmünü alması gerekir. Dolayısıyla Şevkani'nin dediği gibi
kolaylık mülahazası pek görünmemektedir.
Zaten,
Cumhurun görüşü yukarıda ifade edildiği gibi mezi bulaşan yerin yıkanması
gerektiği şeklindedir.