DEVAM: 60. Mestler
Üzerine Meshetmek
حَدَّثَنَا
عَلِيُّ بْنُ
الْحُسَيْنِ
الدِّرْهَمِيُّ
حَدَّثَنَا
ابْنُ
دَاوُدَ عَنْ
بُكَيْرِ
بْنِ عَامِرٍ
عَنْ أَبِي
زُرْعَةَ
بْنِ عَمْرِو
بْنِ جَرِيرٍ
أَنَّ جَرِيرًا
بَالَ ثُمَّ
تَوَضَّأَ
فَمَسَحَ عَلَى
الْخُفَّيْنِ
وَقَالَ مَا
يَمْنَعُنِي أَنْ
أَمْسَحَ
وَقَدْ
رَأَيْتُ
رَسُولَ اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ يَمْسَحُ
قَالُوا
إِنَّمَا
كَانَ ذَلِكَ
قَبْلَ
نُزُولِ
الْمَائِدَةِ
قَالَ مَا أَسْلَمْتُ
إِلَّا بَعْدَ
نُزُولِ
الْمَائِدَةِ
Bbu Zur'a b, Amr b.
Cerir'den demiştir ki; (Dedem) Cerir küçük abdestini bozduktan sonra abdest
alıp mestler üzerine mesnetti ve: "Resulullah (sallallahu aleyhi ve
sellem) i meshederken gördüğüm halde (artık) beni meshetmekten ne
alıkoyabilir?" dedi.
"Ancak bu
(Resulullah'ın meshetmesi) Maide Suresinin inmesinden önce idi (galiba)?"
dediler. O, (şöyle) cevap verdi: "Ben Maide Suresi indikten sonra müslüman
oldum.”
Diğer tahric: Buhari,
salat; Müslim, tahare; Tirmizî, tahare; Nesai tahare; İbn Mace, tahare
AÇIKLAMA: Bu Hadisten Hz.
Cerir'in sorulan bir soru üzerine cevap vermek maksadıyla bu sözleri söylediği
anlaşılıyor, ibn Mace'nin rivayetine göre Cerir'in ayaklarındaki mestlere
meshetmesi üzerine "Sen böyle mi yapıyorsun?" denilmiş, o da cevap
makamında bu sözleri söylemiştir. Buhari'nin rivayetine göre ise, Cerir'e
Resul-i Ekrem (s.a.v.)’in abdest alışı sorulunca (işte böyle alırdı, demek
için) bunları söylemiştir.
Taberinin
A’meş yoluyla gelen rivayetinde ise soruyu soranın Hemmam b. Haris olduğu
belirtiliyor. Cerir'in ayaklarını meshettiğini gören bazı kimselerin,
"Senin bu abdest alış şeklin, Maide Suresi inmeden evvel vardı. Maide
suresi indikten sonra ayağa meshetme izni kaldırılmıştır" demeleri üzerine
Cerir (r.a.) şu cevabı vermiştir: "Ben Maide Suresi indikten sonra
müslüman oldum" Bu sözüyle Cerir (r.a.) "Ben Resul-i Ekrem'in mestli
ayağına bu şekilde meshederek abdest alışını Maide Suresi indikten sonra
gördüm. Binaenaleyh sizin; Maide suresi ayaklara meshetmenin hükmünü
kaldırmıştır, demeniz yanlıştır" demek istemiştir. Maide Suresi'nden
kastedilen ise abdest ayetidir. Bu ayet Beni Mustalık gazvesinde nazil
olmuştur. Cerir ise, ondan sonra müslüman olmuştur. Buna göre bu abdest
ayetinin hükmü, yani ayakların yıkanması emri mest giymeyenlerle ilgili genel
bir emirdir. Cerir (r.a.) hadisi ise, ayağında mest bulunan kimselerin
ayaklarına meshedebileceklerini beyan ederek meshin hükmünü, yıkamanın umumi
hükmünün dışına çıkarmaktadır. İbn Münzir, İbn Mübarek'ten, sahabe-i kiram
arasında meshin caiz olup olmadığı üzerinde en küçük bir ihtilafın
bulunmadığını nakletmektedir. Maide Suresi'nin inmesinden sonra da sahabe-i
kiram ayaklarına mesh etmişlerdir. İbn Hacer, Fethu'l-Bari isimli eserinde
diyor ki, hadis alimlerinin söylediklerine göre» mestler üzerine mesh verme ile
ilgili hadisler matevatir derecesindedir. Bazı alimler ravilerinin sayısı
sekseni aştığını, aralarında aşere-i mubeşşerenin de bulunduğunu
söylemektedirler.
Ahmed
b. Hanbe! de meshin caiz olduğuna dair sahabe-i kiramdan kırk kadar merfu'
hadis bulunduğunu söylemektedir.
İbn
Abdiiberr de yine 40 kadar sahabe’nin Resul-i Ekrem (s.a.v.)'den meshin caiz
olduğuna dair hadis rivayet ettiklerini kaydeder.
Ebu'l-Kasım
b. Mende ise, mesh'in caiz olduğunu rivayet eden 80 tane sahabe ismini
vermektedir.