DEVAM: 60. Mestler
Üzerine Meshetmek
حَدَّثَنَا
مُسَدَّدٌ
حَدَّثَنَا
يَحْيَى
يَعْنِي
ابْنَ
سَعِيدٍ ح و
حَدَّثَنَا
مُسَدَّدٌ
حَدَّثَنَا
الْمُعْتَمِرُ
عَنْ التَّيْمِيِّ
حَدَّثَنَا
بَكْرٌ عَنْ
الْحَسَنِ
عَنْ ابْنِ
الْمُغِيرَةِ
بْنِ شُعْبَةَ
عَنْ
الْمُغِيرَةِ
بْنِ
شُعْبَةَ
أَنَّ رَسُولَ
اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ وَسَلَّمَ
تَوَضَّأَ
وَمَسَحَ
نَاصِيَتَهُ
وَذَكَرَ
فَوْقَ
الْعِمَامَةِ
قَالَ عَنْ
الْمُعْتَمِرِ
سَمِعْتُ
أَبِي
يُحَدِّثُ
عَنْ بَكْرِ
بْنِ عَبْدِ
اللَّهِ عَنْ
الْحَسَنِ
عَنْ ابْنِ
الْمُغِيرَةِ
بْنِ
شُعْبَةَ
عَنْ الْمُغِيرَةِ
أَنَّ
رَسُولَ
اللَّهِ
صَلَّى اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
كَانَ
يَمْسَحُ عَلَى
الْخُفَّيْنِ
وَعَلَى
نَاصِيَتِهِ
وَعَلَى
عِمَامَتِهِ
قَالَ بَكْرٌ
وَقَدْ سَمِعْتُهُ
مِنِ ابْنِ
الْمُغِيرَةِ
Müsedded, hocaları Yahya
b. Said ve el-Mu'temir vasıtasıyla Muğire b. Şu'be'nin şöyle dediğini haber
vermiştir: "Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) abdest aldı, başının
ön tarafını, sarığının üstünü meshetti."
Mu'temir rivayetinde de
Muğire b. Şu'be; "Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) mestler
üzerine, alnına ve sarığı üzerine meshederdi" demiştir. Ravilerden Bekr,
"hadis (in bu son rivayetin)i lbn Muğire'den bizzat duydum” demiştir.
Diğer tahric: Buhari,
vudu; Müslim, tahare; Nesaî, tahare; İbn Mace, tahare; Tirmizî tahare
AÇIKLAMA: Bu Hadisi ravi
Müsedded, Yahya b. Said ve el-Mu’temir olmak üzere iki ayrı kişiden rivayet
etmiştir. Ancak her iki rivayetinde ilk ravisi Muğİre b. Şu'be'dir Hadisin
farklı rivayetlerinde rivayet zincirinde bulunan ravilerin isimleri teker teker
zikredilmiştir. Yahya ile Mu'temir'in rivayetlerindeki fark şudur: Yahya'nın
rivayetinde başın ön tarafına meshedildiği açıkça ifade edildiği halde sarık
üzerine mesh kapalı lafızlarla ifade edilmiştir. Açıkça mesh tabiri
kullanılmamıştır. Mu'temir'in rivayetinde ise, başın ön tarafına ve sarığa
meshedilmesi açık lafızlarla ifade edilmiştir. Müslim, Tirmizi ve Nesai de
Yahya ibn Said rivayetinin sonunda Bekr'in "Ben bu hadis-i vasıtasız
olarak İbn Muğire'den bizzat işittim" ilavesi vardır. Halbuki burada bu
ilave hem Mu'temir'in hem de Yahya'nın senetlerinin sonuna ait olarak
gösterilmiş bulunuyor. Musannif Ebu Davud'un burada bu açıklamayı yapmaktan
maksadı senetteki bu farklılığa işaret etmektir.
Hadis-i
şerif'in zahirinden anlaşıldığına göre mest ve sarık üzerine meshetmek caizdir.
Nitekim, Şafiiler bu hadis'e bakarak "baş'a yapılan mesh'in tamam olması
için sarık üzerine de meshedilmesinin müstehap olduğunu" söylerler. Bu
hususta sarığın abdestli iken giyilmiş olup olmaması arasında bir fark görmezler. Bağda takke olsa başın ön
tarafını meshettikten sonra takkenin üzerine de meshedilmesi müstehaptır,
derler. Fakat sadece sarığa meshedilmesini yeterli görmezler. Keza Hanefi
Mezhebine göre de sadece sarık üzerine meshetmek abdest için yeterli değildir.
İmam Malik ve ekseri ulemanın mezhebi de budur. Ancak İmam Ahmed’e göre sadece
sarık üzerine meshetmek abdest için yeterlidir. Seleften bir cemaatde bu
mevzuda İmam Ahmed'e tabi olmuşlardır.