بَاب
الْوُضُوءِ
بِالنَّبِيذِ
42. Nebiz (Şıra) İle
Abdest Almak
حَدَّثَنَا
هَنَّادٌ
وَسُلَيْمَانُ
بْنُ دَاوُدَ
الْعَتَكِيُّ
قَالَا
حَدَّثَنَا شَرِيكٌ
عَنْ أَبِي
فَزَارَةَ
عَنْ أَبِي زَيْدٍ
عَنْ عَبْدِ
اللَّهِ بْنِ
مَسْعُودٍ
أَنَّ
النَّبِيَّ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ قَالَ
لَهُ
لَيْلَةَ
الْجِنِّ مَا
فِي إِدَاوَتِكَ
قَالَ
نَبِيذٌ
قَالَ
تَمْرَةٌ
طَيِّبَةٌ
وَمَاءٌ
طَهُورٌ
قَالَ أَبُو
دَاوُد و قَالَ
سُلَيْمَانُ
بْنُ دَاوُدَ
عَنْ أَبِي
زَيْدٍ أَوْ
زَيْدٍ كَذَا
قَالَ
شَرِيكٌ
وَلَمْ
يَذْكُرْ
هَنَّادٌ
لَيْلَةَ
الْجِنِّ
Abdullah b. Mes'ud
(r.a.)'dan rivayet edildiğine göre, Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)
(dinlerini öğretmek üzere) cinlere gittiği gece İbn Mes'ud'a: "Mataranda
ne var?" diye sormuş, o da "Nebiz var" deyince'' Nebi
(sallallahu aleyhi ve sellem): "Hurma (hoş ve) temiz, su
temizleyicidir" buyurmuş.
Ebu Davud dedi ki:
Süleyman b. Davud, "Ebu Zeyd'den" yahud "Zeyd'den" diye bu
hadisi rivayet etmiştir. Şerik de aynı tereddüde düşmüştür. Hennad ise
rivayetinde "cin gecesi'nde”
kaydını zikretmemiştir.
Diğer tahric: Tirmizî,
tahare [Burada "ve o neblzden abdest aldı" ilavesi vardır.] ibn Mâce,
tahare; Ahmed b. Hanbel
AÇIKLAMA: Cin gecesi, Hacun
denilen ve Mekke'de bulunan bir dağda Rasul-i Ekrem (s.a.v.) ile cinler
arasında geçen görüşmenin vuku bulduğu gecedir.
Rasul-i
Ekrem (s.a.v.) efendimiz bu görüşmeyi herkese açık tutmuş, ancak konuşmaya
sadece İbn Mes'ud (r.a.) katılmıştır. Ahmed b. Hanbel'in rivayet ettiği bir
hadis'ten anlaşıldığına göre Abdullah b. Mes'ud (r.a.) bu buluşmaya katılmak
isteyince yanına içinde, su olduğunu zannettiği bir matara alır ve Rasulullah
ile birlikte yola düşer.Yüksek bir tepeye vardıkları zaman Rasul-i Ekrem
(s.a.v.) bir çizgi çizerek bu çizgi'nin dışına çıkmamasını söyler. Rasuli Ekrem
(s.a.v.) bir takım karatet larla haşir-neşir olup sabaha kadar onlarla sohbet
eder. Sabah olunca gelip İbn Mes'ud'dan abdest almak için su isteyince o da
içinde su olduğuna zannettiği matara'nın hemen ağzını açıp su vermeye davranır.
Bir de ne görsün mataranın içindeki su değil de Nebiz'dir. Bunun üzerine,
"Ya Rasulallah ben bunun içinde su var zannediyordum, meğer nebiz
varmış" der. Rasul-i Ekrem (s.a.v.) "hurma güzel su temizleyicidir*'
buyurur ve bu suyla abdest alır. İbn Mes'ud'la birlikte, o cemaatten gelen iki
kişiye namaz kıldırır. Namazdan sonra İbn Mesud (r.a) geceki gördüğü kimseleri
sorar, Rasul-i Ekrem (s.a.v.) de "onlar Nusaybin ellileriydi” cevabını
verir.
Tirmizi
Şerhi el-Kevkebu'd-durri deki açıklamaya göre, Rasul-i Ekrem (s.a.v.)'in
cinnilerle görüşmesi altı kerre olmuştur.
Nebiz:
Su içine.atılarak az bir müddet pişirilmiş üzüm veya hurma suyudur.
İlim
adamlarından bazıları, şıra ile abdest alınabileceği görüşündedirler. Süfyan
es-Sevri bunlardandır. İmam Şafii, Ahmed ve Ishak ise, şıra ile abdest almanın
caiz olmadığı görüşündedirler.
Şafiilerden
İmam Nevevi, el-Mecmu' isimli eserinde (I, 93) "Bize göre Nebiz
çeşitlerinin hiç biriyle abdest almak caiz değildir. Hangi vasıfta olursa
olsun. Sekir vereni ise içilmesi haramdır ve haddi gerektirir.” Cumhurun görüşü
bu olduğu gibi, imam Malik, Ahmed ve Ebu Yusuf da bu görüştedirler.
İmam
Ebu Hanife ile Süfyan es-Sevri ise, Mevzumuz olan hadisteki beyana bakarak
"su bulamayan kimse uzuvlar üzerinde akabilen (incelik vasfına haiz)
sarhoşluk vermeyen ve pişmemiş tatlanmış hurma nebiz'i bulursa bununla abdest
alabilir. Teyemmüme de lüzum kalmaz" demişlerdir.
Yine
Hanefilerden İmam Muhammed "böyle bir nebizle abdest almak yeterli
değildir. Bu abdestle birlikte teyemmüm de edilmesi gerekir" diyor.
Yine
Ebu Hanife'nin öğrencisi İmam Ebu Yusuf ise, "abdest almaz, sadece
teyemmüm eder" demektedir. Yani nebizle abdest almanın caiz olmadığı
görüşündedir.
Bu
görüş aynı zamanda cumhurun ve diğer üç imam'ın görüşüdür ki, sonradan Ebu
Hanife hazretleri de bu görüşü benimsemiş (Yani Nebizle abdesti caiz
görmemiştir) ve bu görüş Hanefi mezhebinin de görüşü olmuştur. Çünkü müctehid ilk kavlinden döndükten sonra
artık evvelki kavli ile fetva verilemez.
Hanefi
imamlarından Tahavi de bu son görüşü benimsemiş, “İbn Mesud hadisinin aslı
yoktur” demiştir. -ki, bir numara sonra gelecek olan hadis de bu sözü
doğrulamaktadır. Gerçekten de bu görüş Kur'an'a en uygun görüştür. Çünkü Allah
Teala Kur’an-ı Kerim de "Su bulamazsanız temiz toprağa teyemmüm
ediniz" [Maide 6] buyurmaktadır.
Ancak
burada şu hususa dikkat etmek gerekir ki, münakaşa tatlı ve ince, sarhoşluk
vermeyen pişmemiş hurma nebizi üzerindedir. Tatlanmadan önceki hurma suyu ile
abdestin caiz olduğunda ittifak olduğu gibi sarhoşluk veren ve İnceliği olmayan
pişmiş hurma şırası ile abdestin caiz olmadığında da ittifak vardır.
Hurmanın
dışındaki nebizlerle abdest almak ise, sahih olan kavle göre caiz değildir.
Çünkü bazı hurma nebizleriyle abdest almanın caiz olması kıyasa aykırı olarak
hadisle sabit olmuştur. Bu bakımdan diğer nebizler ona kıyas edilemezler.
Nitekim "ala hilaf-i kıyas sabit olan şey, şaire makisün aleyh olamaz.
[Mecelle madde 16 "Kıyasa aykırı olarak sabit olan hüküm, başka hükümlere
esas teşkil etmek üzere ölçü alınamaz" demektir.]
Bahru'r-raik'de
deniliyor ki: "İmamların görüşü böyle olunca, esasen sıhhati üzerinde çok
şeyler söylenen İbn Mes'ud hadisi üzerinde durmaya hiç lüzum yoktur. Şayet
sahih olduğu kabul edilse bile, teyemmüm ayetiyle nesh edilmiştir. Çünkü,
teyemmüm ayeti daha sonra gelmiştir."