باب: قول الله
تعالى: {وهو
الذي خلق
السموات والأرض
بالحق}
/الأنعام: 73/.
8. YÜCE ALLAH'IN "O GÖKLERİ VE YERİ HAK İLE
YARATANDIR."(En'am 73) SÖZÜ
حدثنا قبيصة:
حدثنا سفيان،
عن ابن جريج،
عن سليمان، عن
طاوس، عن ابن
عباس رضي الله
عنهما قال:
كان
النبي صلى
الله عليه
وسلم يدعو من
الليل: (اللهم
لك الحمد، أنت
رب السماوات
والأرض، لك الحمد،
أنت قيِّم
السماوات
والأرض ومن
فيهنَّ، لك
الحمد، أنت
نور السماوات
والأرض، قولك
الحق، ووعدك
الحق، ولقاؤك
حق، والجنة
حق، والنار
حق، والساعة
حق، اللهم لك
أسلمت، وبك
آمنت، وعليك
توكلت، وإليك أنبت،
وبك خاصمت،
وإليك حاكمت،
فاغفر لي ما قدمت
وما أخرت،
وأسررت
وأعلنت، أنت
إلهي، لا إله
لي غيرك).
حدثنا ثابت
بن محمد:
حدثنا سفيان
بهذا ، وقال:
(أنت الحق،
وقولك الحق).
[-7385-] İbn Abbas'ın nakline göre Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem
geceleyin şöyle dua ederdi:
"Allahumme leke'l-hamdu. Ente Rabbu's-semavati ve'l-ardi.
Leke'l-hamdu. Ente kayyimu's- semavati ve'I-ardi. Kavluke el-hakku ve va'duke
el-hakku ve likauke hakkun. Ve'l-cennetu hakkun ve'n-naru hakkun ve's-saatu
hakkun. Allahumme leke eslemtu ve bike amentu ve aleyke tevekkeltu ve ileyke
enebtu ve bike hasamtu ve ileyke hakemtu fağfirlf ma kaddemtu ve ma ahhartu ve
esrartu ve a'lentu. Ente ilahi la ilahe li ğayruke! ''
---------------------
Duanın meali:: Ya Rabbi! Hamd ancak sana mahsustur. Sen göklerin
ve yerin Rabbisin. Hamd ancak sana mahsustur. Gökleri ve yeri ayakta tutan
sensin. Senin sözün haktır. Vaadin haktır. Sana kavuşmak haktır. Cennet haktır,
cehennem haktır. Kıyametin kopması haktır! Ya Allah! Yalnız sana teslim oldum,
yalnız sana iman ettim. Yalnız sana güvenip dayandım. Yalnız sana döndüm.
Yalnız senin burhanına dayanarak mücadele ettim. Yalnız seni hakem kıldım.
Önceden yaptığım, sonradan yapacağım, gizlediğim ve açığa vurduğum bütün günahlarımı
mağfiret eyle! Sen benim ilahımsın. Senden başka ilah yoktur!
Fethu'l-Bari Açıklaması:
İmam Buhari, bu başlıkla zikrettiği ayette yer alan
"bilhakkı" ve hadiste zikri geçen "kavluke el-hakku"
ifadesinin tefsirine işaret eder gibidir. "Bilhakkl=Bi
kelimeti'l-hakkı" demektir ki bu da "ol" anlamında
"kün" emridir. Buhari adeta "el-kavl" ifadesinden maksadın
"el-kelime" olduğuna işaret eder gibidir ki bundan maksat -Yüce Allah
daha iyi bilir- "kün=ol" emridir.
İbn Battal'ın görüşü şöyledir: Burada yer alan
"bilhakkı" ifadesinden maksat "el-hezl=şaka"nın zıttıdır.
Esma-i hüsnada yer alan "el-hakk" kelimesi, zaH olup, yok olmayan ve
değişime uğramayan sabit ve mevcut olan anlamındadır. Rağıb şöyle demiştir:
Esma-i hüsnada yer alan "el-hakk", hikmetinin gereğine göre
"el-mevcCıd" demektir. Rağıb şöyle der: Hikmet gereği onun fiilinden
mevcut olan her şeye "hakk" denilir.
Beyhakl'nin el-Esma ve's-Sıfat isimli eserinden nakline göre
Halımı şöyle demiştir: "el-Hakk" inkan mümkün olmayan, varlığının tanınması
ve itirafı gerekli olan demektir. Allah'ın varlığı itiraf edilmesi gerekli ve
inkan caiz olmayan şeylerin en önde gelenidir. Zira Yüce Allah'ın varlığı
hakkında zuhur ettiği kadar başka hiçbir varlık hakkında göz alıcı beyyine
tezahür etmiş değildir. İmam Buhari bu konuda İbn Abbas'ın Resulullah
Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in gece namazındaki duasının zikredildiği hadise
yer vermektedir. Bu hadiste "Ya Rabbi! Hamd ancak sana mahsustur. Sen
göklerin ve yerin Rabbisin!" cümlesi yer almaktadır. Bu ifadenin
açıklaması ve lafız farklılıklan Teheccüd Bölümünde geçmişti.
İbn Battal şöyle der: Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in
"Rabbu' s-semavati ve'l-ard=göklerin ve yerin Rabbisin" cümlesinin
anlamı, göklerin ve yerin yaratıcısısın demektir. "Bilhakk" Allah
gökleri ve yeri hakla yoktan var etti demektir. Bu ifade tıpkı "Rabbena ma
halakte Mza batıla=Rabbimiz! Sen bunu boşuna yaratmadın"(AI-i İmran 191)
ifadesi gibidir.