باب: من رأى
ترك النكير من
النبي صلى
الله عليه
وسلم حجة، لا
من غير الرسول.
23. NEBİ'İN (GÖRDÜĞÜ VEYA DUYDUĞU) BİR ŞEYE TEPKİ GÖSTERMEMESİNİ
DELİL OLARAK DEĞERLENDİREN KİMSE Böyle bir tepkisizlik, Resulullah s.a.v.'den başkasından
olursa delil değeri taşımaz.
حدثنا
حمَّاد بن
حُميد: حدثنا
عبيد الله بن
معاذ: حدثنا
أبي: حدثنا
شعبة، عن سعد
بن إبراهيم،
عن محمد بن
المنكدر قال:
رأيت
جابر بن عبد
الله يحلف
بالله: أن ابن
الصيَّاد
الدجَّال،
قلت: تحلف
بالله؟ قال:
إني سمعت عمر
يحلف على ذلك
عند النبي صلى
الله عليه
وسلم، فلم ينكره
النبي صلى
الله عليه
وسلم.
[-7355-] Muhammed b. el-Münkedir şöyle demiştir: Ben
Cabir b. Abdullah r.a.'ı, İbnü's-Sayyad'ın Deccal olduğuna Allah adına yemin
ederken gördüm. Ona
"Allah adına bu hususta nasıl yemin edersin?" dedim. O
da
"Ben Hz. Ömer'i bunun Deccal olduğuna Nebi Sallallahu Aleyhi
ve Sellem'in huzurunda yemin ederken işittim. Resulullah Sallallahu Aleyhi ve
Sellem de ona tepki göstermedi" dedi.
Fethu'l-Bari Açıklaması:
Başlıkta yer alan "en-nekir", "azim"
ölçüsünde olup, tepkide ileri gitmek anlamındadır. Bilginler, Nebi s.a.v.'in
huzurunda yapılan bir hareketi veya kendisine söylenip de haberdar olduğu bir
şeyi tepki göstermeksizin takrir etmesinin onun caizliğine delilolduğu
noktasında ittifak etmişlerdir. Çünkü onun ismet sıfatı, tepki göstermek
gereken bir fiil hakkında bir başkasının yapması muhtemel tepkisizliği geçersiz
kılmaktadır. Netice olarak o, bir batılı kabul etmez. Buradan hareketle İmam
Buhari "Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'den başkası değil"
demiştir. Çünkü bir başkasının sükCıtu, o şeyin caiz olduğunu göstermez.
"Allah adına bu hususta nasıl yemin edersin?" dedim. O
da "Ben Hz.
Ömer'i bunun Deccal olduğuna Nebi s.a.v.'in huzurunda yemin
ederken işittim. Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem de ona tepki
göstermedi." Cabir, Ömer'in Nebi s.a.v.'in huzurunda yemin ettiğini duyup,
Nebi s.a.v.'in ona tepki göstermediğini görünce bundan yapılan fiilin
uygunluğunu anlamış oldu. Fakat geriye takride amel etmenin şartının, onun
aksine açık bir beyannın bulunmaması olduğu kalıyor. Her kim Nebi s.a.v.'in
huzurunda bir şey söyler veya yaparsa, Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem
de bunu ikrar ederse bu davranışı o fiilin caizliğini gösterir. Resulullah
Sallallahu Aleyhi ve Sellem "Bunun aksini yap" derse -o emrin o
kişiye mahsus olduğuna delil bulunmadığı takdirde" bu, sözkonusu takririn
neshedildiğine delildir.
Beyhaki şöyle demiştir: Cabir hadisinde Nebi s.a.v.'in Ömer'in
yeminine sükCıt etmesinden daha fazla bir şey yoktur. Dolayısıyla Resulullah
Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in İbnü's-Sayyad hakkında fikir yürütmeyip durmuş
olması ve sonra Temim ed-Dari olayının gerektirdiği üzere Yüce Allah'tan
kendisine Deccal'in İbnü's-Sayyad'dan başkası olduğuna dair bir hüccet gelmiş
bulunması ihtimal dahilindedir. Deccal'in İbn Sayyad'dan başkası olduğunu ifade
eden bilginler, buna dayanmışlardır. Bu rivayetin nakil yolu daha sahihtir.
İbnü's-Sayyad'ın vasfı, Deccal'deki niteliklere uygun düşmüş olmaktadır.
Biz de şunu eklemekte fayda görmekteyiz: Temim olayını Müslim,
Fatıma bnt. Kays'tan şu şekilde nakletmiştir: Nebi s.a.v. bir konuşma yaptı ve
Temim ed-Dari'nin kavminden otuz kişiyle birlikte deniz yolculuğuna çıktığından
söz etti. Yolculuk esnasında Temim ve arkadaşları dalgalara kapılıp, bir ay
kıyıya yanaşamazlar. Sonra bir adaya inerler. Orada karşılarına gövdesi çok
kıllı bir hayvan çıkar ve onlara ben Cessaseyim der. Sonra manastırda bulunan
bir adamdan söz eder. Temim ed-Dari olayın devamını şöyle anlatır: Hızla
yolasıktık ve o manastıra girdik. Bir de ne görelim, şimdiye kadar gördüğümüz
en iri cüsseli, elleri boynuna demirle sımsıkı bağlanmış bir insanla karşı
karşıyayız! Ona "Vay sana, sen nesin" diye sorduk. Bu uzunca hadisin
devamında o iri cüsseli zatın onlara ümmilerin Nebiinin gönderilip,
gönderilmediğini sorduğu, ona itaat ettikleri takdirde bunun kendileri için
daha hayırlı olacağını söylediği, Taberiyye gölünü, Aynzugar'' ve Nahlbisan''
sorduğu yer almaktadır.
Aynı rivayete göre onlara "Benim kim olduğumu size bildireyim.
Ben Mesih'im. Buradan çıkmama izin verileceği günler yakındır. Buradan çıkıp
yeryüzünde gezeceğim ve kırk gece zarfında ayak basmadık hiçbir köy
bırakmayacağım. Ancak Mekke ve Medine bundan müstesnadır" dediği ifade
edilmektedir.(Müslim, fiten) Hadisin Beyhaki' de yer alan rivayet yollarından
birisine göre o kişinin yaşlı biri olduğu ifade edilmektedir. Bu haberin isnadı
sahihtir.
Beyhaki şöyle demiştir: Bu habere göre zamanın ahrında ortaya
çıkacak olan en büyük decca! İbn Sayyad' dan başka biridir. İbn Sayyad
çıkacakları haber verilen yalancı deccallerden birisidir. Sözkonusu deccallerin
çoğu çıkmıştır. Decca!'in, İbn Sayyad olduğunu kesin bir dille ifade edenler,
Temim olayını duymamışlardır.
Temim hadisindeki ifade ile İbn Sayyad'ın deccal olduğu görüşü
en uygun şu şekilde cem ve telif edilir: Temimin bağa vurulmuş olarak görmüş
olduğu, deccalin bizzat kendisidir ve İbn Sayyad bir şeytan olup, o andan
lsfehan'a yönelinceye kadar deccal kılığında ortaya çıkmıştır. Sonra Yüce
Allah'ın çıkacağını takdir ettiği süreye kadar akranıyla birlikte kendisini
gizlemiştir.