باب: قول الله
تعالى: {ليس لك
من الأمر شيء}
/آل عمران: 128/.
17. ALLAH TEALA'NIN "BU İŞTE SENİN YAPACAĞIN BİR ŞEY
YOKTUR"(Al-i İmran 128) AYETİ
حدثنا أحمد
بن محمد:
أخبرنا عبد
الله: أخبرنا معمر،
عن الزُهري،
عن سالم، عن
ابن عمر:
أنه
سمع النبي صلى
الله عليه
وسلم يقول في
صلاة الفجر،
ورفع رأسه من
الركوع، قال:
(اللهم ربنا
ولك الحمد). في
الأخيرة، ثم
قال: (اللهم
العن فلاناً
وفلاناً).
فأنزل الله عز
وجل: {ليس لك من الأمر
شيء أو يتوب
عليهم أو
يعذِّبهم
فإنهم ظالمون}.
[-7346-] İbn Ömer r.a.'in nakline göre Nebi Sallallahu
Aleyhi ve Sellem (yaralanıp, dişi kırılınca) sabah namazının son rekMında
başını rüku'dan kaldırıp,
'Allahumme Rabbena ve leke'l-hamd" dedi. Bunun ardından da
'Allah'ım filana ve filana lanet eyle!" diye beddua etti. Bunun üzerine
Yüce Allah
"Bu işte senin yapacağın bir şey yoktur veya tövbelerini
kabul etsin ya da onlara azap etsin diye (Allah Bedir'de yardım etti). Çünkü
onlar zalimdirier" ayetini indirdi.
Fethu'l-Bari Açıklaması:
İmam Buhari bu konuda ayetin nüzul sebebini içeren İbn Ömer
hadisine yer verdi. Bunun açıklaması, Al-i İmran suresinin tefsirinde bir parça
açıklamasıyla birlikte geçmişti. Kendilerine beddua edilen kimselerin kimler
oldukları Uhud savaşı anlatılırken verilmişti. İbn Battal şöyle demiştir:
Yukarıdaki başlığın İ'tisam Bölümüne girmesi, Nebi s.a.v.'in adı
geçenlere beddua etmesi açısındandır. Çünkü onlar lanetten kurtulmak için imana
boyun eğmediler. Yüce Allah'ın "Bu işte senin yapacağın bir şey
yoktur" ayeti, liOnları doğru yola iletmek sana ait değildir. Lakin Allah
dilediğini doğru yola iletir"(Bakara 272) ayeti ile aynı manadadır.
İmam Buharl'nin bu hadise yer vermekten maksadı, usul-i fıkıhta
meşhur olan ihtilaflı konuya işaret etmek olabilir. Bu Nebi s.a.v.'in ahkam
konusunda içtihat edip etmediği meselesi idi. Bu konu bundan sekiz başlık önce
ele alıp açıklanmıştı.