باب: من بايع
رجلاً لا
يبايعه إلاَّ
للدنيا.
48. BİR DEVLET BAŞKANINA SIRF DÜNYA MENFAATİ İçİN BEY'AT ETMEK
حدثنا
عبدان، عن أبي
حمزة، عن
الأعمش، عن
أبي صالح، عن
أبي هريرة قال:
قال
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم : (ثلاثة لا
يكلمهم الله
يوم القيامة
ولا يزكِّيهم
ولهم عذاب
أليم: رجل على
فضل ماء
بالطريق يمنع
منه ابن
السبيل، ورجل
بايع إماماً
لا يبايعه إلا
لدنياه، إن
أعطاه ما يريد
وفى له وإلا
لم يف له،
ورجل بايع
رجلاً بسلعةٍ
بعد العصر، فحلف
بالله لقد
أعطي بها كذا
وكذا
فصدَّقه، فأخذها،
ولم
يعط بها).
[-7212-] Ebu Hureyre'nin nakline göre Resulullah
Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur:
"Üç (kişi vardır ki) Allah kıyamet gününde onlarla konuşmaz,
onları temize çıkarmaz ve onlar için (yaptıklarına karşılık) elem verici bir azap
vardır: (Bunlardan birincisi) yol üzerinde (ihtiyacından) fazla bir suyu
bulunan ve onu yolculardan alıkoyan kimsedir. (İkincisi) devlet başkanına
yalnız dünya menfaati için bey'at eden kimsedir. Devlet başkanı ona istediğini
verirse kendisine vefakar olur, aksi takdirde ahdini yerine getirmez.
(Üçüncüsü) malını ikindiden sonra bir adama satıp, Allah adına yemin ederek 'Bu
mala şöyle şöyle fiyat verilmiştir' diyendir. Müşteri de o kimsenin
sözüne-dediği kadar verilmediği halde- inanır da o malı kendisinden yüksek
bedelle satın alır."
Fethu'l-Bari Açıklaması:
"Devlet başkanına sırf dünya menfaati için bey'at
etme." Yani devlet başkanlığına layık olan kimseye bey'at etmede Allah'a
itaatı hedeflemeyen kimse.
İmam Nevevı şöyle demiştir: "Allah onlarla konuşmaz"
cümlesinin manası Allah onlardan razı olduğunu göstererek, razı olduğu
kimselerle konuştuğu gibi konuşmaz. Aksine gazap ettiğini gösteren bir ifadeyle
konuşur demişlerdir. Bazılarına göre bu cümleden maksat, Cenab-ı Allah onlardan
yüz çevirir demektir. Başka bazı bilginlere göre Allah onlarla kendilerini
sevindirecek bir şey konuşmaz, demektir. Başka bazı bilginler ise Yüce Allah
onlara selamı ile birlikte melekleri göndermez demişlerdir. ''Allah onlara
bakmaz" (Bu cümle hadiste yok) cümlesinin manasına gelince, Allah onlardan
yüz çevirir demektir. Allah'ın kullarına bakması, onlara rahmet etmesi ve
lütufta bulunmasıdır. "Allah onları temize çıkarmaz" demek, onları
günahlarından arındırmaz demektir. Bazılarına göre ise onları övmez an lamınadır.
Hadiste geçen "İbnu's-Sebll" suya ihtiyaç duyan yolcu demektir. Fakat
bundan harbi ve mürtedler -küfürde ısrarcı oldukları takdirde- istisna
tutulmuştur. G:l
nlara suyu alma müsadesi vermek gerekmez. Yeminle ikindi
sonrasının birlikte zikredilmesi, bu vaktin gece ve gündüz meleklerinin
toplanması ve başka ne'denlerle şerefli bir vakit olmasından dolayıdır. Hadiste
sözü edilen şekliyle devlet başkanına bey'at eden kimsenin hadiste zikredilen
tehdide layık olması Müslümanların liderini aldatmasından dolayıdır. Devlet
başkanını aldatmanın ayrılmaz parçası halkı aldatmaktır. Zira bunda fitne
uyandırmaya sebep olmak vardır. Özellikle o kişi bu konuda örnek alınan
şahıslardan biri ise. Hattabi şöyle demiştir:
Yalan yere yemin her vakit haram olduğu halde günahın
büyüklüğünün ikindi vaktine tahsis edilmesi, Yüce Allah'ın bu vaktin şanını
yüceltmesinden dolayıdır. Çünkü Allah bu vakitte melekleri bir araya toplar.
İkindi amellerin sona erdiği vakittir. Her şey sonuna göre değerlendirilir.
Netice olarak bu vakitteki günah, kulun cüret edip de buna atılmaması için ağır
ve büyük olmuştur. Zira bu vakitte günah işlemeye cüret eden kimse, başka
vakitte işlemeyi adet haline getirir. Selef bilginleri ikindiden sonra yemin
ediyorlardı. Bu da hadiste yer almıştır. Bu hadis, bey'atını bozan ve devlet
başkanına isyan eden kimselere ağır bir tehdit ihtiva etmektedir. Zira bu
tavır, Müslümanların tefrikaya düşmelerine yol açar. Öte yandan ahde vefa, ırz,
namus, mal ve canı korur. Devlet başkanına bey'at etmede asılolan, kişinin ona
hakka göre hareket edeceği, şer'i cezaları uygulayacağı, iyiliği emredip,
kötülüğü yasaklayacağı şartıyla bey'at etmesidir. Her kim bey'atını esas
hedeflenen amacı göz önüne almaksızın devlet başkanının vereceği bir mala
karşılık yaparsa apaçık bir hüsrana düşer ve hadiste sözü edilen tehdide
muhatap olur. Yüce Allah onu yaptıklarından dolayı affetmezse bu cezaya maruz
kalır. Hadise göre kişinin Allah rızasını hedeflemediği ve sadece dünya malını
istediği her türlü amel fasittir ve bunu işleyen günahtadır. Başarıya
ulaştıracak olan sadece Yüce Allah'tır.