SAHİH-İ BUHARİ

Bablar - Konular - Numaralar

KİTABU’D-DİYAT

<< 2245 >>

باب: إثم من قتل ذمِّيًّا بغير جرم.

30. SUÇSUZ BİR ZİMMiYİ ÖLDÜRMEK

 

حدثنا قيس بن حفص: حدثنا عبد الواحد: حدثنا الحسن: حدثنا مجاهد، عن عبد الله بن عمرو،

 عن النبي صلى الله عليه وسلم قال: (من قتل نفساً معاهداً لم يُرح رائحة الجنة، وإن ريحها ليوجد من مسيرة أربعين عاماً).

 

[-6914-] Abdullah b. Amr'ın nakline göre Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur:

 

"Kim bir zimmfyi haksız yere öldürürse cennet kokusunu alamaz. Halbuki cennetin kokusu kırk yıllık uzakızktan duyulur."

 

 

Fethu'l-Bari Açıklaması:

 

"Suçsuz bir zimmiyi öldürme." Hadisteki "cennetin kokusunu alamama", -genel anlamlıolmakla birlikte- belli bir zamana mahsustur. Çünkü akli ve nakli deliller bir kişinin Müslüman olarak öldüğü takdirde büyük günahları işlemiş bile olsa Müslüman olduğuna hükmedileceği ve cehennemde ebediyyen kalmayacağını göstermektedir. Böyle bir kimse cennete girmeden önce aza b görmüş olsa bile sonunda varacağı yer cennettir.

.

"Kırk yıllzk uzaklzk" Bu hadisin bir benzerini Tirmizi'de, Ebu Hureyre şu şekilde nakleder: "Cennetin kokusu yetmiş yıllık uzakızktan duyulur. "(Tirmizi, Diyat)

 

el-Muvatta'da yer alan başka bir hadise göre Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem "Cennetin kokusubeş yüz yıllzk mesafeden duyulur" demiştir. İbn Battal bu konu üzerine şu açıklamayı yapar:

 

Kırk yaş olgunluk yaşıdır. Bu yaşa eren kimsenin ameli, yakini ve pişmanlığı artar. Sanki bu yaşa gelmiş bir kişi kendisini itaata zorlayan cennet kokusunu almış gibidir. İbn Battal şöyle devam eder:

 

Yetmiş yaş ise mücadelenin son sınırıdır. Bu yaşa gelince, insana pişmanlık ve ecelin gelip çatma korkusu musaHat olur. Netice olarak Allahu Teala'ın başarılı kılmasıyla

itaati artar ve kişi yetmiş yaşından itibaren cennet kokusunu almaya başlar.

 

Bizim kanaatimiz ise şöyledir: Hadiste yer alan rakamları cem' ve telif etmek için şöyle denebilir: Kırk, mahşer yerindeki durma noktasından cennet kokusunun alındığı zamanın en kısasıdır. Yetmiş, bundan daha ötedir ya da bu rakamlar abartı için ifade edilmiştir. Beşyüz sonra, bin bunlardan daha fazladır. Bu, şahıstan şahsa ve yapılan amellere göre farklılık arzeder. Cennetin kokusunu en uzak mesafeden alan kimsenin en yakın mesafeden ve bu ikisi arasındaki yerden alana göre üstünlüğü vardır. Tirmizi şerhinde bu konuya işaret ederek şöyle demiştir:

 

Bu rivayetleri cem ve telif etmek için şöyle denebilir: Bu kişilerin mertebeleri ve derecelerindeki farklılığa göre şahıstan şahsa değişebilir. Sonra bu açıklamanın bir benzerini İbnü'I-Arabi'de gördüm. O şöyle demektedir:

 

Cennetin kokusu doğalolarak alınamaz. Ancak Allahu Teala'ın alınmasını yaratmış olduğu şeyalınabilir. Allahu Teala'ın dilediği kimselerden bazıları cennetin kokusunu yetmiş yıllık mesafeden alırken, bazıları beş yüz yıllık mesafeden alır.