SAHİH-İ BUHARİ

Bablar - Konular - Numaralar

KİTABU’L-FERAİZ

<< 2194 >>

باب: الولاء لمن أعتق، وميراث اللقيط.

19. VELANIN HÜRRİYETE KAVUŞTURAN KİMSEYE AİT OLDUĞU, BULUNTU ÇOCUĞUN MİRASI

 

وقال عمر: اللقيط حر.

Ömer "Buluntu çocuk hürdür" demiştir.

 

حدثنا حفص بن عمر: حدثنا شعبة، عن الحكم، عن إبراهيم، عن الأسود، عن عائشة قالت: اشتريت بريرة،

 فقال النبي صلى الله عليه وسلم: (اشتريها، فإن الولاء لمن أعتق). وأهدي لها شاة، فقال: (هو لها صدقة ولنا هدية).

قال الحكم: وكان زوجها حراً. وقول الحكم مرسل .وقال ابن عباس: رأيته عبداً.

 

[-6751-] Aişe r.anha şöyle demiştir: Ben Berire'yi satın aldım. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem bana "Berfre'yi satın al. Çünkü vefa hakkı ancak azad edene aittir" buyurdu. Berire'ye bir koyun hediye edilmişti. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem Efendimiz Sallallahu Aleyhi ve Sellem "O koyun Berfre için sadakadır.

 

Bizim için hediyedir" buyurdu. el-Hakem "Berire'nin kocası hür idi" demiştir. elHakem'in bu sözü mürseldir. İbn Abbas ise "Ben onu (Berire'nin kocasını) köle olarak gördüm" demiştir.

 

 

حدثنا إسماعيل بن عبد الله قال: حدثني مالك، عن نافع، عن ابن عمر،

 عن النبي صلى الله عليه وسلم قال: (إنما الولاء لمن أعتق).

 

[-6752-] İbn Ömer'in nakline göre Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem

 

"Vela hakkı ancak azad edene aittir" buyurmuştur.

 

 

Fethu'l-Bari Açıklaması:

 

İmam Buharl'nin attığı bu başlık, buluntu çocuğun mirası ile ilgilidir. İmam Buhari böylece çoğunluğu oluşturan fıkıh bilginlerinin görüşünü tercih ettiğine işaret etmektedir. Bu bilginleregöre buluntu çocuk, hürdür ve onun velası beytü'lmala aittir. İmam Buhari bir de İbrahim en-NehaI' den buluntu çocuğun velasının onu bulana ait olduğu şeklinde nakledilen görüşün tercih e değer olduğuna işaret etmektedir. O bu görüşüne Hz•. Ömer'in Ebu Cemile'ye bulduğu çocuk hakkında söylediği "Git, o hürdür, nafakası bize aittir, velası sana aittir" şeklindeki ifadesini delilolarak göstermektedir. Bu haber Şehadet bölümünün baş taraflarında tam olarak muallak birşekilde nakledilmişti. Orada bu yaklaşıma cevc:p vermiş ve Hz. Ömer'in "Velası sana aittir" şeklindeki ifadesinin manasının, onu yetiştirecek ve bakımını yapacak olan sensin. Bu aza d etme velayeti değil, İslam velayetidir, şeklinde olduğunu belirtmiştik. Bu yaklaşımın delili merfu olarak rivayet edilen "Vela hakkı ancak azad edene aittir" hadisinin açık ifadesidir. Bu hadis köleyi azad etmeyenin vela hakkının olmayacağını gerekli kılmaktadır. Çünkü köle azad etmek azaddan önce onun üzerinde mülkiyet olmasını gerektirir. Daru'l-İslam'da bir çocuğu bulan ona malik olamaz. Çünkü insanlarda temel kuralonların özgür olarak dünyaya geldikleridir. Zira yolun kenarına bırakılmış olan çocuğun hür bir kimsenin çocuğu olması ihtimal dışı değildir. Dolayısıyla bu çocuk çalınamaz ya da böyle bir buluntu çocuk bir topluluğun cariyesinin çocuğu olabilir. Dolayısıyla onun mirası o topluluğa aittir. Çocuğun babası bilinmediğine göre o beytü'lmale teslim edilir ve kendisini bulan kimse onun efendisi olamaz.

 

باب: ميراث السائبة.

20. SAİBENİN MİRASI

 

حدثنا قبيصة بن عقبة: حدثنا سفيان، عن أبي قيس، عن هزيل، عن عبد الله قال:

 إن أهل الإسلام لا يسيِّبون، وإن أهل الجاهلية كانوا يسيِّبون.

 

[-6753-] Abdullah b. Mes'ud şöyle demiştir: "Müslümanlar (köleleri) başıboş, velayet hakkı olmaksızın salıvermezlerdi. Cahiliye dönemi insanları ise onları başıboş salıverir, saibe yaparlardı."

 

 

حدثنا موسى: حدثنا أبو عوانة، عن منصور، عن إبراهيم، عن الأسود:

 أن عائشة رضي الله عنها اشترت بريرة لتعتقها، واشترط أهلها ولاءها، فقالت: يا رسول الله، إني اشتريت بريرة لأعتقها، وإن أهلها يشترطون ولاءها، فقال: (أعتقيها، فإنما الولاء لمن أعتق). أو قال: (أعطى الثمن). قال: فاشترتها فأعتقتها، قال: وخيِّرت فاختارت نفسها، وقالت: لو أعطيت كذا وكذا ما كنت معه .قال الأسود: وكان زوجها حراً. قول الأسود منقطع .وقول ابن عباس: رأيته عبداً، أصح.

 

[-6754-] Esved'in nakline göre Aişe r.anha Berire'yi azad etmek için sahiplerinden satın almak istedi. Sahipleri de vela hakkının kendilerine ait olması şartını ileri sürdüler, Aişe r.anha "Ya Resulallah! Ben Berıre'yi hürriye tine kavuşturmak için satın almak istedim. Sahipleri onun velasının kendilerine ait olmasını şart koşuyorlar!" dedi. Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem "Sen onu aza d et! VelCi hakkı ancak azad edene aittir -veya- sen bedelini ver" buyurdu. Ravi şöyle devam eder: Bunun üzerine Aişe r.anha Berıre'yi satın alıp, azad etti. Berıre hür olunca (köle bulunan kocasıyla nikahını fesh etme veya devam. hususunda) muhayyer kılındı. O da kendi nefsini(yani nikahının feshini) tercih etti ve "Bana şu kadar mal verilse bile artık onunla birlikte olmam" dedi. Esved "Berıre'nin kocası hür idi" demiştir. Ancak Esved'in sözü munkatıdır. İbn Abbas'ın "Ben onu bir köle olarak gördüm" sözü daha sahihtir.

 

 

Fethu'l-Bari Açıklaması:

 

İmam Buhari'nin attığı bu başlıktan maksat efendinin "Senin üzerinde kimsenin velası olmasın" veya "sen başıboş ol" dediği köledir. Efendi bu sözüyle onu azad etmek istemekte ve kimsenin üzerinde velahakkının bulunmasını arzu etmemektedir. Efendi bazen kölesine "Seni başıboş olarak azad ettim" veya "Sen başıboş olarak hürsün" de diyebilir. İlk iki cümlede efendinin köleyi aza d etme niyeti taşıması gerekirken, son ikisinde köle kendiliğinden hür olur.

 

Yukarıda nakledilen hadis, el-İsmaili'nin tamamını Abdurrahman b. Mehdi, Süfyan vasıtasıyla Hüzeyl' e ulaştırdığı bir isnadla rivayet ettiği hadisin başlangıç kısmıdır. Bu hadis şöyledir: Adamın biri Abdullah'a gelerek "Ben kendime ait bir köleyi başıboş olarak azad ettim. Bu köle öldü ve geriye mal bıraktı. Hiçbir varisi de yoktur" dedi. "Bunun üzerine Abdullah b. Mesud dedi ki ... " Ravi bundan sonra yukarıdaki hadisi zikretti. Ancak farklı olarak şöyle bir rivayette bulundu:

 

"Sen o kölenin velinimetisin. Mirası sana aittir. Eğer bu konuda günahtan kaçınmak ister veya sıkıntı duyarsan onu biz kabul eder ve beytü'l-male koyarız."

 

Sa ibe hakkında Hasen-i Basri, İbn Sirin, İmam Şafii'nin görüşleri bu doğ rultudadır. Abdurrezzak'ın (Abdurrezzak, Musannef, IX, 28) sahih bir senedie İbn Sirin'den nakline göre meşhur sahabi Ebu Huzeyfe'nin mevlası Salim' i Ensardan bir kadın saibe olarak azad etmiş ve kendisine "Dilediğin kimse ile vela anlaşmasını yap" demişti. Bumin üzerine Salim, Ebu Huzeyfe ile ve la anlaşması yapmıştı. Salim, Yemame savaşında şehit düşünce, mirası Ensardan kendini aza d eden o kadına veya onun oğluna verildi. İbnü'l-münzir'in Bekr b. Abdullah el-Müzeni'den nakline göre İbn Ömer'e ölmüş olan azadlısının (mevla) malı getirildi. İbn Ömer "Biz onu saibe olarak azad etmiştik" dedi ve o malın bedeli ile köle alınıp azad edilmesini emretti." İbn Ömer'in bunu vücuben veya mendub olarak yapma ihtimali bulunmaktadır. Bu haberin zahirini Ata esas almış ve şöyle demiştir: "Saibe olan köle geriye bir varis bırakmadığında onu azad eden çağrılır. Azad eden kişi onun malını kabul ederse ne ala! Aksi takdirde bu malla köle satın alınıp, azad edilir." Bu konuda bir başka görüş daha vardır. Buna göre saibenin velası Müslümanlara aittir ve malına onlar mirasçı olurlar, yanlışlıkla bir cinayet işlediğinde bedelini Müslümanlar öderler. Ömer b. Abdulaziz ve Zühri'nin görüşü bu doğrultudadır. İmam Malik de aynı görüştedir.