باب: قول
النبي صلى
الله عليه
وسلم: (لو
تعلمون ما
أعلم لضحكتم
قليلاً
ولبكيتم
كثيراً).
27. NEBİ S.A.V.'IN "BİLDİKLERİMİ BİLSEYDİNİZ, MUHAKKAK AZ
GÜLER, ÇOK AĞLARDINIZ" SÖZÜ
حدثنا يحيى
بن بكير:
حدثنا الليث،
عن عقيل، عن
ابن شهاب، عن
سعيد بن
المسيَّب: أن
أبا هريرة رضي
الله عنه كان
يقول:
قال
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم: (لو
تعلمون ما
أعلم لضحكتم
قليلاً
ولبكيتم
كثيراً).
[-6485-] Ebu Hureyre'nin nakline göre Resulullah Sallallahu Aleyhi ve
Sellem:
"Benim bilmekte olduğumu sizler biliyor
olsaydınız muhakkak az güler, çok ağlardınlz" buyurmuştur.
حدثنا
سليمان بن
حرب: حدثنا
شعبة، عن موسى
بن أنس، عن
أنس رضي الله
عنه قال:
قال
النبي صلى
الله عليه
وسلم: (لو
تعلمون ما أعلم
لضحكتم
قليلاً
ولبكيتم
كثيراً).
[-6486-] Enes r.a.'in nakline göre Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem
"Benim bilmekte olduğum şeyleri sizler
biliyor olsaydınız muhakkak az güler, çok ağlardınzz" buyurmuştur.
Diğer tahric: Daha geniş hali; Tirmizi h.no: 2312, İbn-i Mace
4190
Fethu'l-Bari Açıklaması:
İmam Buhar! bu konuda Ebu Hureyre'nin yukarıdaki başlığı
oluşturan kelimelerle naklettiği hadise ile, Enes hadisini nakletmiştir.
Enes'in rivayet ettiği hadis, Maide suresinin tefsirinde daha önce geçen hadisin
bir kısmıdır. Bu hadisin açıklaması inşaallah İ'tisam Bölümünde gelecektir.
Burada "bilmek"ten maksat, Allah'a karşı gelen kimsenin onun azameti
ve intikamına dair bilgisiyle, insanın canı çıkarken ve ölürken, kabirde ve
kıyamet günü karşılaşacağı korkunç olaylara dair bilgidir. Bu noktada çok
ağlama ve az gülmenin ilişkisi gayet açıktır. Bundan maksat, hadisi duyan
ilgili kimselere korku vermektir.
Hasan-ı Basrı'nin şöyle dediği nakledilmiştir: "Her kim
ölümün varış yeri, kıyametin randevu yeri, Allah'ın huzurunda durmanın bulunma
noktası olduğunu bilirse uzun süre dünyada kalması onu üzer."