SAHİH-İ BUHARİ

Bablar - Konular - Numaralar

KİTABU’D-DEAVAT

<< 2045 >>

باب: الدعاء بعد الصلاة.

18. NAMAZDAN SONRA YAPILACAK DUA

 

حدثني إسحق: أخبرنا يزيد: أخبرنا ورقاء، عن سمي، عن أبي صالح، عن أبي هريرة: قالوا:

 يا رسول الله ذهب أهل الدثور بالدرجات والنعيم المقيم. قال: (كيف ذاك). قالوا: صلوا كما صلينا، وجاهدوا كما جاهدنا، وأنفقوا من فضول أموالهم، وليست لنا أموال. قال: (أفلا أخبركم بأمر تدركون من كان قبلكم، وتسبقون من جاء بعدكم، ولا يأتي أحد بمثل ما جئتم به إلا من جاء بمثله؟ تسبحون في دبر كل صلاة عشراً، وتحمدون عشراً، وتكبرون عشراً).

تابعه عبيد الله بن عمر، عن سمي .ورواه ابن عجلان، عن سمي، ورجاء بن حيوة .ورواه جرير، عن عبد العزيز بن رفيع، عن أبي صالح، عن أبي الدرداء .ورواه سهيل، عن أبيه، عن أبي هريرة، عن النبي صلى الله عليه وسلم.

 

[-6329-] Ebu Hureyre r.a.'den rivayet edildiği ne göre bazı fakir sahabiler zenginlerin yüksek dereceler elde ettiklerini ve ebedi nimetlere garkolduklarını ifade ederek dert yanınca Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem:

 

"Neden?" diye sordu. "Bizim gibi namaz kılıyorlar, cihad ediyorlar, bir de mallarının fazlasını infak ediyorlar" dediler. Bunun üzerine Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem

 

"Sizi geçenlere yetiştirecek gerinizde kalanlarla aranızdaki mesafeyi açacak bir şey öğreteyim mi? Bunu yaparsanız, aynısını yapanlar dışında sizi kimse yakalayamaz. Her namazın ardından onar defa tesbih, hamd ve tekbir getirin" buyurdu .

 

 

حدثنا قتيبة بن سعيد: حدثنا جرير، عن منصور، عن المسيَّب بن رافع، عن وراد، مولى المغيرة بن شُعبة، قال: كتب المغيرة إلى معاوية بن أبي سفيان:

 أن رسول الله صلى الله عليه وسلم كان يقول في دبر كل صلاة إذا سلم: (لا إله إلا الله وحده لا شريك له، له الملك، وله الحمد، وهو على كل شئ قدير، اللهم لا مانع لما أعطيت، ولا معطي لما منعت، ولا ينفع ذا الجد منك الجد).

وقال شُعبة، عن منصور قال: سمعت المسيَّب.

 

[-6330-] Muğire İbn Şu'be'nin mevlası Verrad'ın naklettiğine göre Muğire İbn Şu'be, Muaviye İbn Ebi Süfyan ile Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in her namazın ardından

 

"Bir olan ve ortağı bulunmayan Allah'tan başka ilah yoktur. Mülk de onundur hamd de ona mahsustur. O her şeye kadirdir. Allahım! Senin verdiğini engelleyecek, vermediğini verecek kimse yoktur. Gücü olanın da faydası olmaz. Güç ancak sendedir" dediğini yazmıştır.

 

 

 

Fethu'l-Bari Açıklaması:

 

Burada farz namazıarın ardından okunacak dualar konu edilmektedir. Bu bab da namazıarın ardından dua okunmasının meşru (Şari' tarafından istenilen şey) olmadığını ifade edenlerin görüşü reddedilmektedir. Bunlar Müslim'in Hz. Aişe'den naklettiği "Resulullah s.a.v. namazı bitirince sadece "Allahım! Sen selamsın ve selamet sendendir. Ey celal ve ikram sahibi sen en yüce olansın!" diyecek kadar otururdu" hadisine dayanmışlardır.

 

Bu iddianın cevabı şöyledir. Hz. Aişe'den nakledilen hadiste Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in selam vermeden önceki oturuş şeklini zikri geçen sözü söyleyecek kadar bozmadığı ifade edilmektedir. Sahih olarak gelen haberlere göre Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem namazdan sonra sahabilerine dönerdi. Dolayısıyla Resulullah s.a.v.'in namaz sonrasında yaptığı duayı sahabilerine yüzü dönük iken yaptığını söylemek daha uygundur.

 

İbnü'l-Kayyim namaz sonrasında münferit olsun, imam olsun imama tabi olsun yüzü kıbleye dönük dua etmek sünnet değildir. Bu konuda ne sahih ne de hasen isnadlı bir hadis bulunmaktadır. Bazıları bunun sadece sabah ve ikindi namazlarında olduğunu ifade etmişlerdir. Halbuki bunu ne Resulullah s.a.v. ne de halifeler yapmıştır. Bunun yapılması konusunda ümmetten bir talepte de bulunulmamıştır. Bu yalnızca sünnet yerine geçecek bir güzel davranış olarak algılayanların düşüncesidir. Namazdaki duaların çoğu ya Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem tarafından okunmuş ya da okunması emredilmiştir. Zira namaz kılan bir nevi Rabbine yalvar ma makamındadır. Namazı tamamlayıp selam verince artık münacat sona ermekte ve Allah ile yakınlık kopmaktadır. O halde nasıl olurda yüzü Rabbine dönükken ve ona yakınken dua etmeyip de namazını bitirince dua edebilir. Bununla birlikte farz namazıarın ardından Resulullah s.a.v.'e salatu selam etmek ve dilediğince dua etmek isteyenlerin rivayet edilen duaları yapmaları müstehaptır. Bu durumda duası namazın ardından değil ikinci bir ibadet sayılabilecek olan zikrin ardından gerçekleşmiş olur.

 

Bana göre Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in namaz sonrasında hiç dua etmediği yolundaki iddia doğru değildir. Zira Muaz İbn Cebel'den sahih bir isnadla nakledildiğine göre Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem:

 

"Ey Muaz! ValIahi seni seviyorum. Kıldığın namazların ardından şöyle demeyi ihmal etme: Allahım! Seni zikretmeme, sana şükretmeme ve güzelce ibadet etmeme yardım et!" Bu hadis Ebu Davud ve Nesa! tarafından nakledilmiş olup İbn Hibban ve Hakim tarafından sahih olarak nitelenmiştir. Yine Ebu Bekre'den rivayet edilen bir hadiste Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in namazların ardından

 

"Allahım! Küfür, fakirlik ve kabir azabından sana sığınırımf" diye dua ettiği kayıtlıdır. Bu hadis de Ahmed İbn Hanbel, Tirmizı ve Nesai tarafından nakledilmiş ve Hakim tarafından sahih olarak nitelenmiştir.

 

Eğer "namazın ardı" ifadesinin "namazın son kısmında okunan teşehhüd duasına" işaret olduğu iddia edilirse, aksi ispat edilene kadar ulemanın icma ile bu ifadeyi "selam sonrası" diye anladığını söyleyebiliriz.

 

Tirmizı Ebu. Ümame'den gelen şu hadisi rivayet etmiştir: "Resulullah s.a.v.'e hangi duanın müstecap olmaya daha yakın olduğu sorulduğunda "Gecenin bir yarısında ve farz namazLarın ardından yapılan dualar" cevabını vermiştir. Tirmizİ hadisin hasen derecesinde olduğunu ayrıca belirtmiştir.

 

Tanıdığımız Hanbelilerden birçoğu İbnü'l-Kayyım'ın namaz sonrasında dua etmeyi mutlak olarak kabul etmediğini ifade etmişlerdir. Halbuki bu yanlıştır. Zira sözünün özü selam sonrasında yüzü kıbleye dönük iken dua etmenin doğru olmadığı anlamına gelmektedir. selamdan önce öğretilmiş duaların yapılması ya da yüzünü cemaata dönerek dua etmek yasaklanmış değildir.

 

İbn Battal şöyle der: Bu hadisler namaz sonrasında dua edilmesini teşvik etmektedir. Ayrıca bu fiilin Allah için yapılan infaka eşdeğer olduğu bildirilmektedir. Çünkü hadiste" Sizi geçenlere yetiştirecek" buyurulmaktadır. Evzaİ'ye namaz sonrası Allah'ı zikretmenin mi yoksa Kur'an okumanın mı daha faziletli olduğu sorulduğunda "Kur'an'a denk ne var ki? Bununla birlikte selefimiz namaz sonrası Allah'ı zikrederdi" demiştir."

 

Bu hadisler farzın kılınmasının hemen ardından dua edilmesini bunun sünnetlerin sonrasına bırakılmamasını da göstermektedir.